HAYIR !
Kesinlikle büyük ve kesin oranda fark var.
Birkaç meraklı araştırmacının saygın bir dergide yayımlanan araştırma yazısı,okuyucuda merak uyandırması ses getirmesi için biraz kelime oyunuyla dikkat çeker hale getirilmiştir.
Doğal ve dengeli beslenme,hareketli yaşam,stresiz çalışma ortamı,düzenli ve sorunsuz özel hayat,ekonomik ferahlık hepsi kaliteli bir ömür sürmemiz için gerekli girdilerdir.
Ekolojik(organik)sertifikalı ve markalı ürünler tüketerek ; ilk önce ve kesinlikle, zirai ilaç kalıntılarından,kimyasal koruyucu ve kimyasal tatlandırıcılardan,kimyasal gübre artıklarından etkilenmemiş olursunuz.Çünkü ekolojik sertifikalı ürünlerde bu tip kalıntı töleransı sıfırdır.Yani rutin veya zamansız alınacak numune tahlilinde çıkacak en ufak bir kimyasal gübre yada kimyasal zirai ilaç kalıntısı bulgusu.Üreticinin organik ürün lisansının süresiz iptali anlamına gelir.Bu denetleyici firmanında sorumluluğundadır ve bağlayıcıdır.Bu sebepler dahi tüketicinin ekolojik formattaki ürünleri tüketmesi için başlıca ve ana nedendir.
Serbest gezinen,eşelenen,çöplenen mutlu ve huzurlu doğal ortamında beslenen tavuğun yumurtası ile,antibiyotikler ve endüstriyel besinler ile robocopa dönüştürülmüş,toplama kampı gibi yerde gün ışığı görmeden ömrünü tamamlayan tavuğun yumurtasının arasında fark olmayacağını söylemek en hafif tabir ile kötü bir espri olur.
Bitkisel ürünler içinde bu söylediklerimiz ilkesel olarak geçerlidir.
Doğa milyon yıllarda evrimleşerek av-avcı ilişkisi içinde yaşam döngüsü oluşturmuştur.(Örn.Tütün yeşil kurda karşı bünyesinde yüksek oranda nikotin üretmektedir.Bunu ona kimse öğretmedi ! Böylece yeşil kurt tütün yapraklarını yediğinde sindirim sistemini ve ağız bölgesini tahriş etmektedir.Ancak yeşil kurtta evrimleşerek sindirim sistemini ve ağız ve yutkunma organlarını nikotine daha dayanıklı hale dönüştürmüştür.Sadece bu yolla başarılı olamayacağını,soyunun tehlikede olduğunu farkeden tütün,yeşil kurdun en büyük düşmanı olan yabani bir tür arıyı cezbedici,çekici koku salgılar.Böylece arının yeşil kurdu gelip bulmasını ve yok etmesini sağlar.)
Kısacası doğa kendi içerisinde sorularına cevap aramış ve bulmuştur.
İnsan eli ile türemiş soylar hariç ,milyonlarca yılda kendi sorunlarına kendi çözümlerini hep bulmuşlardır.
Yoksa bugüne nasıl gelirlerdi !!!
Söyleyeceğim o ki ; Doğal olan sağlıklı olandır.Ancak herzaman insanoğluna faydalı olacak anlamına gelmez.
Ekolojik armut üretiminde kimyevi zirai mücadele uygulan(a)maz,kimyevi gübre topraktan veya yapraktan uygulan(a)maz.Ekolojik sertifikalı zirai mücadele yöntem ve ekipmanları ile çözüm aranır,ekolojik sertifikalı bitki besleme ürünleri ile besleme yapılır.Tabiki sonuçta armuta zararlı canlılar(böcekler,sinekler vs.)uygun ortam buldukları için ağaç üzerine hücum ederler.Ancak onların armut ağacının üzerinde yoğunlaşması kısa sürede avcı böceklerinde o bölgeye çekecektir.Böylece doğal bir döngü biz fark etmeden oluşacaktır.Bu sistem doğa izin verdiği müddetçe devam edecektir.Ekolojik ürünlerde pek fazla albeni aramamak (armut için söylüyorum)gerekir.Çünkü armut ağacı soyunu sürdürmek için yavrularını büyütüp besler iken bir çok doğal badireyi kendi imkanları ile atlatmış ve birazda hasar almış olabilir.Saygı duymak gerekir.
Bizde doğanın müthiş dengesi önünde saygı ile eğiliyoruz.
Unutmayalım insan yaşadığımız ortamın sahibi değil parçasıdır.
Doğanın bize bunu hatırlatması bazen hoşumuza gitmeyen sonuçlar doğurur.
Doğal olmayan, vücudumuzun tanımadığı,tanımlayamadığı onun ile bünyemizde ne yapacağını bilemediği bir çok katkı maddesi olarak kullanılan madde vardır.Bu katkı maddeleri bir ürün içinde kabul edilebilir(?) denecek miktarlarda bulunabilir.Ancak benzeri ürünler ile vücudumuza defalarca ve bolca gün içinde aldığımızıda unutmayalım. Koruyucular,tatlandırıcılar,renklendiriciler,kıvam arttırıcılar vs. hepsi doğal olmayanı ,doğal olana benzetme çabasıdır.
unutmayalım ne yersek ona benzeriz…
kaynak: http://klinoptilolit.wordpress.com