TÜİK verilerinden yola çıkarak değerlendirmede bulunan Atalık, şu vurguyu yaptı:
- Resmi verilere göre son 10 yılda Türkiye’de, çiftçi 27 milyon dekar tarım arazisini ekmekten vazgeçti.
Arnavutluk kadar arazi
- Bu Ermenistan veya Arnavutluk’un yüzölçümlerine eşit.
- Aynı süreçte temel besinimiz 14 milyon hektar buğday ekim alanı daraldı.
- Son 3 yılda patates ekim alanları 1 milyon 800 bin dönümden 1 milyon 200 bine düştü. Üretim de 1 milyon ton düştü.
- Yine çiftçi sayısı 2 milyon 800 binden 2 milyon 200 bine düştü.
Örgütlenme sorunu var
Bu durumun en önemli nedeninin, çiftçinin yeteri kadar örgütlenmemesi olduğunu kaydeden Atalık, “Örgütlenme ülkemizde yüzde 13’lerde. Bu oran Avrupa Birliği’nin tarımla uğraşan ülkelerinde yüzde 90’ın üzerinde" dedi. Örgütlenmenin sonuçlarını daha ucuz girdi, daha düşük maliyet olarak ifade eden Atalık, şunları anlattı
Fiyatlar aracılıkla artıyor
“Böylece üretici refah düzeyinde tatmin edici bir ücret alırken tüketici de çok daha ucuza bu ürünlere ulaşıyor. Yani ülkemizde kooperatif yapılanma olmadığından kaynaklı aracılar denen bir sistem doğmuş vaziyette. Bunun en büyük etkisini yaşayacak olan fiyat yüksekliği şeklinde yine tüketicidir.”
Bütçenin yüzde 2'si
- İstanbul Şube Başkanı Atalık, AB ülkelerinde bütçenin yüzde 45’inin tarım desteklerine ayrıldığını belirtti. “Çünkü onlar dünya savaşlarında açlığın ne demek olduğunu gördüler" diyen Atalık, Türkiye'de bu oranın yüzde 2 olduğunu öne sürdü.
Tarıma verilen destek mazotun vergisine gitti
- Resmi verilere göre 2014 yılında tarıma verilen desteğin 9,1 milyar lira olduğuna dikkat çeken Atalık, “Ancak verilen bu destek çiftçinin kullandığı mazotun vergisiyle geri alındı. 2014’te sadece buğday, ayçiçeği, pamuk ve soyanın ithalatına ödenen miktar tarıma verilen desteğin üzerindedir” dedi.