Oran, araştırmaları ve sektör temsilcileri ile gerçekleştirdiği toplantıların ardından ortaya çıkan verileri derleyerek yaptığı açıklamada, Tarım alanlarının genişliği ve tarımın milli gelir içerisindeki payıyla dünyanın sayılı tarım ülkelerinden biri olmakla övünen Türkiye'de son yıllarda uygulanan yanlış tarım politikaları, Türkiye'yi birçok tarım ürünü ve hayvancılıkta olduğu gibi pamukta da dünyanın en büyük ithalatçılarından biri haline getirdi" dedi.
Türkiye son 10 yılda 21,7 milyar dolarlık pamuk, pamuk ipliği ve pamuklu mensucat ithal ettiği belirten Oran, aynı kalemlerden yapılan ihracatın ise 12,6 milyar dolarda kaldığını belirtti. Türkiye'nin, son 10 yılda pamukta 9 milyar dolardan fazla dış ticaret açığı verdiğine dikkat çeken Oran şunları kaydetti:
"Türkiye'nin 2003 yılı başından Ekim 2012 sonuna kadar olan dönemde yaptığı 21,7 milyar dolarlık ithalatın 10,3 milyar dolarlık kısmını karde edilmemiş ve taranmış pamuk ithalatı oluşturuyor. Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü'nün (FAO) verilerine göre Türkiye, Çin'den sonra dünyanın en fazla pamuk ithal eden ikinci ülkesi konumunda bulunuyor. Pamuk Türkiye'nin en yüksek ithalat kalemlerinden de birini oluşturuyor. FAO'nun verilerine göre 2010 yılında Türkiye, 1 milyar 729 milyon dolar ödeyerek 889 bin ton pamuk ithal etti. 2012 yılının ilk 10 aylık döneminde ise Türkiye 1 milyar 52 milyar dolar ödeyerek 491 bin ton pamuk ithalatı gerçekleştirdi. Dünya pamuk ithalatındaki payı her yıl artan Türkiye, Çin'den sonra dünyanın en büyük ikinci pamuk ithalatçısı ülke oldu
AKP'nin Türkiye'yi yönettiği 10 yılda dünya pamuk üretiminde Türkiye'nin payı yarı yarıya azaldı. 2002 yılında dünya pamuk üretiminde Türkiye'nin payı yüzde 4,6 iken 2012 yılında bu oran yüzde 2,1'e düştü. 2002 yılında 964 bin ton pamuk üreten Türkiye 2011 - 2012 döneminde ancak 675 bin ton pamuk üretebildi."
"İTHALAT 1,9 MİLYAR DOLAR ARTTI"
Türkiye'nin eksik pamuk üretimi nedeniyle ithalatının sadece pamukla sınırlı kalmadığınada vurgu yapan Oran, "Türkiye çok önemli miktarlarda da pamuk ipliği, ağartılmamış pamuklu mensucat ve diğer pamuklu mensucat ithalatına imza atıyor. Örneğin Türkiye, 2011 yılında 512 milyon dolarlık pamuk ipliği, 1 milyar 741 milyon dolarlık pamuklu mensucat ithalatı yaptı. Dolayısıyla 2011 yılında pamuk, pamuk ipliği ve pamuklu mensucat ithalatı 3,6 milyar dolara kadar yükseldi. Aynı kalemlerden 2012 yılının ilk 10 aylık döneminde yapılan ithalat ise 1,9 milyar dolara kadar çıktı" şeklinde konuştu.
İTHALDE 2,13 DOLAR OLAN PAMUK İHRAÇTA 1,69'A DÜŞÜYOR
Oran, Türkiye'nin pamuk ithalatı için ödediği paranın son 10 yılda yüzde 275, pamuk ipliği için ödediği paranın ise yüzde 284, pamuklu mensucat için ödediği paranın ise yüzde 85,9 oranında artış kaydettiğini belirterek, "2011 yılında pamuğun kilosunu 3,05 dolardan ithal eden Türkiye, aynı dönemde yerli pamuğu ancak 2,53 dolardan ihraç edebildi. 2012 yılının ilk 10 ayındaysa pamuğun kilosunu ortalama 2,13 dolardan ithal eden Türkiye kendi ürettiği pamuğu ihraç etmek istediği zaman ürününü 1,69 dolardan satabildi" dedi.
"TÜRKİYE 30 ÜLKEDEN PAMUK ALIYOR"
"Türkiye, her yıl irili ufaklı 30'a yakın ülkeden pamuk ithal ediyor" diyen Oran, en fazla ithalatın ise ABD'den gerçekleştirildiğini belirterek sözlerini şöyle sürdürdü:
"2011 yılında yapılan 1,8 milyar dolarlık pamuk ithalatının 1,3 milyar dolarla büyük bölümü ABD'den gerçekleştirildi. İkinci sırada Brezilya, 3. sırada Yunanistan yer alırken bu ülkeleri sırasıyla Türkmenistan, Özbekistan, Arjantin gibi ülkeler izliyor. 2012 yılının ilk 10 aylık döneminde de bu sıralama değişmedi. Her yıl giderek artan miktarlarda pamuk, pamuk ipliği ve pamuklu mensucat ithalatı yapmaya zorlayan en önemli etkenin Türk çiftçisinin giderek daha az alana pamuk ekmesi olduğu belirtiliyor. TÜİK'in verilerine göre 2002 yılından sonra Türkiye'de pamuk ekilen alanlarda 1 milyon 790 bin dekarlık bir daralma yaşandı. 2002 yılında 7 milyon 211 bin dekar olan pamuk ekim alanları, 2011 AKP iktidarı döneminde bir ara 4 milyon 200 bin dekara kadar düştükten sonra 2011 yılında 5 milyon 420 bin dekar oldu. Yıllık pamuk talebi 1,6 milyon ton civarında olan Türkiye'nin 2002 yılında 988 bin ton olan lif pamuk üretiminin de son 10 yıl içerisinde 638 bin tonlara kadar gerilediği ve 2011 yılında 954 bin ton olduğu hesaplanıyor. Kütlü pamuk üretimindeki azalmaya bağlı olarak lif pamuk üretiminin 2012 yılında ise 860 bin tona gerilediği tahmin ediliyor."
Oran, 1980'li yıllarda dünyanın en fazla pamuk ihraç eden ülkeleri arasında yer alan Türkiye'nin son yıllarda en fazla pamuk ithal eden ülke konumuna gelmesinin en önemli nedenin hükümetin uyguladığı yanlış tarımsal politikalar olduğunu bildirdi.
"PAMUK 10 YILDA 9 MİLYAR DOLAR AÇIK VERDİ"
ABD ve benzeri ülkelerin pamuk üreticilerini desteklediğini, Türkiye'de ise yıllar itibariyle giderek desteğin azaldığını belirten Oran, gelişmiş ülkelerin kendi üreticisini, diğer ülkelere karşı koruyup kollarken, Türkiye'nin, çiftçisini uluslararası piyasaların insafına terk etiğini söyleyerek sözlerini şöyle devam etti:
"24 aydır dünyanın her yerinde pamuk fiyatı Türkiye'den yüksek ve dünyanın her yerinde maliyet Türkiye'den düşüktür. Başka bir ifadeyle dünyanın en pahalı pamuğunu üretiyoruz ve dünyadaki herkesten daha ucuza satıyoruz. Desteksiz kalan Türk çiftçisi ABD'li pamuk üreticilerine adeta kurban edilmiştir. Son 10 yılda pamukta verilen 9 milyar dolarlık dış ticaret açığı diğer ülkelerin üreticilerine gitmiştir. Değerlenen Türk Lirasının da hem pamuk üreticisinin hem de tekstil sektörünün gardını düşürmektedir. ABD, Brezilya, Yunanistan gibi ülkelerin pamuk üreticileriyle rekabet edemeyen Türk pamuk üreticileri süreç içerisinde pamuk ekmekten vazgeçip başka ürünlere yönelmiştir. Yanlış tarım politikaları yüzünden pamuk ekim alanları kentleşmeye kurban edilmiştir. Türkiye, kendi pamuk üreticisinden esirgediği desteği, ithalat yoluyla ABD, Brezilya, Yunanistan gibi ülkelerin çiftçisine aktarmaktadır. Pamuk fiyatları Türk çiftçisinin üretim için yaptığı maliyeti bile güçlükle karşılamaktadır."
"1 KG PAMUKTAN 1000 DOLAR DEĞER"
Pamuğun değer zincirinin önemli bir oyuncusu olduğunu belirten Oran, pamuk, iplik, kumaş, terbiye, hazır giyim marka, lojistik, mağazacılık diye giden bu zincirin çok geniş bir yelpazeye yayıldığını ve katma değer ürettiğini belirterek şunları kaydetti:
"Bugün 1 kg pamuk bu zincir içerisinde 1000 dolara kadar çıkan bir değer ortaya çıkartıyor. Bugün pamuktan vazgeçersek, bütün bu değer zincirini de yanlış konumlandırmış oluruz. Devletin pamuğa özgü yeni bir destekleme politikasıyla pamuk üretimini yeniden ayağa kaldırması gerekiyor. Pamuk destekleme primlerinin artırılmadığı son yıllarda, mazot, elektrik gübre ve benzeri girdilerin fiyatları önemli ölçüde artmıştır. Sektör temsilcileri maliyetlerin yükselmesine bağlı olarak üreticinin pamuk üretiminden vazgeçtiğini dile getirmektedir."
ÇÖZÜM ÖNERİLERİ
Oran ayrıca, 2012-2013 sezonunda üretim alanlarında önemli daralmalar yaşandığını belirten sektör temsilcilerinin çözüm önerilerini de bildirdi. Oran sektör temsilcilerinin yerine getirilmesini talep ettiği önerileri şöyle sırladı:
"1. Pamuk gibi arz açığımız olan bir üründe kontrolsüz ithalat devam etmektedir. Kalite kıstası, pamuğun menşei ve de fiyat kontrolü yapılmak zorunda.
2. 2000-2008 yılları arasında reel mazot fiyatı % 47 ve reel gübre fiyatı % 109 artarken pamuk fiyatı ise % 51 azalmıştır. Üreticinin mağduriyetinin giderilmesi için destek fiyatlarının arttırılması gerekmektedir. Hükümet özellikle KDV ve ÖTV oranları ile ilgili çalışma yapmak zorunda. Mahsuplaşma imkanı da olmadığı için bu giderlerin KDV yükü çiftçilerin üzerinde kalmaktadır.
3. Maliyet ve üretim rakamları konusunda bakanlıklar ve TÜİK ile üretici arasında uyuşmazlık bulunmaktadır. Maliyet ve rekolte çalışmalarında mutlaka UPK ve Ziraat Odaları yer almalıdır.
4. Pamuk üreticilerini hep devletten bir şeyler isteyen kişi pozisyonundan çıkarmalıyız. Bunun çözümü fiyat farkı uygulaması dahil Tarım Kanunu içinde yer almaktadır. Desteklerin GSMH %1'inden az olmamak üzere Tarım Kanunu'nda olduğu gibi uygulanması gerekmektedir.
5. İç piyasada lif pamukların iplikçiye emanete gönderilmesinin önüne geçilmesi gerekmektedir. Bunun en net çözümü lisanslı depoculuktur. Mevzuattaki sıkıntıların aşılarak, pamuklarını lisanslı depoya koyacak olan üreticilerin ve çırçır işletmelerinin desteklenmesi gerekmektedir.
6. Tarım birliklerinin 2000 yılında çıkan yasası değiştirilmelidir. DİFİF kredilerinin faizi affedilmeli, anapara geri ödemesi uzun yıllara yayılmalıdır. Birliklerde yöneticilik yapanların görev suçları, varsa cezaları da açıkça kanunda yer almalıdır."