Konuyla ilgili yazılı açıklama yapan Bayraktar, Doğu Anadolu Bölgesi’nin en büyük su kaynaklarına sahip olduğunu, bölgeden doğan nehirlerin ülke su kaynaklarının önemli bir bölümünü oluşturduğunu belirtti.
Bayraktar, 32 milyar metreküp su potansiyeliyle ülke kullanılabilir su kaynaklarının yüzde 17,2’sini oluşturan Fırat ile 21 milyar metreküple ülke kullanılabilir su kaynaklarının yüzde 11,3’ünü oluşturan Dicle nehirlerinin Doğu Anadolu’da doğduğunu vurguladı.
Bayraktar, bunun dışında büyük miktarda su debisi olan ve Hazar Denizi’ne dökülen Aras da Doğu Anadolu kaynaklı bir nehir olduğunu kaydetti.
Doğu Anadolu’nun kış aylarında diğer bölgelere göre çok daha fazla kar yağışı aldığını, bunun da ilkbahar aylarında ırmak debilerini kat be kat artırdığını bildiren Bayraktar, şunları kaydetti:
" Doğu Anadolu Projesi (DAP) bölgesi, Ağrı, Ardahan, Bingöl, Bitlis, Elazığ, Erzincan, Erzurum, Hakkari, Iğdır, Kars, Malatya, Muş, Tunceli ve Van olmak üzere 14 ili kapsıyor. Türkiye’nin sulanabilir tarım arazisinin dörtte birine yakını, yüzde 23’ü Doğu Anadolu’da. Bölge su zengini, 1,96 milyon hektar da sulanabilir arazi var.
DAP bir an önce tamamlanmalı, proje kapsamındaki 1 milyon 227 bin 475 hektar arazi sulanabilmeli. Proje kapsamında halen 437 bin hektar alan sulanabiliyor. Sulama açısından projenin sadece yüzde 35,6’sı bitirilmiş."
"DAP’IN SULAMA FAYDASI 1 MİLYAR 78 MİLYON DOLAR"
DAP tamamlandığında, ekonomiye 1 milyar 418 milyon dolar katkı sağlayacağının unutulmaması gerektiğini vurgulayan Bayraktar, "Projenin sulama faydası olarak 1 milyar 78 milyon dolar, enerji faydası olarak 300 milyon dolar, içme suyu olarak 40 milyon dolar katkısı olacak." dedi.
Bayraktar, tarımsal sulama programı kapsamında 167 proje yürütüldüğünü, 2013 yıl sonu itibarıyla bunlardan 85’inin tamamlandığını, 52'sinin de fiziki gerçekleşmenin yüzde 36’yı bulduğunu, 30 projenin yapımına ise henüz başlanmadığını belirtti.
2013 yıl sonu itibarıyla nakdi gerçekleşme oranının yüzde 50 olduğunu bildiren Bayraktar, şunları kaydetti:
"Sulama yatırımlarının tamamlanmasıyla bölgede ürün deseni değişecek.
Yağlı tohumlar, yem bitkileri üretimi hızla artacak.
Yağlı tohumlar ve yem bitkilerindeki üretim artışı, ülkedeki büyükbaş hayvanlarının yüzde 17’sini, küçükbaş hayvanların yüzde 28’i barındıran, toplam süt üretiminin yüzde 15’ini karşılayan ve hayvancılık açısından çok daha büyük bir potansiyeli bulunan bölge için fevkalade önemli bir katkı olacaktır. Besi hayvancılığı da hızla gelişecektir."dedi.