|
Tarım sektöründe üreticinin para kazanamaması nedeniyle vadelerin 18 aya kadar uzamasının sektörde zincirleme sıkıntılara yol açtığı belirtildi.
|
9.07.2015
930
|
Son yıllarda tarım sektöründe ilaç, gübre, tohum, işçilik ve enerji girdi maliyetlerinin sürekli artması nedeniyle üreticilerin kendilerini idame ettirecek para kazanamadığını, vadeli alışverişlerde de sürelerin 18 aya kadar uzatıldığını belirten SFT Tarım Yönetim Kurulu Başkanı Nazmi Gündüz, şu bilgileri verdi: “Üretici kazanamadığı için vadeler sürekli öteleniyor ve ödeme süreleri de 18 aya kadar çıkıyor. Çiftçi, tarımdaki girdilerini taksitle alıyor. Girdi fiyatları ise sürekli yükseliyor. Buna karşılık tarım politikası olmaması ve çeşitli nedenlerden dolayı da üretici fiyatları sürekli yerinde sayıyor. Üretici kazanamayınca borçlarını ödeyemiyor. Bu kez tarım sektöründeki diğer paydaşlar zincirleme olarak ödeme güçlüğüne düşüyor. Önümüzdeki dönemde tarım sektöründe çok ciddi sıkıntılar ve ifl aslar yaşanabilir. Vade konusunda sektördeki paydaşlar kendi aralarında anlaşamıyor. Devlet bunu yasal yollarla düzenleyebilir. Mücevherat sektöründe olduğu gibi 3-4 taksitle sınırlandırabilir.”
Tarım sektöründeki yabancı sermayeli ve yabancı ortaklı firmaların da bayilerine “banka garantili satış” yapmaları nedeniyle, çiftçi ve aracıların da zor duruma düştüğünü dile getiren Gündüz, bankaların daha kazançlı çıktığını belirtti.
Üretici nasıl kazanır?
Girdi fiyatlarının sürekli yükselmesine karşın üretici fiyatlarının hemen hemen 10 yıldır değişmediğini vurgulayan Gündüz, üreticinin ekonomik durumun düzeltilmesi ve kazanması için çeşitli reform düzenlemelerine ihtiyaç olduğunu söyledi. Sorunların çözümü için tarım politikası uygulanması gerektiğini anlatan Gündüz, şu değerlendirmelerde bulundu: “Çiftçiye, üreticiye pazar bulunmalı. Üreticiden tüketiciye kadar geçen sürede 4-5 aracı yer alıyor. Türkiye’de yaş meyve sebze pazarlamasında, genellikle üretici ve son tüketici arasında; tüccarlar, haller, işleyici firmalar ve perakendeciler yer alıyor, satın alımlarda ve fiyatlandırmada özellikle aracılar olarak tanımlanan tüccar ve komisyoncuların ağırlığı önemli ölçüde hissediliyor. Türkiye’deki hal sisteminde, üretici malını ancak 3-5 adımdan sonra tüketiciye ulaştırabiliyor. Fiyatlar bundan dolayı yüksek. Yasal düzenlemeyle üreticiden tüketiciye kadar geçen 4-5 aracı 2-3’e indirilmeli. Böylece hem üretici, hem de tüketici kazanır. Üretici daha iyi fiyattan satar, tüketici de daha kaliteli ürün tüketir. Böylece sebze meyve fiyatları da ucuzlar.”
‘Acilen kaynak gerekiyor’
Hazera Tohumculuk ve Ticaret A.Ş Genel Müdürü İsmail Özel de tarım sektöründe girdi maliyetlerinin arttığını, özellikle gübre, tohum, ilaç gibi girdi maliyetlerinin euro dolar paritesinden dolayı ciddi oranda yükseldiğini, alım gücü düşük üreticinin de aldığı bu ürünlerdeki vadelerin 6 ile 12 aylara kadar çıktığını söyledi. Sektörün tarımdaki girdi çıktı dengesinin finansal yükünü sırtında taşıdığını ifade eden Özel, “Tarım sektörü uzun vade ve marjla çalışıyor. Sektörde aşırı rekabet var. Şu anda sektörün finansal kredi kullanma oranı son 4-5 yıla göre daha yüksek. Acilen kaynak yaratılması lazım. Yoksa sistemin tedarikçisi ve destekçisi olan unsurlar ifl as edebilir. Ben mevcut gelişmeleri ifl astan daha öte sektörün büyümeden ölmesi olarak bakıyorum. Tarım sektörünü verimsizleştiriyoruz” dedi.
Mevcut maliyetlerin son 3 yıldaki aşırı artışından dolayı tüm tohum piyasasındaki rekabetçi pozisyonumuzun korunamaz olduğunu dile getiren Özel, “Bundaki en büyük argüman güçlü euro ve dolar, piyasadaki vadelerin uzunluğu ve öz sermayesi güçlü olmayan müşteriler. Türkiye tarımsal finans yönetimine yeni bir düzenleme getirmek zorunda. Yatırımların sağlıklı izlenebileceği bir disiplin gerekiyor. Tarım sektörüne ciddi destekler veren bir bakanlığımız var. Ama doğru yönlendirme önemli. Tüketim mallarında uzun vadeli satışlar 9 aya düşürülerek tüketiciyi ve sektörü korumaya yönelik karar alındı. Bu alınan karardan sonra satışlarda marjinal düşüş olmadı diyebiliriz. Benzer bir düzenleme tarım sektörü için de yapılabilir” önerisinde bulundu.
Sektörde kan kaybı devam ediyor
?Batı Akdeniz İhracatçılar Birliği (BAİB) Başkanı Mustafa Satıcı, tarım sektöründe kan kaybının sürdüğünü söyledi. İklimdeki değişikler ürün fiyatlarını, ürün rekoltesi ve kalitesini etkilediğini belirten Satıcı, bunun da piyasada iniş ve çıkışları artırdığını kaydetti. Bu durumun piyasada ödeme mekanizmasını sekteye uğrattığını ifade eden Satıcı, “Tarım sektöründe sezon devam ediyor. Bunun etkileri önümüzdeki aydan itibaren ortaya çıkar’’ dedi.
?Antalya Tüccarlar Derneği Başkanı Adem Özaydınlı da sektörde ödemelerde vade sıkıntıları yaşandığını kaydetti. Sezon devam ettiği için Antalya’ya İstanbul başta olmak üzere birçok ilden tüccarların ticaret yaptığını vurguladı. Vadelerde şu an için herhangi bir faiz uygulaması olmadığını ifade eden Özaydınlı, vadelerin 3 veya 4 ay süreyle ötelendiğine dikkat çekti. Adem Özaydınlı, şöyle konuştu. ‘’Ödemelerde 12 ay gibi uzun süre ‘Ölü para’ demektir. Her yıl ifl aslar yaşanıyor. İster istemez ödeme güçlüğüne meslektaşlarımız da sektörden ayrılmak zorunda kalıyor’’ dedi.
?Antalya Sebze Meyve Komisyoncuları Derneği Başkanı Cüneyt Doğan ise şu anda sektörde ödemelerde bir aydan 120 güne kadar uzadığını bildirdi. Zaman zaman da sezon sonuna kadar uzadığını anlatan Doğan, ‘’Ticaret yapmak üzere sezon boyunca Antalya’ya gelen komisyoncu ve tüccarlar sezon bitince de başka üretim bölgelerine gidiyor. Burada işimiz bitti, başka bölgeye gidiyoruz diyerek vadeleri 5-6 aya kadar uzatıyorlar. Vadeler uzadıkça da veresiyeler artıyor. Şirketler zor durumda kalıyor. Ardından da üzücü gelişmeler yaşanıyor’’ diye konuştu.