|
Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde Çiftçi Kayıt Sistemi (ÇKS) verileri ve uydu görüntüleri yardımıyla 2013 yılında 33 bin çiftçinin 4 milyar kilovat saat elektrik kullanarak sulama yaptığını belirleyen Dicle Elektirik Dağıtım Anonim Şirketi (DEDAŞ), bu çiftçilere borç tebligatı gönderdi.
|
2.06.2014
530
|
Diyarbakır, Şanlıurfa, Mardin, Batman, Şırnak ve Siirt'te tarımsal sulamada kullanılan 4 milyar kilovat saat kaçak elektrik bedelini tahsil etmekte sıkıntı yaşayan DEDAŞ, uygulamaya geçirdiği yeni yöntemle hangi üreticilerin enerji tükettiğini tespit etti.
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının ÇKS verileri ve uydu görüntüleri sayesinde, ekilen ürün ve alan bilgileriyle 33 bin üreticinin tükettiği enerji miktarını tespit eden DEDAŞ, onlara kullandıkları asgari miktar oranında borç çıkardı.
DEDAŞ, hesaplanan borca yüzde 75 indirim imkanı sağlayan "Helalleşme" kampanyası başlatırken 16 Haziran'a kadar sürecek kampanyada sulama yapan çiftçilerden sezonluk olarak mısır ve pamuk üretimi için 100 dönüme 9 bin lira, ikinci ürüne de artı 2 bin lira ödemesi talep edildi.
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının "Tarımsal sulamaya ilişkin elektrik borcu bulunan çiftçilere bu borçları ödeninceye kadar 2014'te tarımsal destekleme ödemesi yapılmayacağına" dair Bakanlar Kurulu kararı uygulama tebliğinin Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmesi dolayısıyla 33 bin çiftçinin destekleme ödemesine bloke konulması bekleniyor.
Tepki için eylem yapıyorlar
Elektrik borcunun hukuka aykırı ve çok yüksek olduğunu savunan üreticiler ise Diyarbakır, Şanlıurfa ve Mardin'de sık sık yol kesip, protesto eylemleri düzenliyor. DEDAŞ'ın kendilerine çıkardığı borç miktarını ödeyemeyeceklerini dile getiren çiftçiler, uygulamadan vazgeçilmesini talep ediyor.
"6 saate varan elektrik kesintisi yapılıyor"
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Yönetim Kurulu Üyesi, Ziraat Odaları Diyarbakır Koordinasyon Kurulu Başkanı Mehmet Cevat Delil, Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde tarımsal sulamanın elektrik kullanılarak gerçekleştirildiğini söyledi.
DEDAŞ'ın 100 dekarda, mısır ve pamuk için 9 bin lira, ikinci ürün için 2 bin lira, buğday için 3 bin lira talebinde bulunduğunu anımsatan Delil, tarımsal sulamaya ilişkin elektrik borcu bulunan çiftçilere, bu borçları ödeninceye kadar, 2014 yılında tarımsal destekleme ödemeleri yapılmayacağına ilişkin Bakanlar Kurulu kararının çiftçiyi zor durumda bıraktığını bildirdi.
Bölgedeki Ziraat Odalarının temsilcileriyle üreticilerin yaşadığı sıkıntıyı gittikleri Ankara'da Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Başkanı Şemsi Bayraktar, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı yetkililerine ilettiklerini ifade eden Delil, şöyle konuştu:
"Genel Başkan Şemsi Bayraktar, sorunun çözümü için sayın Başbakan Erdoğan'dan destek isteyecek. Üreticiler, DEDAŞ'ın 100 dekarda, mısır ve pamuk için 9 bin lira olarak belirlediği fiyatın indirilmesini istiyor. Aksi takdirde çiftçi çok zor durumda kalacak. Enerji ile ilgili sıkıntı sadece bununla sınırlı değil. Günde 6 saate varan elektrik kesintisi yapılıyor. Bu kesintiler kırsalda yaşamı zorlaştırıyor."
"100 dekara 3 bin lira uygun"
Üretici Gülcan Özbay ise yıllardır yüksek bedel talep edilmesi nedeniyle çiftçilerin bir bölümünün kaçak elektrik kullanmak zorunda bırakıldığını ifade ederek, "Düşük bedel talep edilirse üretici kaçak elektrik kullanmaz. 100 dekara 3 bin lira uygun bir fiyattır. Hükümetin bu konuda çiftçiyi yalnız bırakmamalı" dedi.
"500 bin kişi köyünden göç etmek zorunda kalacak"
Ahmet Uslu da Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde sulama kanallarının tamamlanmaması nedeniyle tarımsal üretimini elektrik kullanarak yer altından çıkardığı suyla tarımsal üretim yaptığını söyledi.
Bölgedeki çiftçilerin mısır ve pamuğa yapılan destek ödemesiyle geçimini sağladığını kaydeden Uslu, şunları kaydetti:
"Desteklemeden elde ettiğimiz gelirimize de elektrik borcu nedeniyle el konulmaya çalışılıyor. Bu gelirimiz de giderse üretim yapmamızın anlamı kalmaz. 40 bine yakın çiftçiye borç çıkarılmış. Fiyatta indirim yapılmazsa 40 bin çiftçi üretimden vazgeçecek. Bu ailelerin yanı sıra köylerde çalışan binlerce aile işsiz kalacak. Üretici olan bu çiftçiler kentlere yerleşip tüketici haline gelecek. 500 bin kişi köyünden göç etmek zorunda kalacak. Bu da beraberinde büyük sosyal sorunlara yol açacak."