|
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, kuraklıktan en çok hububat ürünlerinin etkilendiğini belirterek, "Hububat ekiminin yapıldığı tarım alanlarında beklenen yağışın gerçekleşmemesi nedeniyle bazı alanlarda çıkışların olmadığı, bu nedenle tohumlarda çürüme riski oluştuğu, bazı alanlarda çıkışların zayıf, çıkışı gerçekleşen bazı alanlarda da yağış yetersizliği nedeniyle kurumaların oluştuğu biliniyor" dedi.
|
20.01.2014
428
|
Bayraktar yaptığı açıklamada, yağış azalmasının en çok İç Anadolu bölgesinde görüldüğünü, hububat üretimi açısından önem taşıyan bölgede büyük sıkıntı yaşandığını anlattı.
Türkiye'de kış boyunca kuraklık yaşandığını vurgulayan Bayraktar, "Kış aylarında beklenen yağışların gerçekleşmemesi nedeniyle tüm bölgelerimiz olumsuz etkilenmektedir. En fazla Doğu Anadolu, Karadeniz ve Akdeniz bölgelerinin orta ve doğusu, İç Anadolu bölgesinin kuzeyi ve batısı, Akdeniz bölgesinin orta ve doğusu bu kuraklıktan etkilenmiştir" diye konuştu.
Tarımcılıkta ekim döneminin sonbaharda başladığına dikkati çeken Bayraktar, hububat ve baklagil ekiminin tamamlandığını kaydetti.
Hububat ekim alanlarında yağış beklendiğini aktaran Bayraktar, şöyle devam etti:
"Hububat ekiminin yoğun yapıldığı bu bölgelerde yağışların azalması sıkıntı oluşturdu. Hububat ekilişinin ardından kasım ve aralık aylarında beklediği yağışı alamayan üreticiler yağış beklemektedir. Ziraat odalarımızdan alınan bilgilere göre, hububat ekiminin yapıldığı tarım alanlarında beklenen yağışın gerçekleşmemesi nedeniyle bazı alanlarda çıkışların olmadığı, bu nedenle tohumlarda çürüme riski oluştuğu, bazı alanlarda çıkışların zayıf, çıkışı gerçekleşen bazı alanlarda da yağış yetersizliği nedeniyle kurumalar oluştuğu biliniyor."
"Sulama yöntemleri üzerine çalışılmalı"
Bayraktar, iklim değişikliklerinin etkisini azaltabilmek için doğal kaynakların verimli kullanılması gerektiğini dile getirdi.
Türkiye'deki su kaynaklarının bilinçli kullanılması gerektiğini belirten Bayraktar, "Ülkemizde sulama çoğunlukla yüzey sulama şeklinde olup, su kaybı çok fazla olmaktadır. Son yıllarda basınçlı sulama sistemlerinin yaygınlaştırılması amacıyla faizsiz kredi uygulamaları yapılmakta, sistem maliyetinin yüksek olması çiftçilerimizin basınçlı sulama sistemi kurmalarını engellemektedir" ifadesini kullandı:
Bayraktar, sözlerini şöyle tamamladı:
"Kredi imkanından faydalanarak sulama sistemi kurabilen üreticilerimiz, içinde bulundukları zor şartlar sonucunda taksitlerini ödemekte zorlanmaktadır. Bu nedenle su tasarrufu ve sulama maliyetinin düşürülmesi amacıyla basınçlı sulama sistemlerinin devlet tarafından kurulması sağlanmalıdır. Yine yağışlarla gelen ve yüzey akışı yoluyla akıp giden her damla suyu depolayacak gölet ve baraj gibi yatırımların başlatılması ve devam edenlerin bir an önce tamamlanması sağlanmalıdır.
Yer altı sularımızın bilinçsizce ve aşırı tüketilmesi önlenmelidir. Yer altı su kaynaklarının çok azalması ve her yıl daha derinlere inmesi, telafisi mümkün olmayan sıkıntılara yol açabilir. Bu arada, araştırma-geliştirme (Ar-Ge) çalışmalarına gerekli destek verilmeli, kurak şartlara uyumlu çeşitlerin ve su tasarrufuna yönelik tekniklerin geliştirilmesi sağlanmalıdır. Kuraklığa dayanıklı tohum kullanımı konusunda çiftçi eğitim ve yayım çalışmaları hızlandırılmalıdır."