Bereketli toprakların suyla buluşmasını sağlayacak barajların tamamlanmasını heyecanla bekleyen bölgedeki vatandaşlar da terör örgütü mensuplarının baraj çalışmalarına yönelik saldırılarını yöre insanına yapılmış kabul ediyor
Türkiye Ziraat Odaları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Delil:
“Baraj yapımına karşı çıkmak veya yapımına engel olmak doğru bir karar değildir. Suya hasret toprakları suyla buluşturacak baraja saldırı, çiftçiye büyük zarar verir”
Şırnak Ziraat Odası Başkanı Tatar: “Vatandaşa yönelik hizmetlere saldırmak halka saldırmaktır”
– Güneydoğu Anadolu bölgesindeki bazı sivil toplum kuruluşları ve vatandaşlar bölgenin refah düzeyini artıracak barajların yapımına yönelik terör örgütü PKK’nın saldırılarına tepki gösterdi.
Sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, terör örgütü PKK’nın bölgede barajların yapımını engellemeye yönelik, baraj inşaatlarında çalışanların ve çalışmalarda kullanılan araçların hedeflerinde olduğuna ilişkin açıklamasını eleştirdi.
GAP Projesi kapsamında inşası süren ve tamamlanması halinde ildeki tarımsal üretimde 3-4 kat artış öngörülen barajların yapılmasını heyecanla bekleyen vatandaşlar, teröristlerin baraj inşaatlarına yönelik saldırısını, yöre insanına saldırı olarak değerlendiriyor.
Projelerin gerçekleşmesiyle suya kavuşacak arazilerin değerinde ve tarımsal üretimde büyük artış bekleyen üreticiler, teröristlerin saldırısı nedeniyle barajların yapımının gecikmesinden rahatsız.
– “Baraja saldırı, çiftçiye büyük zarar verir”
Türkiye Ziraat Odaları Birliği Yönetim Kurulu üyesi ve Ziraat Odaları Diyarbakır Koordinasyon Kurulu Başkanı Mehmet Cevat Delil, AA muhabirine, GAP kapsamındaki barajlar sayesinde arazilerin suya kavuşacağını belirterek, bu sayede bölgenin tarımsal üretiminin artacağını söyledi.
GAP Projesi’nin bölgenin sosyal ve ekonomik kalkınmasına vesile olacağını kaydeden Delil, “Baraj yapımına karşı çıkmak veya yapımına engel olmak doğru bir karar değildir. Silvan’da binlerce üretici barajın yapımını bekliyor. Suya hasret toprakları suyla buluşturacak baraja saldırı, çiftçiye büyük zarar verir” dedi.
– “Vatandaşa yönelik hizmetlere saldırmak halka saldırmaktır”
Şırnak Ziraat Odası Başkanı Cengizhan Tatar, terör örgütü yöneticilerinin baraj yapımına ilişkin açıklamasını doğru bulmadıklarını söyledi.
Barajların enerji üretimi ve tarımsal sulamaya katkı yaptığını dile getiren Tatar, “Termik santraller yerine barajların kurulması daha isabetli karardır. Vatandaşa yönelik hizmetlere saldırmak halka saldırmaktır” diye konuştu.
– “Kimse bu baraja ve gençlerin geleceğine mani olmasın”
Silvan’a bağı Boyunlu köyünde çiftçi Ramazan Muğuç, Silvan Barajı’na ulaşımı sağlayan yola düzenlenen saldırılarını yoğunlaştığını hatırlattı.
Bölgenin en büyük sıkıntısının işsizlik olduğunu, bu sorunun barajın yapımıyla sona ereceğini vurgulayan Muğuç, şöyle konuştu:
“6 çocuğum var ve hepsi de işsiz. Baraj tamamlanır, tarlalar suya kavuşursa 6 çocuğum da iş bulacak. Buradaki herkes çalışacak, işsiz kalmayacak. Artık yeter, kimse bu baraja ve gençlerin geleceğine mani olmasın. Gençlerimiz artık başka illere gidip çalışmasın, kendi tarlalarında çalışsınlar. Bu barajın suyu başka yeri değil, Diyarbakır, Mardin, Batman ile Silvan ve Bismil ilçelerindeki arazileri sulayacak. Buna mani olanların halka faydası yok.”
Uluslararası Stratejik Tahlil ve Araştırmalar Derneği (USTAD) Başkanı Ahmet Akgül de terör örgütünün, barajların su tutmasıyla geçiş güzergahlarıyla gizlendikleri mağaraların sularla kaplanacağı için yapımına mani olmak istediğini söyledi.
– “Baraj yapımına karşı çıkmak anlamsızdır”
Çözüm Süreci Sivil İnisiyatif Derneği (Çözüm-Der) Genel Başkanı Ercan Ezgin, bölgede son 10 yıldır ciddi yatırımların yapıldığını belirterek, özellikle barajların tamamlanmasıyla ekonomik kalkınmanın sağlanacağını söyledi.
Araziler yeterince sulanamadığı için istenilen verimin elde edilemediğini bildiren Ezgin, şunları dile getirdi:
“Arazilerin suya kavuşmasıyla bir yılda 2-3 ürün elde edilecek. Çiftçinin geliri artacak. Fakirlik, yoksulluk ortadan kalkacak. Kürtlerin, bugün en büyük düşmanı yoksulluk, fakirlik ve cehalettir. Çözüm Süreci ile adımlar atılırken bir yandan da baraj, yol ve köprülerin yapımına karşı çıkmak anlamsız.”
– “Baraj yapımına karşı söylemleri kınıyoruz”
Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Mardin Şube Başkan Nurettin Kasap, barajların bölgenin kalkınmasına vesile olacağını anlatarak, “Barajlar, bölgeler arası gelişmişlik düzeyini en aza indirgeyecek. Baraj yapımına karşı söylemleri kınıyoruz” şeklinde konuştu.
– “HDP’yi de zayıflatan bir açıklamadır”
Uluslararası Ortadoğu Barış Araştırmaları Merkezi (IMPR) Danışmanı ve Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hüseyin Şeyhanlıoğlu, bunun barış sürecini tehdit eden barış sürecini bitirmeye yönelik, talihsiz bir açıklama olduğunu söyledi.
Şeyhanlıoğlu, örgütün bölgenin kalkınmasını istemediğini ifade eden Şeyhanlıoğlu, “Örgüt bölgenin ve ülkenin ekonomik olarak güçlenmesini istemiyor. Çünkü bu, örgüte desteği azaltır” dedi.
“Bu açıklama HDP’yi de zayıflatan bir açıklamadır. Açıklama HDP’ye de yönelik tehdit içeriyor” ifadelerini kullanan Şeyhanlıoğlu, şöyle devam etti:
“Türkiye partisi olma yolunda barajı geçen HDP zayıflatılmış oluyor. Örgüt daha önce de hem barajlara yönelik hem de Yüksekova’daki havalimanı gibi yatırımların yapımını durdurmak istedi. Bu, 1930, 1940’ların, ‘yolu, köprüyü, GAP’ı istemiyoruz’ diyen zihniyettir. Türkiye’nin ekonomik olarak bağımsız hale gelip güçlenmesini istemeyen dış güçler Türkiye bölgede zayıflasın istiyor.”
– “Neden baraj yapımının istenmediği ortaya koyulmalıdır”
Güneydoğu Sanayici ve İşadamları Derneği Başkanı (GÜNGİAD) Başkanı Hakan Akbal, GAP’ın enerji ve sulama ayağı olan bir proje olduğunu belirterek, bu projenin bölgenin en büyük projesi olduğunu vurguladı.
Akbal, GAP’ın eneji ayağının tamamlanmak üzere olduğunu, projenin sulama ayağının ise bölge ekonomisine doğrudan yansıyacağını söyledi.
Bölgenin bir an evvel GAP’ın hayata geçmesini beklediğini aktaran Akbal, “Bölge Silvan Projesi’nin tamamlanmasını, arazilerin sulanmasını bekliyor. Bölge halkı arazilerin sulanmasıyla ekonomik refaha kavuşmak istiyor. Bizim GAP’ın dışında bir b planımız veya başka bir formülümüz yok” diye konuştu.
“Bölgenin kaderini Silvan Projesi değiştirecek” diyen Akbal, şunları kaydetti:
“Bu yapı Silvan Barajına karşı olduğunu dile getiriyorsa o zaman bunun nedenlerini bölge halkıyla paylaşması gerekir. Neden baraj yapımının istenmediği ortaya koyulmalıdır. Bu halkın bunu bilmeye hem hakkı hem ihtiyacı var. Halkın bunu iyi anlaması gerekiyor. Bu açıklama yerel anlamda mı genel anlamda mı istenmeyen bir mevzudur ortaya konulmalıdır. Konunun en üst düzeyinin çıkıp bu konuda açıklama yapmalıdır.”
– “Bölgenin kaderi bereketli toprakların suya kavuşmasına bağlı”
Bismil Pamuk Üreticileri Birliği Başkanı Hasan Vural, barajların yapımının durdurulmasına yönelik tehdit içeren açıklamaların ve eylemlerin bölgeyi menfi etkileyeceğini söyledi.
Vural, bölgenin başlıca geçim kaynağının tarım olduğunu vurgulayarak, bölge çiftçisinin ve aslında tüm bölgenin dört gözle barajların yapımının tamamlanmasını beklediğini belirtti.
Bereketli toprakların suya kavuşamamasının tarımda verim kaybına yol açacağını anlatan Vural, bunun da milli ekonomiye zarar vereceğini ifade etti.
Vural, tarımsal sulamanın iş, aş ve dolayısıyla istihdam anlamına geldiğine işaret ederek, “Ne kadar çok tarım alanı sulamaya açılırsa o nispette işsizlikte bölgede azalacaktır. Bu tür açıklamaları ve saldırıları doğru bulmuyoruz, tasvip de etmiyoruz” dedi.
Bu saldırıların bölgeye ve çiftçiye zarar vererek bölgedeki işsizliği artıracağını aktaran Vural, şöyle dedi:
“Bu imkan olmadığı taktirde çiftçinin rekabet gücü azalacak. Biz bölgenin refah seviyesini yükseltecek barajların tamamlanmasını istiyoruz. Bölgenin kaderi tarıma ve bereketli toprakların suya kavuşmasına bağlı.”
– “Herkesin ortak tepki göstermesi lazım”
MÜSİAD Batman Başkanı Suat Özdemir, son günlerde Ilısu ve Silvan Barajlarının inşaatlarında kullanılan iş makinelerinin PKK terör örgütü mensuplarınca yakılmasının kabul edilemez olduğunu söyledi.
Baraj inşaatlarına yönelik saldırıların halkın zararına olduğunu işaret eden Özdemir, “Bu bölgenin iyiliğini isteyenlerin bu tür yaklaşımlara destek vermemesi lazım. Baraj gibi yatırmalara zarar verme olaylarında ortak tepki gösterilmesi lazım. Bu olayların hiçbir şekilde bölgemize, insanımıza hiçbir faydası olmadı, olmayacak” diye konuştu.
– “Tepki gösterilmezse Çözüm Süreci de zarar görür”
Girişimciler olarak bu tür saldırıları lanetlediklerini vurgulayan Özdemir, şunları kaydetti:
“Bu olaylar bölgenin imajını olumsuz etkiliyor. Barajların yapımında kullanılan araçlar devletin değil halkın araçlarıdır. Aracı yakılan iş adamı belki de bir daha bu bölgeye araç göndermeyecek. Özellikle bazı siyasi partilerin seçim arifesinde küçük olaylara gösterdiği tepkiyi barajlara yönelik saldırılarda da göstermesini bekliyoruz. Böylesi olaylara sessiz kalmalarını tasvip etmiyoruz. Tepki gösterilmezse Çözüm Süreci de zarar görür.”