Eker, "2013-2017 Stratejik Planı", tarımın makro göstergeleri ve 2023 tarım vizyonu ile ilgili basın toplantısı düzenledi. 2023 yılı vizyonunda gıda maddeleri dış ticaretinde net ihracatçı konumunu geliştiren bir Türkiye öngördüklerini dile getiren Eker, rekabet gücünü artışmış, tarımsal gayri safi yurtiçi hasılasını 150 milyar dolara ulaştırmış, tarımsal ihracatını 40 milyar dolara çıkarmış, parçalı arazilerini birleştirerek arazi toplulaştırma işlemlerini tamamlamış, tarım arazilerinin bölünmesini önleyen bir yapıya kavuşturmuş, dünyada ve bölgesinde tarımda söz sahibi bir Türkiye hedeflediklerini belirtti.
Eker, bu süre içerisinde hedeflere ulaşmak için bir takım tedbirler alındığını, arazilerin miras yoluyla bölünmesinin önüne geçmek için başlatılan yasal ve yapısal değişikliklerin sürdüğünü vurgulayarak, "Bakanlar Kurulu'nda imzalar tamamlanmak üzere Sayın Başbakan'ın imzasını bekliyor, geçen hafta yoktu, yurtdışındaydı.
TBMM'ye çok kısa bir süre içerisinde gelecek. Türkiye'de tarım arazilerinin miras yoluyla bölünmesinin önüne geçecek düzenleme, hem Medeni Kanunu'nda hem de Toprak Koruma ve Arazi Kullanım Kanunu'nda değişiklik öngören, böylece artık miras yoluyla tarım arazilerinin bölünemeyeceği bir yapı tesis edilmiş olacak" diye konuştu.
Tarımsal desteklemeleri, tarım havzaları modeli kapsamında belirlenen ürünler ve bölgeler itibariyle başlattıklarını, bundan sonraki dönemde bütün ürünler ve bölgeler için hayata geçirmeyi öngördüklerini ifade eden Eker, meraların ıslahı ve kullanımda yaşanan sorunların çözülmesi konusunda da adımlar atıldığına ve yasal düzenlemelerin yapıldığına dikkati çekti. Eker, ıslah çalışmalarını hızlandıracaklarını söyledi.
Gıda sanayi ile birlikte tarımsal sanayinin geliştirilmesinin önümüzdeki günlerde en önemli stratejilerinden biri olacağına işaret eden Eker, bu konuda Türkiye'ye 4 bin tesis kazandırdıklarını, bu tesislerin her birine yüzde 50 yatırım tutarını hibe olarak ödediklerini bildirdi.
Eker, tarım arazilerinin sulanması konusunda GAP ve GOP projelerinin büyük bir hızla devam ettiğini belirterek, "Onların tamamlanmasıyla birlikte Türkiye'nin sulanabilir arazilerinin tamamı sulandığında, tarımsal hammaddelerin üretiminde bugünkü durumuna nispetle çok daha iyi bir konuma gelinecek" dedi.
Tarımsal GSYH 62,5 milyar dolar
Bakan Eker, 2012 yılı itibariyle Türkiye'nin tarımsal gayrisafi yurtiçi hasılasının (GSYH) 62,5 milyar dolar olduğunu, bu rakamın Türkiye'nin GSYH'nın yaklaşık yüzde 8'ine tekabül ettiğini söyledi.
Türkiye'nin tarım nüfusunun 17 milyon 200 bin olduğuna dikkati çeken Eker, bu rakamın da nüfusun yüzde 23'üne denk geldiğini belirtti.
Türkiye'de toplamda 24,8 milyon insanın çalıştığını, bunun 6 milyon 100 bininin tarım sektöründe olduğunu vurgulayan Eker, neredeyse Türkiye'de çalışan her 4 kişiden birinin tarım sektöründe bulunduğunu bildirdi.
Eker, AB'de ortalama 100 kişiden 4'ünün, ABD'de 100 kişiden 1'inin tarımda çalıştığını ifade ederek, Türkiye'de bu oranın yüzde 24,6 olduğunu kaydetti.
Tarımda belirli bir nüfusu tutmayı ve refah düzeyini artırmayı hedeflediklerinin altını çizen Eker, "Köy nüfusu ile kent nüfusu arasındaki veya tarım nüfusu ile hizmet ve tarım sektöründe çalışanların gelirleri arasında çok yüksek bir fark olduğu zaman kontrol edilemez bir göç söz konusu olur" dedi.
Kırsal alanda tarımda çalışan nüfusun gelirinin, şehirde çalışan vatandaşların gelirlerine göre nispeten daha düşük olduğuna işaret eden Eker, bunun önüne geçecek tedbirlerin alınması gerektiğini bildirdi.
Bakan Eker, ayrıca 2012 yılı itibariyle Türkiye'nin net tarımsal gıda maddeleri ihracatının 15 milyar dolar, ithalatının ise yaklaşık 10 milyar dolar olduğunu söyledi.
"Çevre dostu tekniklerin uygulanması teşvik edilecek"
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, tarımsal üretimde çevre dostu tekniklerin uygulanmasının teşvik edileceğini bildirdi.
Eker, 2013-2017 Stratejik Planı, tarımın makro göstergeleri ve 2023 tarım vizyonu ile ilgili düzenlediği basın toplantısında, 21. yüzyılda ülkelerin enerji, gıda ve su olmak üzere 3 temel mücadele alanı bulunduğunu, bu nedenle gıda ve tarım stratejisinin çok önemli olduğunu söyledi.
Dünyada 1,3 milyar ton gıda israf edilirken, 1 milyara yakın insanın da açlıkla mücadele ettiğini hatırlatan Eker, tarımsal ham maddelerin biyoyakıtta kullanılmasının açlıkla mücadele eden insanların sorunlarının derinleştirdiğini dile getirdi. Eker, sadece üretmenin yetmediğini, aynı zamanda gıdanın ulaşılabilir olmasının sağlanması gerektiğinin altını çizdi.
Geçen yıl Türkiye'nin yüzde 2,2 büyüdüğünü hatırlatan Eker, 2012'de tarım sektörünün ise yüzde 3,5 büyüme sağladığını belirtti. Türkiye'nin geçen yıl 188 ülkeye 1663 çeşit tarım ürünü ihraç ettiğini ifade eden Eker, tarım alanında dünyada 7, Avrupa'da 1. sıraya yükseldiğini söyledi.
2013-2017 Stratejik Planı
Eker, 2013-2017 Stratejik Planı için paydaşlarla 4 binin üzerinde anket yapıldığını ve her bir alana ait çözüm önerilerinin geliştirildiğini kaydetti. Çalıştaylar sonucunda 5 stratejik alan, 6 stratejik amaç, 17 stratejik hedef ve 143 performans göstergesi belirlendiğini ifade eden Eker, belirlenen stratejik alanların, tarımsal üretim arz güvenliği, gıda güvenliği, bitki sağlığı, hayvan sağlığı ve refahı, tarımsal altyapı ve kırsal kalkınma ile kurumsal kapasiteden oluştuğunu söyledi.
"...Suriye bedava suluyor"
Üretim kaynaklarının korunmasının önemine işaret eden Eker, vahşi sulamanın tarım arazilerine verdiği zarara dikkati çekti. Eker, Suriye sınırına yakın topraklarda çıkarılan yer altı sularının vahşi şekilde topraklara salınması sonucu sulama artığı bölümünün bir nehre dönüşerek sınırı terk ettiğini ifade ederek, "Komşumuz Suriye, bu suyla yüz binlerce dönüm araziyi bedava bir şekilde suluyor. Tüm bunlar suyun yanlış kullanılması, tarım teknikleri ve tabiatın dengesinin muhafaza edilmemesinden kaynaklanan problemlerdir" diye konuştu.
Eker, tarımsal ve sosyal altyapı hizmetlerini geliştirmeyi, kırsal kalkınma ve refahı sağlayarak kırsal alanların cazibesini artırmayı amaçladıklarını dile getirdi. Mehdi Eker, bu planın özellikle tarımın şehir ile üretici arasındaki bağı kuran sorunları birlikte çözen çatı bir sektör olmasının yolunu açtığını ifade etti.
Önceden, tarım sektöründe sadece üretici odaklı, köyde yaşayan insana yönünü çevirmiş, tüketici, sanayici boyutuyla çok fazla ilgilenmeyen bir kurumsal yapı olduğunu belirten Eker, toplumun tamamını içinde barındıran ilişkileri koordine eden bir kurumsal çatı oluşturmak istediklerini bildirdi.
Stratejik planın ana başlıkları
Piyasa düzenleme mekanizmalarını oluşturma çalışmalarının devam ettiğini kaydeden Eker, tarım ürünlerinde fiyat dalgalanmalarının olumsuz etkilerinin ortadan kaldırılması, ham madde arzı ile çiftçi gelirlerinde istikrarın sağlanması amacıyla özellikle et ve süt başta olmak üzere piyasa düzenleme mekanizmalarını oluşturduklarını söyledi.
Eker, stratejik planda yer alan bazı konu başlıklarını şöyle sıraladı:
"Üretimin iyi olduğu dönemlerde ürünlerde pazarlama imkanları geliştirilecek. Geleneksel ürünlerin katma değerleri yüksek ürünler haline getirilmesinin teşvik edilmesi ile markalaşma ve coğrafi işaret çalışmalarına öncelik verilecek. Bugüne kadar tamamlanan 4 bin tarımsal sanayi tesisi sayısı 2015 yılına kadar 6 bine çıkarılacak. KOBİ'ler güçlendirilecek. Organize tarım ve hayvancılık bölgeleri kuruyoruz.
Termal su kaynaklarının bulunduğu yerlerde sera bölgelerinin kurulması stratejik planımız içinde yer alıyor. Hayvansal üretimde arz dengesi sağlanacak. Yüksek verimli etçi ve sütçü ırklar oluşturulacak. Küçükbaş hayvancılığa geçiş hızlandırılacak. Etçi ırklardan et, sütçü ırklardan süt elde edilmesi stratejisi uygulanacak.
Yem ihtiyacının karşılanması için çalışmalar yapılacak. Meraların ıslahına ilişkin çalışmalara hız verilecek. Çevre dostu tekniklerin uygulanması teşvik edilecek. Arazi toplulaştırması, tarla içi geliştirme hizmetleri ve diğer projelerin uygulanmasıyla arazi parçalılığı giderilerek işletmeler büyütülecek."
Daha önce dünyanın 3. kuraklık merkezini kurduklarını ve kuraklığa dayanıklı tohumlar geliştirdiklerini anlatan Eker, stratejik plan çerçevesinde soğuğa karşı test merkezi kurmayı hedeflediklerini bildirdi.