|
Kayısı ve diğer ağaçlara zarar vererek kurumalarına neden olan Capnodis spp zararlısının larvasına karşı kullanılan ilaçların imal ve ithal izinleri iptal edilmesi dolayısıyla capnodisle kültürel mücadele yapıldığı bildirildi.
|
15.07.2015
945
|
Malatya İl Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Ali Selvi, yaptığı açıklamada, Malatya'da kayısı yetiştiriciliğinin yoğun şekilde sürdürüldüğünü ve üretilen kayısının ülke ekonomisine büyük katkı sağladığını anımsattı.
Bütün mono kültür alanlarında olduğu gibi kayısıda da yoğun olarak hastalık ve zararlılar görüldüğünü dile getiren Selvi, özellikle tarım ilaçlarının bilinçsizce kullanımı sonucunda potansiyel görülme riski olan zararlıların ana zararlı konumuna geçmesinin söz konusu olduğunu ve mücadelenin de zorlaştığını, masrafların arttığını vurguladı. Selvi, şunları kaydetti:
"Bu olumsuz durumlardan biride Capnodis spp zararıdır. Erik dip kurdu, antepfıstığı dip kurdu, kavak dip kurdu, küçük dip kurdu, kiraz dip kurdu ve fidan dip kurdu gibi beslendiği konukçusuna göre farklı türleri bulunmaktadır. Capnodis’in erginleri genç sürgünleri, aşı tomurcuklarını, yaprak saplarını oburca yiyerek tahrip etmektedir. Capnodis spp zararlısının larvalar ise kök boğazı ve kök kabukları altında galeriler açıp iletim demetlerini tahrip ederek bitkinin beslenmesine engel olmakta. Bu zarardan sonra zayıf düşen ağaçlar bir veya iki yıl içerisinde kurur. Zayıf düşen ağaçlara ikinci zararlılardan böcekler saldırır. Özellikle yazıcı böcek yoğun bir şekilde saldırır."
Capnodisin 2 yılda bir yeni nesil verdiğini aktaran Selvi, "Kültür ortamında bir dişinin 2000’den fazla yumurta bıraktığı görülmüştür. Hava sıcaklığı 25-26 derece olduğunda yumurta bırakmaya başlar ve en çok yumurtayı temmuz ayında bırakır. İlaçlı mücadeleye zararlının yumurtalarını kök boğazı civarında toprağa koyduğu dönemde başlanmakta ve haziran, temmuz ile ağustos aylarında her 15-20 günde bir larvalara karşı yapılmaktadır. Bu dönemler süresince ağaçların bir metre yüksekliğe kadar olan gövdeleri ve bir metre çaplı daire içinde kalan kök boğazı civarındaki toprak yüzeyi ilaçlı tutulmakta" diye konuştu.
Söz konusu zararlıyla mücadelenin 2 yıl süren bir çalışma gerektirdiğine işaret eden Selvi, kayısıda larvaya karşı kullanılan ilaçların imal ve ithal izinleri iptal edildiğinden ve erginlere karşı kullanılacak kayısıda ruhsatlı ilaç bulunmadığından capnodisle yalnızca kültürel mücadele yapıldığını anlattı.
Ağaç altlarında erginlerin kolayca saklanabileceği yüksek boylu ot ve çalıların bulundurulmaması gerektiğini belirten Selvi, "Sulama ve gübrelemeye dikkat edilerek ağaçlar kuvvetli bulundurulmalı. Kabuklu bit problemi yoksa ağaçların gövdesine kireç badanası yapmak, yumurta konmasını güçleştireceğinden faydalıdır. Kabuklu bit problemi varsa kireç badanası yapılmamalı" dedi.
Sabahın erken saatlerinde ve akşamüzeri gövde ve kökboğazında kolayca toplanabilecek erginlerin yok edilmesi gerektiğini, ergin zararı nedeniyle, ağaç dibine dökülmüş sap dibi yenik yaprakların bulunduğu fidanlar, hızla sarsılarak yere düşürülen erginlerin öldürülmesi gerektiğini söyleyen Selvi, ayrıca ağaçların üzerine eski ve koyu renkli kıyafetler asılarak içine saklanan erginlerin toplanarak öldürülmesinin de bir başka mücadele yöntemi olduğunu kaydetti.