Önümüzdeki dönemin süt fiyatını belirlemek üzere geçtiğimiz günlerde toplanan Ulusal Süt Konseyi toplantısında, süte 10 kuruş zam yapılması teklifini kabul etmeden masadan kalkan sanayici temsilcileri, süt fiyatlarının daha da düşeceği uyarısını yaparken, üretici temsilcileri taleplerinde ısrar ediyor.
Hayvancılık Kooperatifi Merkez Birliği Başkanı ve Ulusal Süt Konseyi Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Ertürk, yılda iki kez toplanan Konseyin sektörü değerlendirdiğini ve 6 aylık dönem için çiğ sütte referans fiyat belirlediğini hatırlattı. Ertürk, Temmuz 2014’te yapılan toplantıda 1 litre çiğ sütün referans fiyatını 1.15 TL olarak belirlendiğini belirterek, şunları söyledi: “Bu fiyat bir yıldır değişmedi. Bu arada üreticinin tüm maliyetleri arttı. Sanayici Aralık 2014’teki konsey toplantısında kış şartlarında süt talebinin azaldığını gerekçe göstererek, zam konusunun 2015 Haziran toplantısında görüşülmesini teklif etmişti. Biz de bu toplantıda en azından enfl asyon oranı dikkate alınarak litrede 10 kuruş zam yapılmasını teklif ettik. Şimdi ise ‘pazar açılmadı, stoklar var’ diyerek sanayici temsilcileri masayı terk ettiler.”
Et ve Süt Kurumu devreye girmeli
Sanayici temsilcilerinin üslubunun kendilerini son derece rahatsız ettiğini belirten Ertürk, üretici birlikleri olarak piyasada fiyat dengesinin sağlanması için Et ve Süt Kurumu’nun devreye girmesini hükümet nezdinde isteyeceklerini söyledi. Türkiye Damızlık Sığır Yetiştiricileri Merkez Birliği, Türkiye Süt Üreticileri Merkez Birliği, Köy- Koop Merkez Birliği, HAYKOP, Türkiye Ziraat Odaları Birliği ve Tarım Kooperatifl eri Merkez Birliği olarak bu girişimleri sürdüreceklerini aktaran Ertürk, “Sanayici sadece kendi menfaatini düşünüyor. Bence bazı sert tedbirler alınması lazım. Bunlara haddini bildirmezsek sonra daha fazla sıkıntı olacak” diye konuştu.
Çözüm süt tozu fabrikalarında
Ege Bölgesi, Marmara, Trakya, Akdeniz, Orta Anadolu ve Karadeniz bölgelerine birer süt tozu fabrikası kurulmasının sorunu çözeceğini vurgulayan Ertürk, “6 fabrikanın maliyeti 15 milyon TL. Piyasada sütün bol olduğu dönemlerde talep fazlası olan süt bu fabrikalarda süt tozuna dönüştürülürse, üreticinin pazarlık şansı artmış olur. Bunun yüklenicisi Et ve Süt Müdahale Kurumu olmalı. Süt toz haline getirildiğinde iki üç sene stoklanabilir. Bu ürünü dünya fiyatlarında satma imkanı sağlar. Satılmazsa bile yardıma muhtaç ülkelere dağıtılabilir. Üretici birlikleri olarak bu konuyu aramızda konuştuk. Bu hafta Ankara’da bürokratlarla görüşeceğiz. Hükümet kurulur kurulmaz biz üretici birlikleri bu talebimizi yeni bakana da aktaracağız” dedi.
Ertürk, şu anda et fiyatları yüksek olduğu için çiftçinin elindeki hayvanı kasaba gönderdiğini, ilk aşamada ekonomik değeri düşen hayvanın kestirildiğini, ancak süt fiyatı böyle gittiği sürece süt veren ineğini de kesime göndermek zorunda kalacağını belirtti. Ertürk, “Sanayici, süt piyasasında talep az, stoklarımız arttı diyerek üreticiye zam yapmıyor, ama raflarda 2 TL olan kendi ürünü sütü 2.5-3 TL’ye çıkardı. Peynir fiyatı 25 TL’yi buldu. Sanayicinin kendisine hammadde sağlayan çiftçilere saygılı olması lazım. Çiftçiler ürettiği sürece onlar fabrikalarında satacak süt bulabilir. Ocak ayında bir litre sütün maliyeti 88 kuruştu şimdi 1.03 kuruş. Yani üretici litrede 12 kuruş para kazanabiliyor” açıklamasını yaptı.
Tarım Ürünleri Piyasası Düzenleme Kurumu kurulmalı
Türkiye Damızlık Sığır Yetiştiricileri Merkez Birliği ise süt üreticisinin ciddi sıkıntıda olduğu bu dönemde, raf fiyatına yüzde 20 zam yapan sanayicinin, üreticinin 10 kuruşluk zam talebi karşısında masadan kalkmasının şık olmadığı açıklaması yapıldı. Zam talebinin yüzde 10 bile olmadığına işaret edilen açıklamada, şu görüşlere yer verildi:
“Sanayici sürekli bize Avrupa’daki süt fiyatını örnek gösteriyor. Avrupa’da mazot 1.5 TL, yem fiyatı bizim yarımız kadar. Son bir yılda kapanan 40-50 çiftlik sayarım ama kapanan bir tek mandıra yok, hepsi para kazanıyor. Sanayici üreticiden 1.3 TL’ye aldığı yağlı sütü rafta 3 TL’ye satıyor. Hükümet yok diye fırsat kolluyorlar. Ama bu gemide beraberiz, batarsak beraber gideriz. Bunun çözümü kaliteli ürüne daha yüksek prim verilmesinde. Okul sütünün haftanın 5 günü, beşinci sınıfl ara kadar 8 ay boyunca dağıtılması gerekiyor. Buğday ve çayda fiyatı devlet açıklıyor. Garantili satış. Niye etin sütün fiyatını açıklamıyor. Tarım Ürünleri Piyasası Düzenleme Kurumu kurulmalı. 25 tarımsal ürün üretiminden 10 binde 1 pay alarak kendi kaynağını oluşturacak şekilde, BDDK, TMSF gibi, çok fazla kadro olmadan, kendi kaynağı ile piyasada dengeleyici olmalı.”
Süt fiyatı düşebilir
Ulusal Süt Konseyi Yönetim Kurulu Üyesi ve Gür Süt AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Kosat Gürler de yurtiçinde ve dışında seyreden olumsuz piyasa koşullarında çiğ süt referans fiyatının artırılmasının, kendi bindikleri dalı kesmek anlamına geleceğini savunarak, “Üretici memnun olur diye zam verirsek, tüm mandıracılar kapanır” dedi. Sanayicinin şu anda stok amaçlı süt aldığını, herkesin deposunda 3 aylık stok olduğunu vurgulayan Gürler, “3 ay önce sütün maliyeti 1 TL idi, şu an bu 98 kuruşa düştü. Biz ona bakarak fiyat belirliyoruz. Bir yıldır fiyat aynı deniyor; enfl asyon arttı mazot arttı, o arttı bu arttı ama sütün maliyetinde artış olmadı. Fiyatların burada kalması da pek mümkün görünmüyor; korkarım daha da düşecek” diye konuştu.
Süt Fiyatı, süt-yem paritesi dikkate alınarak belirlensin
Tire’de gerçekleştirilen ‘3.Süt Sempozyumu’nun sonuç bildirgesinde, çiğ sütte asıl sorunun fiyat değil, yüksek maliyet olduğuna dikkat çekilerek, çiğ süt fiyatının belirlenmesinde üretim maliyetinin dikkate alınmasi ve maliyetin altında bir fiyat belirlenmemesi gerektiği vurgulandı. Bildirgede, çiğ süt fiyatının belirlenmesine yönelik şu öneride bulunuldu: “AB’de Nisan 2015'te 31.59 euro cent yani yaklaşık 93 kuruş olan çiğ süt ile yetiştirici 1 kilo 700 gram yem alırken, ülkemizdeki yetiştirici 1 lira 15 kuruş ile ancak 1 kilo yem alabilmektedir. Ülkemizde de çiğ süt fiyatı belirlenirken üretim maliyetinin dikkate alınması ve maliyetin altında fiyat belirlenmemesi gerekir. Dünyada standart olarak kabul edilen süt-yem paritesi dikkate alınmalıdır. Yani 1 litre sütle 1.5 kilo yem alınabilmelidir. Hayvancılığın sürdürülebilir olması için üreticinin refah payının dikkate alınması gerekir.”