Tarladan sofraya gelinceye kadar yaş sebze-meyve ve gıda ürünlerinde yüzde 25 civarında kayıp yaşandığını kaydeden LODER Başkan Yardımcısı Tanyaş, bu oranı azaltmak için Türkiye'nin tedarik zincirinde entegrasyonu sağlamak zorunda olduğunu söyledi.
Akdeniz Üniversitesi Ayşe Sak Uygulamalı Bilimler Yüksekokulu ve Lojistik Derneği (LODER) işbirliği ile Turizm Fakültesi Konferans Salonu’nda düzenlenen 5. Soğuk Zincir Lojistiği Sempozyumu’nda konuşan Tanyaş, tarımdaki fire oranının çok fazla olduğunu belirterek, “Tarladan sofraya gelinciye kadar gıdaların bir kısmı bozuluyor.
Fabrikalarda iyileştiriliyor.
Ama lojistiğe gelince tekrar bozuluyor. Yaş meyve sebze ve gıda ürünlerinde tarlada kayıp oranı yüzde 25’i buluyor. Bir de evlerde soframızda saklamada bozuluyor. Böyle olunca gıdada yaklaşık 40 milyar lira ziyan edilmiş oluyor”dedi.
Tedarik zincirinde entegrasyonu sağlamak zorundayız
Gıda lojistiğinde tedarik zincirinde birçok sıkıntı olduğunu ve bu zincirin iyileştirilmesi gerektiğini vurgulayan Yantaş, “Gıda lojistiğinde birçok sıkıntı var ama tedarik zincirini görmemiz lazım. Bunu devletin görmesi lazım. Ortak çözüm üretmeliyiz. İlaç kalıntısı sorunu var, açık kasada taşınması gibi sorunlar var. Devlet ve sektör işbirliği ile çözülmesi gerekli. Lojistiğin özünde ürünü tanımak gerekiyor. Her ürüne farklı bakmalıyız. Meyve sebze taşımacılığında deniz ve demiryolunu da kullanmalıyız. Demir yolu taşımacılığı için lojistik köyler kurmalıyız. Demir yolu sorununu çözmeliyiz. Lojistikte Türkiye’de tek çözüm karma taşımacılık’’ dedi.
Bursa Toptancı Hali’nde rampa yapılması unutulmuş
Lojistikte depolamanın da çok önemli olduğunu vurgulayan Yantaş, “Talebe göre üretim yapılmalı. Otomasyona geçilmeli. Gıda da izlenebilirliği sağlamalı, standardizasyon ve adaptasyon yaratılmalı. Tedarik zincirinde karbondioksit azaltılmalı. Gürültü ve çevre kirliliği önlenmeli. Toptancı Haller Yasası’nın içi doldurulmadı. Avrupa ülkelerinde, balık, süt ve süt ürünleri, kuru gıda, meyve sebze ve kesme çiçek ürünlerinin satılabildiği çoklu toptancı halleri var. Türkiye’de de artık bunlar ele alınmalı. Müşteri geldiğinde istediği tüm ürünleri alabilmeli. Toptancı hallerinde kamyonlar çok kısa kalmalı. Haller için tip projeler yapmalı. Mimari ödül alan Bursa Toptancı Hali’nde rampa yapılması unutulmuş” açıklamasını yaptı.
İstanbul'da kurulacak ‘Gıda Merkezi’ni esnaf istemiyor
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Gıda, Tarım Daire Başkanı Bayram Ali Çakıroğlu da, toptancı haller konusunda dünyada özerk yönetimlerin oluşturduğu entegre tesislerin ön plana çıkmaya başladığını söyledi. İstanbul’da çok büyük ‘Gıda Merkezi’ kurulmasının düşünüldüğünü ve 2019 yılında hizmete açılmasının planlandığını ifade eden Çakıroğlu, bazı esnaf kesiminin buna karşı çıktığını ve kabul etmek istemediğini belirtti. Çakıroğlu, “Esnafın kabul etmediği, esnafın içinde olmadığı bir tesis ne kadar başarılı olabilir. Esnafı ikna etmemiz gerekiyor’’ dedi.
Soğuk zincirde mevzuat eksikleri giderilmeli
Türkiye’de üretilen meyve sebzenin yüzde 25’inin çöpe gittiğini, bunun da yıllık 20 milyar liraya ulaştığını anlatan Çakıroğlu, “Gıdada ki bu ziyanın önlenmesinde tedarik zinciri çok önemli. Soğuk zincirde mevzuat eksiklikleri giderilmeli ve eylem planı yapılmalı. İstanbul Hali’nin 3 milyon ton ticaret hacmi ve 3 milyar dolar ticari değeri var. AB’ye uyum sürecinde su ürünlerinde açılacak sayfalarda yapmamız gereken ödevlerimiz var.
Tarımsal ve kırsal düzenlemeler yapılması gerekiyor
Toptan ticaret, yeni düzenleme ile toptancı hal dışına çıkarılıyor. Tedarik zincirinde sorun var. Ürün standardizasyonu yok. Kap standartları, meyve sebze paketleme, süt ürünleri, kırmızı ve beyaz et ve kesme çiçek gibi benzeri gıda ürünleri için tedarik zincirinde standartlar oluşturulmalı. Termoking araçlarla taşımacılık yapılmalı. Hatalı ambalajlarda ürün kaybına yol açıyor. Soğuk zincirde mevzuat eksiklikleri giderilmeli ve eylem planı yapılmalı” şeklinde konuştu. Çakıroğlu, et sektöründe merdiven altı üretimin devam ettiğini, meyve sebzede de yüzde 35 pestisit tespit edildiğini sözlerine ekledi.