Su, insanlar ve diğer bütün canlıların en temel yaşam kaynağı. Bu hayati varlığa bütüncül bir anlayışla yaklaşılması ve bu varlığın korunması hem bugünümüz, hem de yarınımız için bir zorunluluk. Suyun korunması ve gelecek kuşaklarla birlikte tüm canlıların sudan faydalanması, ancak suya erişimin temel haklar arasında sayılması ile mümkün olacaktır.
19.11.2012
2659
Her bireyin ve canlının yeterli miktar ve kalitede suya erişim hakkı vardır.
Bu hakkın sağlanması devletin en temel görevlerinden biri olmalıdır. Su hakkı anayasada belirtilen temel haklar arasında yer almalıdır. Sosyal devlet ilkesi gereği, su hizmetleri kamu hizmeti olarak kabul edilmeli; herkesin yaşamsal faaliyetlerini sürdürebilecek miktarda ve kalitede suya ücretsiz ulaşması sağlanmalı, erişim hakkını kısıtlayan bütün yasal düzenlemeler ve uygulamalar kaldırılmalıdır. Suyla ilgili alınan kararlar toplumun tüm kesimleri tarafından katılımcılık ilkesiyle ve doğayı koruyan bir anlayışla gerçekleştirilmelidir.
Bugüne kadar, merkezi idare ve uluslararası finans kuruluşlarının belirlediği, doğayı ve su varlıklarını bir ticari ürün olarak gören politikalar ve uygulamaların sonucunda:
- Temiz su kaynakları hızla kirlendi ve tükenmenin eşiğine geldi.
- Su “yönetiminden” sorumlu olan belediyeler, neoliberal politikalar ve kapitalist bir anlayışın ürünü olarak ticari işletmelere dönüştürüldü.
- İnsanlar su hizmetlerinin müşterisi haline getirildi. Kaliteli ve yeterli suya erişim, yalnızca parası olanlar kaliteli ve yeterli suya erişir hale geldi.
- Su varlıkları piyasa koşullarına açıldı. Sosyal-ekolojik etkileri göz ardı edilerek, havza planlaması yapılmadan ve bölge halkının onayı alınmadan inşa edilen baraj ve HES’ler toplumu ve doğayı yok oluşa sürükledi.
Su politikalarında köklü bir değişim yaratmak, toplum için su hizmetlerinde kaliteyi arttırmak ve adaleti yerleştirmek, herkesin temel ihtiyaçlarına yetecek miktar ve kalitede suya erişimini sağlamak, sosyal- ekolojik yıkımların önüne geçmek için harekete geçiyoruz.
Biz, “kâr için değil, yaşam için SU” diyoruz. Ve talep ediyoruz:
-
Su hakkı anayasal güvence altına alınsın.
-
Temel ihtiyaçlara yetecek miktar ve kalitede su ücretsiz olarak verilsin. Temiz, güvenilir ve içilebilir nitelikte su, şebeke sularından sağlansın.
-
Su tarifesinin belirlenmesinde kârı esas alan “4736 Sayılı Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Ürettikleri Mal ve Hizmet Tarifeleri Kanunu”, “2560 sayılı İSKİ Kanunu”nun 23. maddesindeki düzenleme ve benzeri kanunlar yürürlükten kaldırılsın.
-
Suyla ilgili kararlar, toplumun tüm kesimleri tarafından katılımcılık ilkesi ile alınmalıdır. Bu kararlar doğanın, tüm canlıların ve gelecek kuşakların su hakkını koruyacak bütünlükçü olmalıdır.
http://www.suhakki.org/imza/#.UKoXVOTZZvo