|
TARİŞ Zeytin ve Zeytinyağı Birliği Başkanı ve Balıkesir'in Edremit Ziraat Odası Başkanı Cahit Çetin, Tarım Bakanlığı'nın 700 bin tonluk zeytinyağı üretimi hedefini değerlendirdi.
|
29.09.2012
837
|
Geçtiğimiz günlerde Tarım Bakanı Mehdi Eker ile bir araya geldiğini ve hükümetin zeytinyağı rekolte hedefi ile ilgili görüşlerini aktardığını söyleyen TARİŞ Zeytin ve Zeytinyağı Birliği ile Edremit Ziraat Odası Başkanlığı görevlerini yürüten Cahit Çetinl açıklamalarda bulundu.
Başkan Çetin, "Tarım Bakanımız Mehdi Eker, zeytinle ilgili yapılan çalışmaları çok yakından takip ediyor ve geçenlerde bir araya geldiğimizde bizim TARİŞ olarak yaptığımız çalışmaları ve benim yazılarımı katip ettiğini, takdirle karşılayarak, faydalandıklarını bildirdi. TARİŞ'i yakın takip etmesi de, projelere önem verdiğini gösteriyor. Bakanımız ile yakın zamanda yeniden buluşacağım ve kendisine önerilerimizi ileteceğim. Zeytinyağın ve genel tarım politikalarıyla ilgili görüşlerimiz var ama, ben zeytincilik ile ilgili konuları konumum gereği önemsiyorum. Ziraat Odası Başkanı olarak da, genel tarım politikalarını anlatacağım. 700 bin ton üretim hedefi çok doğru. Türkiye bu konuda şanslı. Dünyadaki zeytinyağı tüketiminin giderek arttığı bir ortamda, önümüzdeki yıllar içinde 1 milyon tona yakın bir üretim ile karşı karşıya kalması ihtimali yüksek olan dünyanın ihtiyacına cevap verebilecek bir Türkiye'den bahsediyoruz.
Bu anlamda çok doğru bir şey. Ama bununla beraber pazarlama stratejilerinde planlamalar yapılması gerekli. Özellikle iç pazarda gerekli. Özellikle zeytinyağı tüketiminde kişi başına artık en azından 5 kiloya çıkması lazım. Bu komşumuz Yunanistan'da 25 kilo. Zaten Türkiye yıllık 3 milyar dolarlık sıvı yağı, yani likit Ayçiçek yağını, yüzde 95 oranda ithal ediyor. 3 milyar dolarlık ithalat önemli bir kayıptır ülkemiz için. Hele hele kendi değerlerimiz varken. Dünya ikinciliğini hedefleyen bir rekolteyi kendinize baz aldığınız zaman, onun dış pazardaki markalaşma konusunda da, sürecine önem vermek ve o projeyi de hem iç pazarda, yani halkın tüketmesi anlamında, hem de dış pazarda kendi ulusal markamız ile dünya pazarında yer edinmesi amacıyla, özellikle Uzak Doğu'da buna ihtiyaç olduğuna inanıyorum. Bu düşüncelerimi sayın Tarım Bakanına arz ettim.
Bunun yapılması halinde de Türkiye'nin dünya pazarında markalaşıp çok ağır bir yer edinmesinin mümkün olabileceğini anlattım. Özellikle Uzak Doğu, Türkiye'ye sempatisi olan bir coğrafyadır. Buralarda yerleşmek Türkiye için çok da zor olmayacaktır. Ama tabi ki rakip ülkelerin de rekabetine cevap verebilecek desteklere ihtiyacı vardır ülkemizin. Şunu unutmamak lazım, 700 bin rekolteye ulaşmak için, her şeyden evvel Türkiye'nin çiftçinin varlığına ve inancına ihtiyacı vardır. Ülkeyi bu hedefe ulaştıracak olan çiftçidir. Bu yılki rekolte nedeniyle fiyat kaygılarını da çok doğru bulmuyorum. Bu kaygıları pompalayan çevreler de var. Bundan kendilerine ticari menfaat oluşturmaya çalışanlar var. serbest Pazar ekonomisinde bu tür şeyler olabilir. Ama bunları da görmek lazım. Ama tedbirlerin de alınması gerekir.