|
Çukurova'da bir haftada etkili olan yağışlar, tahıl üretimindeki verim kaybının azalması için yeterli olmayacak.
|
9.05.2014
378
|
Çukurova'da bir haftada etkili olan yağışların, tahıl üretimindeki verim kaybının azalması için yeterli olmayacağı bildirildi.
Türkiye'nin önemli tarım alanlarına sahip bereketli Çukurova topraklarında, hububat üretimi yeterli yağış olmadığı için verimsiz bir dönem geçirdi. Mayıs ayında düşen yağmur ise yetişme döneminde yeterli yağış alamayan ürünün gelişmesi için yeterli olmadı.
Seyhan Ziraat Odası Başkanı Süleyman Girmen, yaptığı açıklamada, Çukurova'da buğday üretiminin her yıl azaldığını, ekim alanlarının zamanla daralmaya başladığını söyledi.
Türkiye'de, yılda üretilen yaklaşık 22 milyon tonluk buğdayın 720 bin tonunun Adana'da, 1,2 milyon tonunun da Çukurova bölgesinde hasat edildiğini anımsatan Girmen, şunları kaydetti:
"Bölgemiz, 'tahıl ambarı' kimliğini yavaş yavaş kaybediyor. Buğdayın üretim alanları hemen hemen her yıl düşüyor. Bunun nedeni de üreticilerin buğdaydan zarar etme riskinin yüksek olması. Bu sene de buğdayların yetişmeye başladığı dönemde don olayı ve dolu yağışı oldu. Ayrıca sezon kurak geçti. Son günlerdeki yağışlar rekolteyi etkileyemeyecek kadar geç kaldı. Buğday üretimi kurak geçen dönemde darbe yedi. Son yağışlar bölgemizdeki rekolte kaybının önüne geçmez. Geçen yıla oranla buğday rekoltesinde yüzde 25-30 civarında kayıp bekliyoruz."
Buğday ithalatı
Girmen, "bereketli topraklar" diye nitelendirilen Çukurova'da tarımın ve çiftçinin desteklenmesi gerektiğini belirtti.
Türkiye'de tarıma yapılan çeşitli desteklere karşı çıkan bir kesim olduğunu savunan Girmen, "Bu kesim, ülkemizde yetişen ürünlerin dışarıdan alınmasını istiyor. Eğer onların istediği olursa buğdayı ithal etmeye başladığımızda yabancı oyuncuların eline düşeriz. Bunun sonucunda da tahılı ithal ettiğimiz ülkeler bize buğdayı istediği fiyattan satacak. Çiftçimiz kaybedecek, yabancı sermaye kazanacak" dedi.
Girmen, bölge genelinde yaşanacak rekolte kaybından en az Hatay'ın etkileneceğini, buradaki kurak dönemin Adana ve çevresine göre daha az sürdüğünü de sözlerine ekledi.