Tarımsal üretimin nüfusun gıda ihtiyacını karşılamada yetersiz kalması (Temel neden) Makineleşme: Tarımda makine kullanımının yaygınlaşması,Kimyasal tarım: Gübre ve bitki hastalıklarına karşı ilaç kullanımının yaygınlaşması
Gıda imalatı: Tarımsal ürünleri işleme, konserveleme, paketleme vb. uygulamaların başlaması. Bu uygulamalar tarım ürünlerinin ekonomik değerini artırmıştır.
Yeşil Devrim, daha fazla ürün elde etmek amacıyla tohum ıslahı, makineleşme, pestisit, herbisit, kimyasal gübre ve sulama gibi çeşitli teknolojilerin tarımda kullanılmasını ifade eder.
Bu uygulamada kullanılan tohumlara “mucize tohumlar” adı verilir (Higher Yielding Varieties – Yüksek Verimli Çeşitler).
Bu yaklaşım 1950-1970 yılları arasında A.B.D. ve diğer sanayileşmiş ülkelerin çoğunda, temel besin kaynaklarının üretiminde önemli artışlara yol açmış ve bu olay Birinci Yeşil Devrim olarak adlandırılmıştır.
1967 yılında 30 yıllık genetik araştırma ve denemelerden sonra Birinci Yeşil Devrimin değişik bir versiyonu gelişmekte olan ülkelerde yayılmaya başlamış ve buna da İkinci Yeşil Devrim adı verilmiştir.
İkinci Yeşil Devrim ilk etkilerini Meksika’da göstermiştir.
Rockfeller Vakfı ve Meksika hükümetinin işbirliği altında yürütülen çalışmalar sonucunda, Meksika buğday üretiminde kendine yeterli bir ülke haline geldiği gibi ihracat yapmaya da başlamıştır.
Genetik araştırmalar sonucunda Meksika’da elde edilen Yüksek Verimli Buğday türleri, diğer gelişmekte olan ülkelerde de yetiştirilmeye başlanmıştır.
İkinci Yeşil devrimin Meksika’dan sonra uygulandığı ilk ülke Hindistan olmuştur.
Hindistan’daki Yeşil Devrim uygulaması Ford Vakfı ve Hindistan Hükümeti işbirliğiyle 1967 yılında başlatılmıştır. Bu kapsamda aşağıdaki girdiler ithal edilmiştir:
Meksika Pirinci tohumu (IR8)
Kimyasal gübre
Traktör
1970’lerin sonuna doğru ülkedeki çeltik üretimi % 30 artmıştır.
Yeşil Devrim Filipinler, Pakistan ve Çin’deki tahıl üretiminde de önemli artışlar meydana getirmiştir.
Gelişmekte olan ülkelerde tahıl üretimi 1961-1985 yılları arasında iki kattan fazla artmıştır.
IR8: 1960’lı yıllarda geliştirilmiş yapay pirinç tohumudur. Tahıl taneleri daha büyük, sapları ise daha kısa ve dayanıklı idi.
IR36: 1982 yılında 13 pirinç türünün karışımından elde edilmiştir. 15 bitki hastalığına karşı dirençli olan bu yeni tohum, Ilıman iklim koşullarında yılda üç ürün verebilmektedir.
Süper Pirinç: Geliştirilme aşamasında olan bu tohumun, fide gerektirmeden doğrudan tarlaya ekilebilmesi, hastalıklara karşı daha dayanıklı olması ve IR36’ya göre iki kat daha verimli olması gibi özelliklere sahip olması hedeflenmektedir.
Mucize tohumların avantajları
Mucize tohumlar (Yüksek Verimli Çeşitler) dünya nüfusunun en önemli beslenme kaynaklarını meydana getiren buğday, mısır ve pirinç gibi tahıl türlerini kapsamaktadır.
Yeni bitki çeşitlerinin (Mucize tohumların) daha kısa, sağlam ve sert saplı oluşları, onların daha büyük başakları yatmadan taşımalarını sağlamaktadır.
Büyük miktarda su, gübre ve pestisit kullanımı sayesinde bu türlerin verimleri geleneksel çeşitlere göre iki ile beş kat daha yüksek olabilmektedir.
Hızlı gelişen çeşitler çiftçilere aynı üretim alanında, bir yıl içinde 2 hatta 3 kez ürün almaları olanağını sağlamaktadır.
Yeşil Devrimin tarımsal girdilerde meydana getirdiği artışlar
Yeşil devrimin uygulanmaya başlamasıyla birlikte tarımsal girdilerde büyük artışlar meydana geldiğinden, 1950 ile 2000 yılları arasında
Traktör sayısı 4 kat
Fosil yakıt tüketimi 4 kat
Sulama yapılan alan 3 kat
Kimyasal gübre kullanımı 10 kat
Pestisit kullanımı 32 kat artış göstermiştir.
Yeşil Devrimin Olumlu Sonuçları
Buğday, pirinç ve mısır üretiminde büyük artışlar sağlanmıştır. (1961-2000 yılları arasında gelişmekte olan ülkelerdeki tahıl üretimi yaklaşık üç kat artmıştır)
Bir yılda birkaç ürün alma olanağı doğmuştur.
Kısa saplı bitkiler şiddetli yağış ve rüzgâra karşı daha dirençli olduklarından, bu tip olumsuz iklim koşullarının tahıl üretimi üzerindeki etkisi azalmıştır.
Tarımda traktör, ıslah edilmiş tohum, gübre ve ilaç kullanımına bağlı olarak çiftçilerin bir kısmının yaşam standardı yükselmiştir.
Özellikle büyük tarım işletmelerine sahip olan çiftçiler daha da zenginleşmiştir.
Yeşil Devrimin Olumlu Sonuçları
Tarımda kullanılan gübre miktarının artışıyla birlikte yeni bir sanayi kolu ortaya çıkmış, bu durum yerel istihdam yaratmıştır.
Ulaşım ağlarında gelişmeler meydana gelmiştir.
Sulamalı tarım yapılan araziler genişlemiştir.
Bu tarımın daha iyi uygulanabilmesi için kısmi arazi toplulaştırmaları yapılmıştır.
Sonuç itibariyle, Yeşil Devrim gıda yetersizliğini engellemede önemli bir rol oynamıştır.
Yeşil Devrimin Olumsuz Sonuçları
HYV (Higher Yielding Varieties -Yüksek Verimli Türler) kullanımı, tohum giderlerini artırmıştır.
Söz konusu tohumlar yüksek miktarda gübre ve pestisit kullanımına gereksinim duyarlar, bu durum harcamaları artırdığı gibi yabani ot yetişmesine ve suların kirlenmesine neden olur.
Ekstra sulama her zaman olanaklı değildir ve bu tip sulama toprakta tuzlanmaya neden olabilmektedir. Böylece verimli tarım alanları kaybedilmektedir.
Yeşil Devrim yaygın kıtlığı önlemede etkili olmakla birlikte, nüfus artışını da beraberinde getirdi. Dünya nüfusu Yeşil Devrimin başlangıcından bu yana yaklaşık 4 milyarlık bir artış göstermiştir.
Yeşil Devrimin Olumsuz Sonuçları
Kullanılan tohumlar topraktaki azotu daha fazla tükettiğinden, toprak geleneksel tohumlara göre daha hızlı bir şekilde fakirleşmektedir.
Yüksek verimli çeşitler yeterli sulama, gübre ve pestisit kullanıldığında geleneksel türlere göre daha verimli olmakla birlikte, bu girdilerin yetersiz olduğu durumlarda geleneksel türlere göre daha az ürün verirler.
Yeşil Devrimin sunduğu yüksek verimli çeşitler başlangıçta birkaç kez ürün verebilmelerine karşın, ilerleyen süreçte sadece bir kez ürün veren şekle dönüştürüldüler. Bu da çiftçinin tohumda şirketlere bağımlı olmasına ve üretim maliyetinin daha da artmasına neden oldu.
Yeşil Devrimin Olumsuz Sonuçları
Traktör, tohum, gübre ve pestisit alamayan çiftçiler ya da tarım işletmeleri, 1 hektardan küçük olan toprak sahipleri genellikle fakirleşmişlerdir. Böylece zengin ve fakir çiftçiler arasındaki uçurum Yeşil Devrimle birlikte iyice büyümüştür.
Gelişmekte olan ülkelerde tohum, gübre ve pestisit edinmek için borç almak zorunda kalan çiftçilerin büyük kısmı iflas etmiştir.
Tarımsal girdiler bakımından gelişmiş ülkelere bağımlılık artmıştır.
Makineleşme kırsal kesimdeki işsizliği artırmıştır.
Bazı Yüksek Verimli Türler, geleneksel olanlarına göre daha az lezzetlidir.
Makineleşmenin yaygınlaşmasıyla daha geniş alanların tarıma açılması erozyonu artırmıştır.
Yeşil Devrimin Olumsuz Sonuçları
Makineli tarımın yaygınlaşmasıyla fosil yakıt tüketimi artmıştır. Böylece bu kaynaklar daha hızlı bir tükenme sürecine girdiği gibi fosil yakıt kullanımıyla ortaya çıkan emisyonların artışı küresel ısınmayı hızlandırıcı rol oynamaktadır.
Hayvancılıkta büyüme hormonları kullanılmaya başlamıştır. Yapılan araştırmalarda bu ürünleri tüketen insanların kanlarında hormonlara rastlandığını ve bazı sağlık sorunlarının yaşandığını ortaya koymuştur.
Yine yapılan araştırmalar, genetiği değiştirilmiş organizmaların (GDO) çevre ve sağlık sorunlarına yol açtığını ortaya koymaktadır.