Son 10 yıllık dönemde 1,1 milyon hektar alan için tarım dışı amaçlı kullanım izni talebi olduğu, bu taleplerin zorunlu görülen toplam 573 bin 541 hektarına tarım dışı kullanım izni verildiği, bu alanların 380 bin hektarının ise verimsiz tarım alanlarından oluştuğu bildirildi.
Açıklamada, 2001'de Dünya Bankası ve IMF'den kredi alabilmek için onların istekleri doğrultusunda üretimi teşvik eden mazot ve gübre gibi bazı desteklerin kaldırıldığına ve yerine üretime bakılmaksızın alana göre doğrudan gelir desteği ödemesi uygulaması başlatıldığına dikkat çekildi.
Türkiye'de tarım politikalarının milli çıkarlar doğrultusunda hazırlandığı ifade edilerek, 2003'te destek politikalarında değişiklikler yapıldığı ve ürüne göre prim ödemelerinin yeniden düzenlendiği, bu kapsamda 52 farklı destek başlatıldığı anlatıldı.
Bu politikalarla 2002 yılında 23 milyar dolar olan Tarımsal Gayrısafi Milli Hasıla'nın 61 milyar dolara yükseldiğinin altı çizilen açıklamada, "Zaman zaman tarım alanlarının işlenmediği, terk edildiği muhalefet tarafından dile getirilmektedir. Türkiye'de işlenmeyen bir tarım arazisi bulunmamaktadır. Ancak 1923 yılında İsviçre'den alınan ve 90 yılı aşkın bir süredir uygulanmakta olan Medeni Kanun'un getirdiği kurallar gereği tarım arazileri sürekli küçülmüş, parçalanmış ve çok hisseli hale gelmiştir. Uzun yıllardır çözümlenemeyen bu konu da Bakanlığımızca ele alınarak çözümlenmiştir. Türkiye de 1960 yılından 2002 yılına kadar sadece 450 bin hektar alanda toplulaştırma yapılmışken, son dönemde 4,5 milyon hektar tamamlanmış, 1,5 milyon hektar alanda da çalışmalar sürdürülmektedir" ifadeleri yer aldı.
- 574 bin hektara tarım dışı kullanım izni
Tarım alanlarının tarım dışına çıkarılmasına İl Toprak Koruma Kurullarının uygun görüşüyle izin verildiği hatırlatılan açıklamada, bu kurulda Ziraat Mühendisleri Odası, TEMA Vakfı gibi sivil toplum örgütü temsilcileri, üniversiteler ve kamu kuruluşlarının temsilcilerinin de yer aldığı kaydedildi.
Bu kurulun uygun görmediği ve alternatifi olan hiçbir alan için Bakanlık tarafından kullanım izni verilmediği belirtilen açıklamada, şöyle denildi:
"Bu kapsamda son 10 yıllık dönemde 1,1 milyon hektar alan için tarım dışı amaçlı kullanım izni talebi olmuştur. Bu taleplerin zorunlu görülen toplam 573 bin 541 hektarına (yüzde 52) tarım dışı kullanım izni verilmiştir. 573 bin 541 hektar tarım dışı izin verilen alanın 380 bin hektarı (yüzde 66) (kuru marjinal tarım arazisi) verimsiz tarım alanlarından oluşmaktadır.
Haberde yer alan 2,7 milyon hektarlık tarım alanlarındaki azalma, uzun yıllardır örnekleme metodu ile elde edilen istatistik değerlere dayanmaktadır. Bu değerlerin hassasiyeti çok düşüktür. Türkiye'de ilk defa tarım arazileri başka bir deyişle tarım yapılan parseller 2012 yılında bilgisayar ortamına aktarılmış ve gerçekçi sayılara ulaşılmıştır. 2014 yılından itibaren tarım arazileri elektronik ortamda takip edilmektedir. Devrim niteliğindeki bir çalışma ile sınırları belirlenmiş olan verimli ovalar koruma altına alınmıştır. Belçika'nın alanı 3 milyon 52 bin 800 hektar olduğu, buna karşılık 10 yıl içerisinde Bakanlığımızca tarım dışı kullanıma izin verilen alan ise 573 bin 541 hektar olduğu göz önünde bulundurulduğunda bu kıyaslama gerçeği yansıtmamaktadır."