|
Türkiye, ilk kez keneyle bulaşan Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığıyla 2002 yılında karşılaştı.
|
10.07.2015
876
|
2002-2003 yıllarının ilkbahar ve yaz aylarında Tokat, Yozgat ve Sivas illerinde kene ısırması nedeniyle KKKA hastalığı görülmeye başladı. Ciddi bir halk sağlığını sorunu haline gelen KKKA için o tarihten bugüne Sağlık Bakanlığı ile Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, zehirli kenelere karşı etkin bir mücadeleye sürdürüyor.
Keneler neden ölümcül oluyor?
Her yıl yaşanılan ölümlerle gündeme gelen kenelerin neden olduğu Kırım Kongo Kanamalı Ateşi, kenelerde bulunan ‘Nairovirus’ adında bir virüs nedeniyle ortaya çıkıyor. Dünyada 850'den fazla kene bulunuyor ama bunların 7 veya 8'inde Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığı virüsü tespit edilmiş. KKKA da insanlara esas olarak Hyalomma soyuna ait kenelerin tutunması ile bulaşıyor.
Nasıl bulaşıyor?
KKKA virüsünün insanlara başlıca bulaş yolları ise şöyle:
-Enfekte kene tutunması
-Enfekte kenelerin çıplak el ile ezilmesi
-Hasta hayvanların kan, doku ve sekresyonları ile temas
-KKKA hastalarının kan ve diğer vücut sıvıları ile temas
-Kan içeren damlacık yoluyla da bulaşabiliyor
Hastalığın belirtileri nelerdir?
KKKA hastalığı; ateş, yaygın vücut ağrısı, vakaların az bir kısmında ise deri, mukoza ve iç organlarda kanamalar ile seyreden kene kaynaklı viral bir enfeksiyon. Belirtileri arasında ise şu bulgular yer alıyor: “Yüksek ateş, baş ağrısı, yoğun halsizlik, kollarda ve bacaklarda şiddetli ağrı, bazen kusma, karın ağrısı veya ishal, yüzde kızarıklık, ilerleyen safhada vücudun değişik yerlerinde kanamalar, gövde, kol ve bacaklarda morluklar, burun kanaması, dışkıda ve idrarda kan görülebiliyor.”
Hayat kurtaran tedbirler
KKKA’dan korunmak için öncelikle hastalığa neden olan virüsü taşıyan kenelerden uzak durmak gerekiyor. Kene yönünden şüpheli ve tehlikeli olan bölgelere gidilmemesi en önemli tedbirlerden biri. Özellikle bu mevsimlerde hayvanlarla gereksiz temaslardan kaçınılmalı. Hayvan barınakları veya kenelerin yaşayabileceği alanlarda, çıplak ayakla dolaşılmamalı, kısa giysiler giyilmemeli, mümkünse açık renkli, uzun kollu ve uzun paçalı giysiler giyilmelidir. Vücut belirli aralıklarla kene yönünden muayene edilmeli, vücuda yapışan keneler kesinlikle ezilmeden ve kenenin ağız kısmı koparılmadan (bir pensle sağa sola oynatarak, çivi çıkarır gibi) alınmalı.
Kene nasıl çıkarılmalı?
Her kene hastalık yaymasa da bu ısırmaların hepsinin dikkate alınması gerektiğini belirten uzmanlar, vücuda yapışan kenenin çıkarılmasında şu kriterlere dikkat etmek gerekiyor.
-Kene ne kadar kısa sürede vücuttan uzaklaştırılırsa hastalık riski de o kadar azalır.
-Kenenin tutunduğu yerden çıkarılması işlemi sırasında asla çıplak elle temas edilmemeli, eldiven giyilmelidir.
-Vücuda tutunmuş kene vücuda tutunduğu en yakın kısmından uygun bir malzemeyle (eğri uçlu pens, cımbız ve eldiven gibi) tutularak çıkarılmalıdır. Çıkarılma işlemi sırasında kenenin başının içeride kalması KKKA Hastalığı açısından bir risk oluşturmamaktadır.
-Kene çıkarıldıktan sonra tendürdiyot gibi antiseptik bir solüsyon uygulanmalıdır.
-Çıkarılan kene, içinde çamasır suyu, alkol veya insektisit vb. bulunan ağzı kapaklı bir şişe içine atılarak öldürülmelidir.
-Eğer kene incelenmek üzere laboratuvara gönderilecekse cam bir tüp veya küçük kavanoz içinde kapatılarak saklanmalıdır.
-Vücuda tutunan kenelerin uzaklaştırılması işlemini kişiler kendileri yapabilirler.
-Eğer kişi keneyi kendi çıkaramayacaksa en yakın sağlık kuruluşunda çıkarılması sağlanmalıdır.
-Hasta için kullanılan materyaller sızdırmayan bir torbaya veya kutuya atılmalıdır.
-Eldivenler çıkartılıp uygun şekilde atılmalı, eller sabunla yıkanmalıdır.
-Keneleri vücuttan uzaklaştırmak amacıyla, kenelerin üzerine sigara basmak, kolonya gazyağı, alkol ve benzeri kimyasal ürünler dökmek gibi yöntemlere başvurulmamalıdır.
-Keneyi çıkartmak için kıvrılma veya katlanma şeklinde hareketler yapılmamalıdır.
-Çıplak elle kene çıkartılmaya çalışılmamalıdır.