Düzenlenen toplantıya, Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Yönetim ve Denetim Kurulu üyelerinin yanı sıra, Manisa ve ilçelerinde yerleşik oda ve borsa yöneticileri ve Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Altındişli de katıldı.
Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Birol Celep, Manisa Valisi Erdoğan Bektaş'ın ziyaretinden duyduğu memnuniyeti ifade etti.
Birol Celep, "Çekirdeksiz kuru üzüm, ülkemizin dünya üretiminde yüzde 30-35 düzeyinde payla lider konumda olduğu, dünya ticaretinde ise açık ara önde olduğu, yıllık ihracat getirisi 500 milyon doları aşan bir ürünümüz.
Ancak, bu ürünümüzün üretiminde bilinçsizlik ve eğitim yetersizliği nedeniyle maalesef zaman zaman ilaç kalıntısı sorunu yaşıyoruz. Üreticilerimizin iyi tarım ve hatta organik tarım pratiklerine yönlendirilmeleri, üründe kalıntı bırakmayan kültürel uygulamaların kamu tarafından özendirilmesi, ilaç bayileri ile zirai ilaç satışlarının yakından kontrol ve denetimi, ürününde kalıntı çıkan üreticilere ise yaptırım uygulanması başlıca beklentilerimiz arasında. Sektördeki tüm paydaşlar olarak elimizi taşın altına koyarak sorumluluk bilinci ile hareket etmeliyiz" dedi.
Geçtiğimiz dönemde Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği tarafından gerçekleştirilen "Kuru Meyve Çalıştayı", Gıda Ar-Ge Proje Pazarı etkinlikleri hakkında bilgi veren Birol Celep, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın konvansiyonel değil, organik tarımsal üretime ağırlık verilmeli yönündeki talimatı çerçevesinde hareket etme kararı aldıklarını belirtti.
"TAMAMEN ORGANİK TARIMA GEÇMEYİ HEDEFLİYORUZ"
Manisa Valisi Erdoğan Bektaş, toplantıyı talep etme nedeninin valilik olarak belirlemiş oldukları Manisa genelinde tüm tarımsal ürünlerde organik tarıma geçiş hedefi konusunda sektörün görüş ve önerilerini almak olduğunu dile getirdi. Erdoğan Bektaş, "Valilik olarak yakın bir gelecekte Manisa'daki tüm tarımsal üretimin organik tarıma dönüştürülmesini hedefliyoruz.
Bu amaçla;
Gediz Nehri'ndeki kirliliği yüzde 60-65 oranında azaltmak için Manisa ve ilçelerindeki sanayi bölge ve tesislerinde arıtma tesisleri kurulması yönündeki projeyi hayata geçirdik. Esas sorun kontrolsüz ilaç ve gübre kullanımı. İyi tarım uygulaması soruna çare olamaz, hedef organik tarıma geçiş olmalı. Ülkemizde organik tarımsal üretim ihracat odaklı gelişmiş. İç piyasada maalesef sistem işlemiyor, organizasyon yetersiz, üretici ve tüketicide kafa karışıklığı var. Tüketicide de organik ürüne karşı bir kuşku söz konusu. Sertifika olsa da yeterli güven ortamı oluşmamış" diye konuştu.
Manisa'daki vahşi sulamaya, yer altı sularının verimsiz kullanımına son verilmesi, damlama sulamayı içeren verimli su yönetimine bir an evvel geçilmesi gerektiğini vurgulayan Vali Bektaş şöyle devam etti:
"Manisa tarımı sadece çekirdeksiz kuru üzümden oluşmuyor.
Zeytin, domates ve diğer pek çok sebze meyve türlerinin tarımı yapılıyor. Geniş bir ürün desenimiz var. Önümüzdeki yıllarda, Manisa'da organiğe geçişi sağlayınca dünyanın en büyük organik fuarı özelliğindeki Biofach'ın benzeri bir fuarı burada yapmayı planlıyoruz. Ayrıca Manisa'daki organik tarım saha haritasını çıkarıyoruz. Yıldan yıla haritadaki noktacıkları büyüteceğiz ve zamanla organik üretim yapılan alanların çoğunluğa geçtiğini göreceğiz. Sektör temsilcileri olarak sizlerden beklentimiz, kuru üzüm dışındaki ürünlerde yurtdışından ve içinden gelen talepler çerçevesinde üretilecek ürünler ve üretim deseni konusunda üreticilere yol göstermenizdir."
Prof. Dr. Ahmet Altındişli, Türkiye'deki organik tarımsal üretimin 1984-85 yıllarında Avrupa'dan gelen talepler çerçevesinde başladığını söyledi. Altındişli, "Ülkemizde organik tarıma geçiş anlamında mevcut olan potansiyeli yeterince değerlendirilemiyor.
Dünyadaki üretim miktarı ve üretim alanı anlamındaki gelişmenin gerisinde kalıyoruz. Ülkemizde üretilen ortalama 100 birim ürünün 75'i ihracata, 25'i ise iç piyasaya sunulduğunu söyleyebiliriz. İç piyasada alınması gereken uzun bir yol var. Manisa ağırlıklı olmak üzere, Denizli, İzmir ve Gediz Nehri etrafında yoğunlaşan çekirdeksiz üzüm üretimi bölgenin nemli havası nedeniyle etkileniyor. Üreticiler ortaya çıkabilen zararlı ve hastalıklarla mücadele konusunda yeterince bilinçli olmadıkları için zirai ilaçları gereksiz yere ve tavsiye edilen dozun üzerinde kullanabiliyor. Bu nedenle ihraç edilen partilerde kalıntı sorunu yaşanabiliyor. Öncelikle üreticilerin organik tarıma veya en azından iyi tarım uygulamalarına geçiş konusunda özendirilmeleri gerekiyor" dedi.
Kuru Meyve ve Mamulleri Sektör Kurulu Başkanı Osman Öz ise "Organik üretim için öncelikle sözleşmeli organik tarım yoluyla büyük üreticilerden başlanması gerekiyor" dedi. Çekirdeksiz kuru üzüm ihracatçısı Mustafa Özgür; geçen yıl Vali Bektaş ile görüşmelerini takiben organik bağ tesisi kurma projelerini hayata geçirdiklerini, ancak, özellikle zirai ilaç sektörünün bazı engellemelerine maruz kaldıklarını söyledi.
TARİŞ Üzüm Kooperatifleri Birliği Genel Müdürü Yurtcan Biryol da uzun yıllar önce TARİŞ olarak bir organik bağcılık yatırımına giriştiklerini, ancak üst üste birkaç yıl yaşadıkları olumsuzluklar nedeniyle devam ettiremediklerini söyledi. Kalıntı sorununun çözümü için ise üreticilerin bilinçlendirilmesi ve zirai ilaç ticareti ve kullanımı alanında reçete uygulaması ile sıkı kontrol ve denetim yapılması gerektiğini, ülkemizde üretilen çekirdeksiz kuru üzümün ancak yüzde 2'sinin organik olduğunu ifade etti.
Manisa Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Hasan Çebi de organik tarım alanında son dönemde Zafer Kalkınma Ajansı işbirliğinde yürüttükleri Manisa'da Organik Tarım Potansiyelinin Araştırılması başlıklı proje hakkında bilgi verdi. Manisa'da yılda yaklaşık ortalama 50 bin dekar tarım arazisinde organik tarıma geçişi hedeflediklerini, böylece 7 yılın sonunda Manisa'nın tamamında organik tarıma geçilmiş olacağını belirtti.