Kral Kızı Dicle ve Silvan Projesi gibi bölge halkının verimli arazilerini sulama imkanına kavuşması için hazırlanan projelerin bir an önce hayata geçirilmesi için çalışmalar sürerken, terör örgütü PKK mensupları barajların yapımını "doğaya zarar" verdiği bahanesiyle akamete uğratmak için sık sık saldırılar düzenliyor.
Bölgede binlerce dönüm bereketli toprağı suya kavuşturacak, binlerce kişiye istihdam sağlayacak, üretimi artıracak, tarımda yan sanayiyi geliştirecek, göçü önleyecek barajların tamamlanmasını heyecanla bekleyen bölge çiftçisi, saldırılar nedeniyle yatırımların gecikmesinden rahatsızlık duyuyor.
Göçün önlenmesi hedefleniyor"
Bölgedeki en önemli projelerden biri olan ve "çılgın" proje olarak nitelendirilen Silvan Projesi ile Kral Kızı Dicle Projesi'nin tamamlanması için çalışmalar sürüyor.
Silvan Projesi kapsamında hayata geçirilecek Silvan Barajı, Pamukçay Barajı, Ambar Barajı ve Silvan iletim tüneli projeleriyle bahçecilik, seracılık gibi tarımda yan sanayilerin gelişmesi ve dolayısıyla göçün önlenmesi hedefleniyor.
Kral Kızı Dicle Projesi ile de suyun, Dicle Barajı'ndan alıp Savur Ovaları'na kadar aktarılması, bu sayede 1 milyon 300 bin dekar arazinin sulanması öngörülüyor.
Bu kapsamda şu ana kadar 250 bin dekarı Diyarbakır'da olmak üzere bölgedeki diğer illerle 450 bin dekar arazi suyla buluşurken, bu rakamın 4 milyon dekara çıkarılması planlanıyor.
Siirt ve Batman illerini ilgilendiren 40 bin hektarlık alanı sulayacak gelecek yıl tamamlanması öngörülen Garzan Projesi ve 30 bin hektar alanı sulayacak Silopi Ovası, 66 bin hektar alanı sulayacak Nusaybin-Cizre-İdil Projesi ile ilgili çalışmalar sürüyor.
Diyarbakır'da toplam maliyeti 2 milyar 201 milyon 371 bin lira olan 8 baraj, 3 içme suyu isale ve arıtma tesisi, taşkın koruma tesisi ve gölet projesinin yapımı sürüyor.
"Bölgeye tersine göç başlayacak"
Diyarbakır Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Mustafa Ertan Atalar Silvan Projesinin tamamlanmasıyla Diyarbakır'daki 7 milyon dekar tarım arazisinin yüzde 70'inden fazlasında sulu tarıma geçileceğini, bu sayede tarımda büyük bir gelişmenin kaydedileceğini söyledi.
İlde 396 bin dekar pamuk, 250 bin dekar mısır, 169 bin dekar alanda sebze ekimi yapıldığını dile getiren Atalar, "Sulanabilen alanın artmasıyla ürün, verim ve gelir artışı sağlanacak. Geçen yılın sonu itibarıyla ilin tarım ve hayvan hasıla yönüyle üretim miktarımız 4,1 milyar lira. Sulu tarıma geçtikten sonra bu miktar en az 3 kat artacak" dedi.
Sulu tarım yapılan alanın artmasıyla bölgede büyük bir canlanma yaşanacağına işaret eden Atalar, şöyle konuştu:
"Barajlarla tarım ve sanayi entegrasyonu ile istihdam sağlanacak, çiftçinin kazancı katlanacak, sosyal refah artacak, bölgeye tersine göç başlayacak çünkü kuru tarımla sulu tarım arasında 10 katı iş gücü farkı bulunuyor. Artık mevsimlik tarım işçilerimiz başka bölgelere gitmeyecek. Dolayısıyla bölge ekonomisine barajlar çok büyük katkı sağlayacak."
Bölgedeki pamuk üretiminin sulama maliyetinin yüksek olduğunu vurgulayan Atalar, sulama sorununun sona ermesiyle bölgede yetişen pamuğun ülke ekonomisine büyük katkı sunacağını aktardı.
"Yatırımlara saldırıları kınıyoruz"
Artuklu Ziraat Odası Başkanı Malik Özkan, bölgede hayata geçirilmeye çalışılan sulama projelerine yönelik saldırıları kınadı.
Ülkenin gelişmesi için her türlü engele karşı durulması gerektiğine dikkati çeken Özkan, barajların faaliyete geçmesiyle bölgedeki sulama ve elektrik sorununun büyük oranda azalacağını, binlerce kişiye istihdam sağlanacağını dile getirdi.
Özkan, baraj yapımına yönelik saldırıların ve baskıların ortadan kaldırılması gerektiğini ifade ederek, şunları kaydetti:
"Çiftçiler olarak hayatımız su ve elektrikten ibaret. Barajlarla tarımsal ürünlerde çeşitlilik sağlanacak. Bölge insanı mevsimlik işçi olarak başka bölgelere gitmekten kurtulacak. Bölgemize katkı sağlayacak bu yatırımlara saldırıları kınıyoruz. Herkes doğduğu topraklarda doyacak. Geçim kavgası son bulacak."
"Barajlar sayesinde gelirimiz artar işsizlik oranı azalır"
Diyarbakır'ın Çınar ilçesinde çiftçi Neşet Gültekin, buğday rekoltesinde sulu tarım ve kuru tarım arasında yüzde 100 fark olduğunu söyledi.
Sulama kanallarını sabırsızlıkla beklediklerini anlatan Gültekin, buğdaydan yeterli verimi alamadıklarını dile getirdi.
Gültekin, yağış da olmaması halinde çiftçinin zarar ettiğine vurgu yaparak, "Buğday ekiyoruz verim yok. Bu yıl sulanan arazide rekolte 700, susuz arazide 400 kilogram. Sulama kanalları bu bölge için çok faydalı olacak" dedi.
Çiftçi Serdar Kikizade ise arazilerinin bir kısmını kendi imkanlarıyla suladıklarını, sulanan arazilerde ikinci ürün elde ettiklerini belirterek, kuru arazide ise yalnızca buğday ekebildiklerini vurguladı.
Bölgedeki tarım alanlarının yüzde 50'sinde kuru tarım yapıldığına dikkati çeken Kikizade, barajların tamamlanması halinde sulu tarım yapılan alanların yüzde 100'e ulaşacağını kaydetti.
Kikizade, yılda iki ürün elde etmeyi hedeflediklerini belirterek, "Sulama kanalları gelirse elektrik sarfiyatı da azalır. Şu anda sulamayı kendi imkanlarımızla yapıyoruz. Barajlar sayesinde gelirimiz artar işsizlik oranı azalır" diye konuştu.
"Başka bölgelerden işçi ithal edeceğiz"
Şırnak'ın İdil ilçesine bağlı Kurtuluş köyü muhtarı ve çiftçi Mehmet Nuri Genç, GAP'ın Türkiye'yi ayağa kaldıracak bir proje olduğunu, projenin nimetlerinden faydalanmak isteyen çiftçilerin barajların tamamlanmasını beklediğini söyledi.
Genç, şunları kaydetti:
"Barajların tamamlanması 'binlerce dekar arazinin sulanması' demektir. Barajların tamamlanmasıyla tarımsal üretim 3 katına çıkacak. Yine tarımsal üretimdeki en büyük girdimiz olan enerji fiyatları bu barajlar sayesinde düşecek. Bölgemizde 3 milyon işsiz var. GAP tamamlandığında 3 milyon 800 bin işçiye ihtiyaç duyacağız. Dolayısıyla bölgeye başka bölgelerden işçi ithal edeceğiz. Türkiye'nin menfaatini düşünüyorlarsa barajların yapımına destek vermelidirler."
Mehmet Nuri Genç, bölge çiftçisinin bölgedeki barajların bir an önce tamamlanmasını sabırsızlıkla beklediğini sözlerine ekledi.