İzmirli Nedim Dilsiz, 5 yıl önce iş görüşmesi için gittiği Rusya'da, sağlıklı ve verimli tarım için kullanılan solucan gübresinin varlığını öğrendi. İçerdiği mikrobiyolojik yapısıyla, hem tarım için toprağa, hem de bununla bağlantılı insan sağlığına faydalı gübreyi, solucanları Türkiye'ye getirdikten sonra kurduğu tesislerde, bakanlıktan ilk onay alan firma olarak üretmeye başladı. Bugün sayısı 200 milyona ulaşan solucanlarla kendisi için organik tarımın önünü de açan Dilsiz, Türkiye'nin dört bir tarafındaki köylerden, genetikleri bozulmamış tohumları, oluşturduğu tohum bankasında toplayıp, üretmek için harekete geçti.
İzmir'de, gözlük satışı yapan Nedim Dilsiz'in hayatı, 5 yıl önce iş görüşmesi için Rusya'ya gitmesiyle değişti. Dilsiz, burada özellikle tarımsal faaliyetlerde, Türkiye'deki gibi hayvansal ya da kimyasal bileşenlerden elde edilen gübrelerin yerine, solucan gübresinin kullanıldığını öğrendi. Bunun ekonomik olarak da Türkiye'de önemli getiri elde edeceğini düşünen Nedim Dilsiz, aynı sistemi İzmir'de de kurmak için çalışma başlattı.
İZMİR'DE İKİ TESİS KURDU
Türkiye'de bulunmayan, Rusya'da da özel olarak yetiştirilen 'etonya' cinsi solucanları, İzmir'e getiren Nedim Dilsiz, Menderes ve Menemen ilçelerinde iki ayrı tesis kurdu. Bunun için özel olarak solucan yatakları kuran Dilsiz, ardından çürüttüğü sebze ve meyveleri belli işlemlerden geçirip içerisindeki zararlı bakterilerden arındırıp, özel yemler elde etti. Beş yıl önce belli zaman aralıklarında getirdiği, 80 bin solucanı, bu özel yemlerin içerisine yerleştirip üremelerini sağladı. Kısa sürede sayıları 200 milyona ulaşan solucanların dışkılarından artık gübre elde etmek için yeni bir çalışma başlattı. Bunun için Rusya ve İsrail'den, aldığı cihazlarla, kendi solucan gübresi üretim birimini kurdu.
BAKANLIKTAN İLK RUHSAT ALAN FİRMA OLDU
Bir yandan solucan gübresi üretimi için çalışmalarını sürdüren Nedim Dilsiz, bir yandan da Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'ndan gerekli izinleri almak için girişimlerde bulundu. Girişimlerinin de olumlu sonuçlanmasıyla Dilsiz, Türkiye'de solucan gübresi üretimi için ruhsat alan ilk firma oldu. Nedim Dilsiz'in, projesini hayata geçirdiği sıralarda bağlantı kurduğu yabancı bir firmayla da ortaklıklar için görüşmelere başladı. Gerekli altyapı çalışmalarının ardından ortaklığın başlamasıyla da, yabancı firmanın kullandığı teknolojiyi, Türkiye'ye getirip üretim için önemli bir gelişmede elde etmiş olunacak. Hayvansal gübre gibi ürünleri yakıp zarar vermeyen, fabrikasyon gübreler gibi de bitkilere kimyevi maddeler geçmesine neden olmayan solucan gübresinin, topraktaki zararlı bakterileri yok ettiği gibi, önemli bir besin kaynağı olduğu öğrenildi. Özellikle organik tarımda önemli bir yere sahip olan solucan gübresinin, araştırmalarda, zararı bakterileri yok etmesiyle, insan sağlığı içinde büyük önem taşıdığı ortaya çıktı.
TOHUM BANKASI KURDU
Yaklaşık 5 yıl süren çalışmasının karşılığını alan Nedim Dilsiz, organik tarım için de yine Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'yla bağlantıya geçip devlet arazilerini belli bir bedel karşılığında kiraladı. Bu bölgelerde özel ürünler yetiştirebilmek için de Türkiye'nin hemen bütün bölgelerini iki yılda dolaştı. Özellikle köylere giden Nedim Dilsiz, buralarda yaşayan vatandaşların kendi ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla evlerinin bahçelerinde yetiştirdikleri, hiçbiri kimyasal ilaç kullanılmamış olan tohumları topladı. Kurduğu tohum bankasında domatesten, karpuza, kavundan kabağa, fasulyeye kadar 120'ye yakın organik olduğu tespit edilmiş tohum biriktirdi.
GELECEK NESİLLER SAĞLIKLI OLSUN
Gübreyi elde eden, ardından da organik tarım için tohumları toplayan Nedim Dilsiz, hayalindeki projeyi bu aşamaya getirmek için büyük çaba harcadığını söyledi. Nedim Dilsiz, "Rusya, ABD ve İsrail yıllardır bu sistemi yani solucan gübresini kullanıyorlarmış. Bunda önemli gelişmelerde kaydetmişler, bizim ise bundan haberimiz yok. Ancak kimyasal gübre kullanıp durduk. Solucanı getirdim, bakanlıktan izin aldım, şimdi de üretime başladım. Bu gübreyi ilk olarak bu bölgedeki köylülere vermeyi planlıyorum. Ardından da üretimin gelişmesiyle, yurt çapına da yılabilir ama toprağa ve insana çok faydalı olan biri gübre. Önümüzdeki yıllarda zaten Avrupa Birliği'nin de bu konuda kararları olacak" dedi. Organik tarım çalışmalarıyla ilgili de bilgi veren Nedim Dilsiz, "Ben çocuklarımın, onların arkadaşlarının ve bütün çocukların sağlıklı besinlerle büyümelerini istiyorum. Bunun için ülkenin hemen tüm bölgelerini gezdim. Köylerdeki teyzelerin 40 yıldır bahçelerinde yetiştirdikleri ürünlerin tohumlarını topladım. Şimdi bu tohumlardan üretim yapmaya başlayacağız. Organik üretim için, solucan gübresi de önemli bir etken olacak" dedi.
Dilsiz şu anda değişik ülkelerden ithal edilen solucan gübresinin tonunun 3 bin liradan satıldığını, kendisine ait iki tesisin tam kapasite ile üretime geçtiğinde yılda 3 ile 5 bin ton arasında üretim planlandığını anlattı.