Bizimde ilk yıldan itibaren dahil olduğumuz bu süreçte ülke genelinde birçok tanıtım, yayım çalışmaları yapıldı ve yapılmaya devam etmektedir. Damla Sulama sistemi Tarla içi uygulamalarda kullanılıyor olması nedeniyle Kamu konuya sempati ile baksada daha ziyade yağmurlama sulamada olduğu gibi özel sektörün çekim gücüyle hareket etti. Dolayısıyla bu konuda’da gelişim hızı yanısıra yüksek kazanç arzusuyla yada bilinçsiz uygulamalar neticesinde istenmeyen durumlarda yaşandı, yaşanmaya devam etmektedir.
Bitkisel üretimde adeta devrim niteliğinde olan Damla sulama bize sulama suyunun bolca boca edilesi bir şey olmayıp sınırlı miktardaki bitki fizyolojik ihtiyacı yanısıra bir “Bitki besin elementi taşıyıcısı” olarak düşünülüp değerlendirilmesi gerektiğini öğretti. Bize has ifade ile sulamanın artık “Damla Gübreleme” olarak algılansa daha iyi olacağını öğretti... Tabii sözüm öğrenene!..
“Damla Sulama”yı Gülhane Parkındaki Ceviz ağacı” şiiri gibi düşünüyorum.
Bu konuda Akademik bilgiler var, yok değil ancak kampüs sınırları içinde vede ugulamaya, sahaya inmeye hasret..
Kamu ben Suyu taşır bırakırım,Tarla içine karışmam anlayışında.. Halbuki özellikle toplu damla sulama prejeleri “Suyun Tarlada yönetimi” anlayışına göre planlanıp uygulanmalı. Gerek otomasyon gerekse eğitimle bu sisteminde Salma sulamaya eşdeğer kullanılıyor olmasından çıkarılmalı.. Kim yapacak bunu.. uygulamayı mevcut ihale yasasına uygun olarak alan köprü, içme suyu vb. işerin uzmanı ve müteahhitimi.. O haklı olarak işini yapar ve gider.. Evet bu işleri devlet yapmaz, yapmamalıda.. ama devlet öngörür, bilgiyi değerlendirir ve düzenler
Plastikçiler ben boruyu üretir gerisine karışmam anlayışında..
Kimi hurda plastikleri için Pazar arayışında..
Planlama, projelendirme hakgetire..
Daha çok Hırdavatçılar,elektrikçiler, köşede “dükkan”ı olanlar çok sevdi bu işi..
Birde ne iş olsa yaparım abi, elimden her iş gelir anlayışı..
Damlıyormu, Damlıyor..
Ne diyeyim, Rastgele..
Yok değil azda olsa “Ceviz Ağacı”nın farkında olup Tarımsal bilgiyi, su taşıma ve yönetme bilgisiyle, kaliteli malzemeleriyle bir araya getirip sunmaya çalışan sınırlı sayıda kişi ve kuruluşlarda var.. Yürütmeye çalışıyorlar… Onları farkedecek bilinçteki çiftçi ve işletme sahipleri ile birlikte yol alıyorlar. Ürün artıyor, kalite artıyor..
Sanki Damla Sulamanın ilk yıllarından bu yana gelişimini anlatmaya çalıştığım bu yazımın adeta olumsuzluklar manifestostuna dönüştüğünü farkettim.
Hayır aslında gelecek pek öyle değil.. Bilgi bilgisizliğe, kalite kalitesizliğe hep galip gelmiştir vede gelecektir bundan kimsenin şüphesi olmasın. Hem sektörü bu noktaya taşıyanlar “Bindikleri dalı kesmekte olduklarını” farkediyorlar.
Öğrenmeye devam..
Saygı ile,