Bayraktar, yaptığı açıklamada, 2011 yılında 1,86 milyon metrekare olan gül ekim alanının, 2012 yılında 1,9 milyon metrekareye yükseldiğini, 2013 yılında ise 1,6 milyon metrekareye gerilediğini belirtti. Çiçeklerin günümüzde süs bitkisi olmaktan çıktığını, gelir getiren bir tarım faaliyeti olduğuna dikkati çeken Bayraktar, şunları kaydetti: “Süs bitkileri içinde en çok üretilen kesme çiçeklerdir. Ülkemiz, mevcut iklim ve coğrafi yapısıyla, kesme çiçek üretimi açısından büyük potansiyeli olan ülkelerin başında gelmektedir. Günümüzde hemen her ülkede çiçek yetiştirilmektedir. Ancak ticari anlamda kesme çiçek üretimi 50’den fazla ülkede yapılmaktadır. Kesme çiçek sektörü sağladığı istihdam ve ihracat hacmi dolayısıyla birçok ülkenin ekonomisinde giderek artan bir öneme sahip olmaktadır. Türkiye’de kesme çiçek üretiminin, yaklaşık 50 yıllık bir geçmişi bulunmaktadır.”
KESME ÇIÇEK ÜRETIMI
Türkiye’de kesme çiçek üretiminin bölge, iklim ve üretim teknikleri gibi özellikler göz önüne alarak, iç pazar ve ihracata yönelik üretim yapıldığını bildiren Bayraktar, şöyle devam etti: “Kesme çiçek üretiminin büyük bölümü örtü altında yapılmaktadır. 2011 yılında 1 milyar 44 milyon 195 bin 929 adet olan kesme çiçek üretimimiz, 2013 yılında ise 1 milyar 25 milyon 983 bin 70 adet olarak gerçekleşti. Üretimi en çok yapılan kesme çiçek türü karanfildir. Karanfil üretimi 2013 yılında 594 milyon 445 bin 350 adet olarak gerçekleşti. Karanfil üretimini 123 milyon 266 bin 480 adetle gerbera, 83 milyon 405 bin 40 adetle gül, 55 milyon 640 bin 250 adetle lale ve 42 milyon 181 bin 875 adetle kasımpatı izlemektedir.
14 Şubat yılın en çok çiçek gönderiminin yapıldığı günlerinden biridir. Güller 14 Şubat’ta en çok tercih edilen çiçektir. Gül üretimi 2011 yılında 105 milyon 363 bin 657 adet olarak gerçekleşti. 2012 yılında yüzde 6,1 artış göstererek, 111 milyon 763 milyon 570 adede çıktı. 2013 yılında ise gül üretimimiz bir önceki yıla göre yüzde 25,4 azalarak 83 milyon 405 bin 40 adede indi. Gül üretimi, üreticilerin yeterli gelir için başka çiçek türlerine yönelmesi, gülün dayanıklılığının az ve üretiminin meşakkatli olması ve yurtdışından daha ucuz gül ithal edilmesi nedeniyle geriledi.”
ILLER ITIBARIYLE ÜRETIM
Gül üretiminde Izmir’in 2013 yılında 32 milyon 450 bin adetle ilk sırada yer aldığını, Izmir’i 20 milyon 705 bin adetle Mersin, 13 milyon 919 bin adetle Yalova, 10 milyon 450 bin adetle Antalya, 2 milyon 820 bin adetle Adana’nın izlediğini bildiren Bayraktar, bu illerin dışında Kocaeli, Hatay, Samsun, Şanlıurfa, Ordu, Bursa, Balıkesir, Kastamonu, Istanbul, Malatya, Düzce ve Kırklareli’nde de ticari olarak gül üretimi yapıldığını belirtti. Süs bitkileri sektörünün katma değer ve istihdam oluşturma değeri yüksek, özelikle atıl işgücünün değerlendirilmesinde önde gelen sektörlerden biri olabileceğini vurgulayan Bayraktar, “2010 yılında 56 milyon dolar olan süs bitkileri ihracatımız, 2013 yılında ihracat 77 milyon 27 bin dolara ulaşmıştır. En fazla süs bitkisi ihracatı yapılan ülkeler, Hollanda, Almanya, Ingiltere, Türkmenistan, Irak, Azerbaycan, Ukrayna, Rusya ve Romanya’dır” dedi.
SEKTÖRÜN GELIŞMESI IÇIN YAPILMASI GEREKENLER
Türkiye’de kesme çiçek üretiminde gösterdiği artışına rağmen, dünya kesme çiçek ticaretinden büyük bir pay alamadığını belirten Bayraktar, yapılması gerekenler konusunda da şunları kaydetti: “Kesme çiçek ihracatının dolayısıyla da gelirlerin artmasında ihracat sezonunun uzamasının önemli bir etkisi olduğu açıktır. Ülkemizde süs bitkilerinde 2013 yılında ihracat 77 milyon doları aştı. Ancak milyarlarca dolarlık ihracat yapabilecek potansiyel mevcuttur. Süs bitkileri sektörü, düşük faizli kredi veya değişik kaynaklardan hibeyle desteklenmelidir. 2014 yılında düşük faizli kredi konu başlıklarına yüzde 50 faiz indirimi uygulanmak üzere süs bitkisi üretimi eklenmesi olumlu bir gelişmedir. Ziraat Bankası’nın 1-4 yıl arası sübvansiyonlu tarımsal krediler için uyguladığı yüzde 10 olan cari faiz oranı baz alındığında, kesme çiçek üreticileri, 2014 yılında yüzde 5 faiz oranıyla kredi kullanabilecektir. Süs bitkileri üreticileri için de uygulanan düşük faizli kredi kullanımı sektörün gelişmesi ve üreticilerin düşük faiz oranları ile yatırım yapabilmeleri açısından önem taşımaktadır. Sektör yüksek maliyetle girdi kullanmaktadır. Tarımın diğer kollarından ayrı olarak satışlarda yüksek katma değer vergisi (KDV) uygulanmaktadır. Sektörün gelişmesi için süs bitkilerinin de bir tarımsal faaliyet olduğu gerçeğinden hareketle, tarımla sektöre uygulanan KDV’deki farklılıklar giderilmelidir."
ILERI TEKNOLOJI KULLANIMINA TEŞVIK
Süs bitkisi üretiminde ileri teknoloji, yıl boyu kontrollü üretim ve topraksız tarım gibi modern üretim tekniklerinin kullanımı teşvik edilmeli, birim alandaki verimlilik, üretimde kalite, depolama tekniklerinin geliştirilmesi, raf ve vazo ömrünün artırılması konularında çalışmalar artırılmalıdır. Üretim konusunda özellikle doku kültürü laboratuvarlarının kurulması önemlidir.
Türkiye coğrafi konumu ve politik yapısı ile Avrupa, Rusya ve Ortadoğu ülkeleri pazarlarına kolayca açılabilecek ve ihracat yapabilecek durumdadır. Özellikle Asya ve Orta Doğu için kurak koşullara dayanıklı az bakım isteyen dayanıklı türlerin üretimine öncelik verilmelidir. Özellikle ihracatın artırılması amacıyla tanıtım, reklam faaliyetleri ve koordinasyonu sağlayacak güçlü bir dış pazarlama organizasyonunun oluşturulması zorunludur. Süs bitkileri sektörü hızlı gelişen, istihdam düzeyi ve ihracat potansiyel yüksek gelecek vaadeden bir sektördür. Ülkemizde bu potansiyelin daha hızlı ilerlemesi, katma değerinin daha hızlı artırılabilmesi için; süs bitkileri Araştırma-Geliştirme kuruluşlarının çalışmalarına ağırlık verilmeli ve yaygınlaştırılmalıdır.”