Damızlık koyun ve keçi yetiştiricilerinin önemli bir üretici kitlesi olduğunun altını çizen Eker, bu meslek grubunun AK Parti hükümetlerince özel desteklendiğini söyledi.
Hayvancılığın gelişmesi için yapılan çalışmaları anlatan Eker, küçükbaş hayvan sayısının geçen yıl 42 milyona çıktığını bildirdi.
Eker, sürü yönetimi elemanı yetiştirilmesi adına eğitim çalışması başlattıklarını anımsatarak, sürü ıslahı için de 2006'dan beri damızlık koç ve teke dağıtımı yaptıklarını belirtti.
Hayvan yetiştiriciliğine faizsiz yatırım ve işletme kredi desteği verdiklerini vurgulayan Eker, "Bugüne kadar hayvancılık için 381 bin üretici 8,9 milyar lira faizsiz kredi aldı" dedi.
"Koyun eti ve sütünün tüketimini artırmamız lazım"
Eker, bu yıl küçükbaş hayvanı sözleşmeli besicilik modeli içine aldıklarını ifade ederek, şöyle devam etti:
"Yani şunu yapmaya çalışıyoruz, şehirlerde insanlar daha fazla koyun, keçi eti yesin. Bunu uygulamak durumundayız. Bizim, coğrafyamız, kültürümüz, bizim gıda ve beslenme kültürümüz, buna sahip çıkmak zorundayız. Bunun için de koyun eti ve sütünün tüketimini artırmamız lazım. Şehirlerde çocuklar evlerinin içinde koyun eti ve sütü tüketmiyorsa ne yapacağız? Bunun bir şekilde tedbirlerini alacağız, teşvik edeceğiz, öğreteceğiz."
Milli Savunma Bakanlığı ve Türk Silahlı Kuvvetlerine tedarikçilik yapan Et ve Süt Kurumuna kırmızı ette yüzde 10 küçükbaş et kotası koyduklarını aktaran Eker, bu düzenlemenin üretici için hayata geçirildiğini söyledi.
Eker, kırsal kalkınma desteklerini anlatarak, Türkiye'nin süt üretiminin 8,5 milyon tondan 10,5 milyon tona, kırmızı et üretiminin de 420 bin tondan 1 milyon tona çıkartıldığını vurguladı.
Et tüketimi konusunda muhalefet partilerinin eleştirilerde bulunduğuna değinen Eker, şunları kaydetti:
"Bizi bazen muhalefet partileri Avrupa'yla mukayese ediyor. 'Avrupa'da kişi başına şu kadar kırmızı et düşüyor' diyor. Tabii Avrupa'nın yediği etin yüzde 73'ü domuz eti, onu söylemiyorlar. Onu gizliyorlar. Bizde kişi başına yılda kayıtlı tüketim 13 kilo, Avrupa'da da 16 kilo. Aramızda 3 kilo var ama onun geliri benim gelirimden 3 kattan fazla. Bunu da hesaba katmak zorundayız."
"Türkiye net ihracatçıdır, ithalatçı değildir"
Eker, cumhuriyet tarihinde ilk kez damızlık keçi ihracatı yapıldığını vurgulayarak, "Türkiye'nin 2014 yılında hayvansal ürün ve hayvan ihracatı 2 milyar 100 milyon dolar. Bunun dış ticaret fazlası da 1 milyar 600 milyon dolar. Yani Türkiye, dışarıdan aldığından 1 milyar 600 milyon dolar daha fazlasını dışarıya satıyor, yani net ihracatçıdır, ithalatçı değildir" diye konuştu.
Göreve geldiklerinde Türkiye'nin 23 milyar dolar tarımsal hasılaya sahip olduğuna dikkati çeken Eker, şöyle devam etti:
"23 milyar dolarla dünyanın 190 ülkesi arasında Türkiye, 12. sıradaydı, Avrupa'nın 28 ülkesi içinde de 4. sıradaydı. Avrupa'da önümüzde İtalya, Fransa, İspanya vardı, dünyada da bizim önümüzde 11 ülke vardı. Allah'ın iziyle biz üreticiyi de bildik onların ne istediğini, bu toprağın hikmetini bilgiyle, sevgiyle ele aldık, politikalar, projeler ürettik ve biz o 23 milyar doları 61 milyar dolara çıkarttık ve dünyanın artık 7'ncisiyiz, Avrupa'nın birincisiyiz. Bunu ben söylemiyorum, Birleşmiş Milletler Dünya Gıda ve Tarım Teşkilatı, OECD söylüyor."
Eker, Türk çiftçisinin gıda üretimiyle 78 milyon vatandaşı, 35 milyon turisti ve ülkedeki 2 milyon Suriyeli'yi de doyurduğunu ve yılda 18 milyar dolar da ihracat yaptığını bildirdi.
"Türkiye'nin bir maceraya tahammülü yok."
Türkiye'nin huzura ve barışa ihtiyaç duyduğunu vurgulayan Eker, "Türkiye'de Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde 16 milyon küçükbaş hayvana yetecek mera var ama orada 8 milyon hayvan var. Terör sebebiyle o yaylalar kullanılamıyor. Biz, barışı tesis ettiğimizde o yaylaların tamamında hayvanlar otlar. Bu, Türkiye'ye bereket getirir" dedi.
İstikrarın da önem taşıdığını belirten Eker, şöyle konuştu:
"Eğer biz 3 dönem istikrar içerisinde bu memleketi yönetmeseydik söylediklerimin, yaptıklarımızın çoğu olamazdı. Şimdi Türkiye'yi yeni bir maceraya sürüklemek isteyenler var. Buna fırsat vermeyelim. Türkiye'nin bir maceraya tahammülü yok. Siyasi istikrar, ekonomik istikrarı getirir. Ekonomik istikrar, kalkınma ve refah getirir. Üreticiye, çiftçiye, sanayiciye ve yatırımcıya daha fazla gelir ve refah getirir. İşin özü bu. Maceraya tahammül yok. Macera, bizi nereye götürecek, belli değil. Geçmişte biz bunları yaşadık. Kan döküldüğüne şahit olduk. Çok babanın yüreği yangın yerine döndü, annelerin gözyaşları sel oldu. Bu anneler ile babalar bizim annelerimiz ve babalarımız. Dolayısıyla bu barışın temin ve tesis edilmesi, sürdürülmesi, siyasi istikrar açısından çok önemli. Buna dikkat edelim."
Eker, konuşmasının ardından üreticilerin sorularını cevapladı.
Mersin Valisi Özdemir Çakacak da Türkiye'nin tarım alanında Avrupa'da önemli yere sahip olduğunu, Mersin'in de buna katkı sağladığını söyledi.
Mersin Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği Başkanı Mehmet Akdoğan da nüfusa bağlı artan kırmızı et ihtiyacının giderilmesinde koyun ve keçi yetiştiriciliğinin önemli olduğunu kaydetti.