Candan Bilal Kösem, Çorumlu tekstilci bir ailenin kızı. Aile şirketi içinde üretim ve ihracatın yanı sıra perakende ayağında hem uluslararası ticareti, hem de sıcak satışı görerek ve yaşayarak büyüdü.
Ancak tekstil yerine gıda sektörüne yönelmeyi tercih etti.
İhracat yoluyla da dünyaya açılıyor.
Üniversite öğrencisiyken Çorum leblebisinin yüksek potansiyeli olduğunu düşünerek İstanbul’a ve dünyaya satma fikrini yavaş yavaş oluşturmaya başladı. Ailesinin; “O kadar okudun, yüksek lisans yaptın sadece leblebi satarak nasıl mutlu olacaksın” tepkisine rağmen 2012 yılında bir yıllık hazırlık sürecinin arından LEB’i kurdu. Candan Bilal Kösem, bugün genç bir kadın girişimci olarak yarattığı LEB markasıyla Çorum leblebisini Türkiye’ye tanıtırken, ihracat yoluyla da dünyaya açılıyor.
Örnek bir başarı hikayesi olan LEB’in hikayesini kurucusu Candan Bilal Kösem’den dinledik.
“İstanbul’da Sabancı Üniversitesi’nde eğitim hayatıma başladım ve Yönetim Bilimleri’nden mezun oldum. Bir sene Londra’da uluslararası iş yönetimi yüksek lisansı yaptıktan sonra İstanbul’ a yerleştim. Üniversitedeyken Çorum leblebisini İstanbul ve dünyaya satma fikrini kafamda geliştirmeye başlamıştım ancak hiç iş deneyimim olmadan böylesi bir maceraya atılamayacağımı düşünüp, mezun olduktan sonra farklı sektörlerde 3 sene çalıştım. Sonunda da kendi işimi kurmaya hazır olduğumu düşünüp son işimden ayrıldım. LEB’i kurduğumuzda 28 yaşındaydım.”
Tekstil yerine gıda sektörüne ilgi duyarak bu alana yönelen Candan Bilal Kösem, AVM’lere artan ilgiyi ve kiosk konseptinin kuru gıdaya çok uygun olduğunu da gözlemliyor. “Öte yandan kuru gıda ihracatında ülkemizde ciddi boşluk olduğunu gördüm” diyen Kösem, LEB fikrine temkinli yaklaşan ve ilk tepkisi; “O kadar okudun, yüksek lisans yaptın sadece leblebi satarak nasıl mutlu olacaksın” olan ailesinden ise bugün tam destek aldığını söylüyor.
İnovatif yaklaşımlar
LEB, İstanbul’da bir AVM’de açtığı stantında Çorum leblebisinin markalaşma sürecine destek vererek inovatif yaklaşımlarla farklı damak tatlarına hitap ediyor. LEB’in ürün gamı içinde klasik leblebinin yanı sıra çikolata kaplı, Türk kahveli ve cappucinolu, taco soslu, soyalı ve sarımsaklı leblebiler gibi farklı lezzetler de yer alıyor. Candan Bilal Kösem, hizmetlerini şöyle özetliyor:
“Sağlıklı ve doğal ürün tercih eden müşterilerimiz için kuru üzüm-sade leblebi karışık ürünümüz de mevcut. Ayrıca, yemeye hazır şekerli leblebi tozu ve leblebi ezmesi satışımız da bulunuyor. Müşterilerimiz leblebileri ister kutularda ya da ahşap kasalarındaki cam kavanozlarda hediye etmek için, ister kilitli paketlerde eve götürmek için isterlerse de külahlarda AVM’de gezerken yemek için alabiliyorlar. Kurumsal müşterilerimize de istedikleri temaya uygun tasarımlar hazırlayıp ambalajlarımızı onlara göre uyarlayarak hizmet veriyoruz.”
Bir yılda 12 kat büyüdü
Candan Bilal Kösem sadece leblebi satmak için yola çıkmamış. Bu konuda eşi, tasarımcı ortağı Kamil Aydilek’in de yoğun mesaileriyle yapılan geliştirmeler işte başarının yakalanmasını sağlamış. 2012 yılında 18 bin lira öz sermaye ile açılan stant bugün kurumsal firmalara verdiği toplu siparişler ve yurtdışı bayilik anlaşmaları ile kısa zamanda kendi amorti etmek bir yana 12 kat artış göstermiş. Candan Bilal Kösem, AVM sürecini anlatıyor:
“Konsepti geliştirirken şimdi baktığımda nasıl cesaret ettiğime şaşırdığım, aslında daha önce hiç yapılmamış birçok unsur geliştirdik. Örneğin tüm marka, logosundan ambalajına ve kiosk tasarımına kadar tüm konsepti ile sadece leblebi ve leblebi ürünleri satışı için tasarlandı. “LEB filler” dediğimiz dolum ünitelerimiz sayesinde kepçe ile çekmeceden koyma konusunu değiştirdik ve doğru sirkülasyonla her zaman taze ve temiz olmayı yakaladık. En farklı yanımız da kilo usulü değil ambalaj usulü satış yapıyor olmamız. Müşterilerimiz önce hangi leblebiyi karışık ya da tek istiyorsa onu seçiyor sonra da ambalajını görerek seçiyor, tartı kullanmıyoruz. Bu yöntemi kendi deneyimlerimden yola çıkarak geliştirdim. Tüketici, ürünlerin istedikleri şekilde karıştırılıp orijinal ambalajlarında sunulması sebebiyle alışmakta hiç zorlanmadı.”
Bir kioska sıkışıp kalmadı
Tüketiciyle yüz yüze iletişimin kurulduğu kiosk satışının yanı sıra Candan Kösem, sosyal medyanın ve her geçen gün hızlanan internet satışının da önemini görmüş. Faaliyete geçirdiği leb.com.tr ile 10 yıllık süreçte sosyal medyayı doğru ve etkin kullanarak ve görünür noktalarda az ama öz şubeler açarak marka bilinirliğini artırmayı hedefl iyor. Böylece, leblebi denildiğinde akla gelen ilk marka olmak istiyor. İstanbul dışında şimdilik sadece Gaziantep’te şubesi var. Şubeleşme konusuna ise biraz temkinli yaklaşıyor Candan Bilal Kösem. “Ailemden aldığım en ciddi uyarı yurtiçi bayiliğin evlilik gibi olduğudur. Bu sebeple bayilik verme konusunda maddi kazancımızdan ziyade karşılıklı kurumsal ve fikirsel uyum arıyoruz. Ayrıca online mağazamızdan Türkiye’nin her yerine leblebi tozu dahil tüm ürünlerimizden gönderi yapabiliyoruz” diyor.
İhracata çevre ülkelerden başladı
Candan Bilal Kösem, 2013-2014 yılları arasında Qatar, Kuwait ve Dubai ye LEB markasıyla düzenli ihracata başlamış. Geçen yıl Belçika’ya da LEB markasıyla ihracat yapmış. Kösem, “Açıldığımız günden bu yana özellikle yaz aylarında Ortadoğu’dan gelen müşterilerimizden çok yoğun bayilik teklifl eri alıyorduk ancak tüm bölgenin ana bayiliğini tek bir firmaya verdiğimiz için tüm başvurulara olumsuz geri dönüş yapıyorduk. Bu dönemde, ana bayilik verdiğimiz firma ile anlaşma üzerinde çalışıyoruz böylece Suudi Arabistan, Ürdün gibi ülkelere de ihracata başlayabileceğiz. Ayrıca ihracat oranlarımızı artırıp organik büyüyerek Türkiye’deki konseptimizi yeni fikirler ve leblebi bazlı ürünler ile geliştirmeyi planlıyoruz. LEB in kısa vadede gelecek planı ilk olarak, en kısa zamanda Anadolu Yakası’nda doğru bir AVM’de kiosk açmak. Ayrıca, yurt dışından gelen talepler doğrultusunda öncelikle Ürdün, Lübnan, Suudi Arabistan ve Avusturalya’ya ihracata başlamak” diyerek gelecek projeksiyonunu da özetliyor.
"Çalışanların mutluluğunu ön planda tutuyoruz"
Açılan AVM sayısındaki ciddi artış ve aynı bölgede çok sayıda farklı AVM olması sonucu doğal seleksiyon olacağını savunan Candan Bilal Kösem, doğru olanın her AVM olarak agresif büyümek değil, doğru noktayı ve doğru zamanı bulmak olduğunu belirtiyor. AVM’lerdeki uzun ve yorucu çalışma saatlerine de değiniyor Candan Bilal Kösem. “Bir farkımız da AVM’lerdeki acımasız çalışma saatlerinin aksine kioskta çalışan iş arkadaşlarımıza günde 7 saatten fazla mesai vermeyişimizdir. Çalışanlarımızın mutluluğunu ön planda tutmaya hep gayret ediyoruz.”