|
GDO'lu olduğu gerekçesiyle yıllık tüketimin yüzde 10'u kadar soya, limanlarda ve serbest bölgelerde bekletiliyor.
|
7.05.2015
461
|
Türkiye’de kanatlı sektörünün ana yem maddelerinden biri olan ve sektörün yüzde 90 oranında dışa bağımlı olduğu soya fasulyesinde son günlerde “GDO” krizi yaşanıyor.
GDO’lu olduğu gerekçesiyle ülkeye sokulmayan 300 bin ton soya fasulyesi limanlarda ve serbest bölgelerde bekletiliyor. Türkiye’nin geçen yıl 2.3 milyon ton soya fasulyesi tükettiği göz önüne alınırsa şu anda bekletilen 300 bin ton soyanın sektör için önemi daha iyi anlaşılıyor. Zira bu yıllık tüketimin yüzde 10’unun halihazırda kanatlı sektörüne ulaştırılamaması anlamına geliyor.
Son günlerde patlak veren kuş gribinin ardından bir de yem sıkıntısıyla karşı karşıya kalan kanatlı sektöründe maliyetlerin yükseleceği, bunun da tüketiciye ulaştırılan ürün fiyatlarını artıracağı, kanatlı sektörünün ‘olmazsa olmazlarından’ soya fasulyesinin ithal edilmemesi durumunda, halkın bu sezon kanatlı eti çok pahalıya tüketebileceği belirtiliyor. Piyasada soya fasulyesi sıkıntısı baş göstermeye başladı. Bu nedenle ürünün fiyatı da yüzde 40’ı aşan oranda yükseldi. Yem fiyatının bu denli yükselmesi iç piyasanın yanı sıra ihracatçıyı da olumsuz etkiliyor. Daha önce hesapladıkları maliyetler üzerinden fiyat belirleyen ve ihracat kontratı yapan firmalar hızla ve yüksek oranda artan yem fiyatları nedeniyle zarar yazmaya başladı.
Merkezi Antalya’da bulunan ve Antalya Organize Sanayi Bölgesi’nde faaliyette bulunan Bahar Gıda Grubu Yönetim Kurulu Başkanı ve Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Yönetim Kurulu Üyesi Ali Bahar, kanatlı et üretim sektörümün çok zor bir dönemden geçtiğini belirterek şunları söyledi:
“Kuş gribi ve GDO’lu yem sorunuyla boğuşuyoruz.
Sektörde asıl sorun ise yem sıkıntısı. Soya fasulyesi kanatlı hayvan üretiminin olmazsa olmazlarından yemin hammaddesi durumunda. Eğer bu hammadde kullanılmaz ise kanatlı et ürünü çok pahalıya mal olur. Halk, bu ürünü çok pahalıya yer.”
Tonu 650 dolara yükseldi
Dünyada ve Avrupa’da kanatlı üretiminde soya alımı için 13 gen bulunduğunu, Türkiye’de ise sadece 3’üne izin verildiğini anlatan Ali Bahar, “Bu nedenlerden dolayı ithal edilen soya ürünleri limanlardan kabul edilmiyor. Bu yüzden soya fasulyesinin tonu 450 dolardan 650 dolara çıktı. Sanayici çok zor durumda. Bu durum muhakkak fiyatlara yansıyacak ve halk kanatlı eti çok pahalıya yemek, tüketmek zorunda kalacak” diye konuştu. Soya ve benzeri stratejik ürünler için devletin temkinli, planlı bir stratejisi olması gerektiğini vurgulayan Ali Bahar, şöyle devam etti:
“Şu an serbest bölgelerde, limanlarda 300 bin ton soya fasulyesi bekliyor ve bu iş çözülemediği için ürün neredeyse karaborsaya düşmüş durumda. Kanatlı et üretim maliyetinin artması ve yüksek ürün fiyatı gibi olumsuzlar kanatlı et ihracatını da vurdu. Yurtdışına kanatlı et satanlar zarar eder konuma geldi.” ifadelerini kullandı.