Namık Kemal Üniversitesi (NKÜ) Tarla Bitkileri Bölüm Başkanı Yardımcısı Prof. Dr. Fadul Önemli, biyodizel alanında kullanımı yaygın olan kanola bitkisinin Türkiye'deki ekim alanının yüzde 95'inin Tekirdağ merkez ve ilçelerinde yapıldığını söyledi.
Kanolanın üretim alanının dünyada genişlediğini ancak Türkiye'de halen yok denecek kadar az olduğunu belirten Prof. Dr. Önemli, "Kanola üretim artışı dünyada çok büyük bir hızla artmakta.
İlk 3 sırada ve sadece son 3 yılda yüzde 18'lik ekim alanında ve üretimde artış var.
Buna karşılık ülkemizdeki duruma bakacak olursak ülkemizde dünyadaki üretime göre yok denecek kadar az bir üretim var. Ülkemizde kanola ekiminin yüzde 95'i Tekirdağ merkez ve ilçelerinde yapılmakta. Bir ara diğer bölgelere yayılma gösterdi ancak tekrar ekim alanı genişlemesi durdu. Özellikle Trakya bölgesinde sadece Tekirdağ ve çevresinde ekilmekte. Edirne'de bile yeterince ekili alanı bulamadı. Bunda toprak faktörü de önemli. Tekirdağ bölgesi üreticisi ayçiçeğinden beklenen verimi alamamasına karşılık kanolanın kışlık ekiminden çok yüksek dekardan 400 kilograma ulaşan yüksek verimler alabiliyor" dedi.
Kanolanın dünyada yağ açığının kapatılmasında ve biyodizel olarak kullanımında yaygın olduğunu belirten Prof. Dr. Önemli, "Kanola dünyada yağ üretiminde palm ve soyadan sonra 3. sırada yer alan potansiyel yağ bitkilerinden birisi. Kanola tohumları yüzde 40-50 arasında yağ içerir ve önemli potansiyel bir yağ bitkisidir.
Yazlık ve kışlık yetiştirmeniz mümkün.
Özellikle kışlık üretiminde ülkemizde dünya verimlerinin ortalamasının 2 katı kadar yüksek verimler alınabilmekte. Verim potansiyeli çok yüksek bitkilerden bir tanesi. Yani bitkisel yağ açığımızı kapatacak ayçiçeği ile birlikte en önemli bitkilerden bir tanesi. Besin içeriğine baktığımızda yağında çok düşük doymuş yağ içeriği var. Doymuş yağ içeriği en düşük yağlardan bir tanesi. Yem sanayine de önemli katkı sağlayacak bitkilerden bir tanesi.
Arıcılık açısından önemli bir potansiyeli var.
Uzun süre özellikle diğer çiçeklerin eksik olduğu, yetersiz olduğu Nisan ve Mayıs aylarında arılar için çok önemli bir beslenme kaynağı. Kanolaya en önemli yaklaşım da biyodizel alanı. Çünkü biyodizel kalitesi çok iyi bitkilerden birisi. Yağından en iyi biyodizel, en kaliteli biyodizel elde edilen bitkilerden birisi. Biyodizelde en çok kullanılan bitkiler kanola, ayçiçeği, aspir gibi bitkilerdir.
Kanolada yalnız dikkat edilmesi gereken noktalar var.
Kanolayı eğer akrabasından olan yabani hardalla birlikte yetiştirdiğinizde yabani hardalda bulunan erusik asit kanola yağının içine geçer ve tehlikeli olabilir. Bu nedenle kanola üretim alanlarında yabani hardalla mücadele birinci derece önemli. GDO'lu kanola çeşitleri de var. Henüz ülkemizde yetiştirilmiyor, yasak. Ama ben bu yasağın devam etmesi taraftarıyım" dedi.
"ÜLKEMİZDEKİ KANOLA EKİMİNİN YÜZDE 95'İ TEKİRDAĞ'DA"
Kanolanın dünyadaki ve Türkiye'deki ekim alanını değerlendiren Prof. Dr. Fadul Önemli, Tekirdağ'ın kanola ekiminde önemli bir yeri olduğunu belirterek, "Kanola üretimi dünyada çok büyük bir hızla artmakta. İlk 3 sırada ve sadece son 3 yılda yüzde 18'lik ekim alanında ve üretimde artış var. Buna karşılık ülkemizdeki duruma bakacak olursak ülkemizde dünyadaki üretime göre yok denecek kadar az bir üretim var. Ülkemizde kanola ekiminin yüzde 95'i Tekirdağ merkez ve ilçelerinde yapılmakta. Bir ara diğer bölgelere yayılma gösterdi ancak tekrar ekim alanı genişlemesi durdu. Özellikle Trakya bölgesinde de sadece Tekirdağ ve çevresinde ekilmekte.
Edirne'de bile yeterince ekili alanı bulamadı.
Bunda toprak faktörü de önemli. Tekirdağ bölgesi üreticisi ayçiçeğinden beklenen verimi alamamasına karşılık kanolanın kışlık ekiminden çok yüksek dekardan 400 kilograma ulaşan yüksek verimler alabiliyor. Bu yüksek verimler önemli bir gelir kaynağıdır. Ayçiçeğine göre tercih edilmesinin başlıca nedenlerinden bir tanesidir. Üretici verimliliğe ve elde ettiği gelire bakar. Burada diğer katkı da Önder Çiftçi Projesi'nindir. Bu projede çalışan arkadaşlar kanolanın yaygınlaşmasında en büyük paya sahiptir.
Ancak kanola üretim artışının durmasının en önemli nedenlerinden bir tanesi ürün destekli bir teşvik programı uygulanması.
Çok iyi niyetle hazırlandığını bildiğim ve gelecek yıllarda devreye sokulacak iklim ve topografik yapıya bağlı bir havza sistemi aslında ekim nöbeti şeklinde desteklenirse başarıya ulaşır. Eğer ürün şeklinde desteklenirse yine aynı şekilde kanolada karşılaşıldığı gibi başarısızlıkla sonuçlanır. Çünkü ürün bazlı desteklemede teşvikte bir bölgeyi siz kanola ekimine teşvik ederseniz diğer bölgede ekmiyorsanız ekim alanı otomatik olarak sınırlandırılıyor" ifadelerini kullandı.