|
Trabzon Ticaret Borsası (TTB) Yönetim Kurulu Başkanı Şükrü Güngör Köleoğlu, Türkiye'nin fındıkla ilgili elinde bulundurduğu üstünlüğün tehdit altında olduğunu çünkü fındık üreten ülkeler ve üretim miktarlarının her geçen yıl arttığını söyledi.
|
11.12.2013
534
|
Köleoğlu, beraberindeki Trabzon Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürü Sabri Topbaş ve Giresun Fındık Araştırma İstasyonu Müdürü Gökhan Kızılcı ile Trabzon Gazeteciler Cemiyeti'nde düzenlediği basın toplantısında, Türkiye'nin, dünya fındık üretim ve ihracatının yüzde 75'ini elinde bulundurduğunu anımsatarak, "Türkiye'nin fındıkla ilgili elinde bulundurduğu üstünlük, maalesef tehdit altındadır çünkü fındık üreten ülkeler ve üretim miktarları her geçen yıl artmaktadır" dedi.
Karadeniz sahilinden içeriye doğru yayılmış yaklaşık 700 bin hektarı aşkın alanda fındık üretildiğini ifade eden Köleoğlu, "Son 10 yılı baz aldığımızda yıllık üretim miktarımız ortalama 600 bin ton civarındadır. Bu çok düşük bir rakamdır çünkü birim alandan alabildiğimiz fındık miktarı çok azdır ve 70-80 kiloya kadar inmiştir. Oysa bundan 20-25 yıl önce babalarımız, dedelerimiz bir dönümden 150 kiloya yakın fındık alırdı" diye konuştu.
Köleoğlu, Türkiye'de fındıkta verim ve kalite azalırken diğer fındık üreten Amerika, İtalya, İspanya, Yunanistan ile komşu ülkelerden Gürcistan ve Azerbaycan'da ise arttığını vurgulayarak, şöyle devam etti:
"Bu ülkelerde 100 kilogramdan başlayıp, 200 kilograma kadar dönümden fındık alınmaktadır. Birilerinin yalan, yanlış söylediği gibi fındıkta rakipsiz bir ülke de değiliz. Üretim ve ticarette verim ile kalite çok önemlidir. Türkiye sahip olduğu 700 bin hektar alanda dönümden 150 kilogram verim alsa dahi 1 milyon ton üzerinde fındık üretebilecektir. 200 kilogram alsa 1 milyon 400 bin ton fındık üretebilecek bahçelere sahiptir. Üretemememizin baş nedeni ise fındık bahçelerinin yaşlı ve bakımsız olmasıdır. Trabzon'da neredeyse asırlık fındık bahçeleri var. Ayrıca fındık bahçelerinin bölünmesi nedeniyle bahçelere giren üretici sayısı hızla azalıyor. Buna devletin ürüne değil, araziye destek vermesinin olumsuz etkisini de eklememiz gerekir."
-"Türkiye'de bugün 750 bin ton fındığın pazarı var"
Bir taraftan azalma yaşanırken öbür yandan özellikle 2009'dan itibaren uygulanan serbest piyasa sistemiyle fındık satışının dışarıda ve içeride arttığına dikkati çeken Köleoğlu, şunları kaydetti:
"Geçen yıl 300 bin ton iç fındık yani 600 bin ton kabuklu fındığı ihraç ettik. İç tüketimimiz de neredeyse 150 bin tona yükseldi. Demek ki üretim ve fiyatta istikrar olursa, fındık tüketimi de artıyor. Yaklaşık 7-8 yıl önce yılda üretilen 600 bin ton civarında fındığın fazla sayıldığı Türkiye'de, bugün 750 bin ton fındığın pazarı var. Amacımız 120'ye yakın ülkeye ihraç ettiğimiz fındığı, dünyada tüm ülkelere yedirmek, bununla da çok üreterek çok satmaktır. Çok üretip çok satmak demek, üreticiden sanayiciye, ihracatçıya kadar herkesin, velhasıl Türkiye'nin kazanması demektir. Fındıkta verim ve kalitenin artması bugün 2 milyar dolara yakın olan ihracat gelirimizin 3 milyar dolara çıkması, ihracatı hazırlamak için çalışacak fabrikalarda binlerce kişinin iş sahibi olması demektir."
Köleoğlu, bu gerçekleri gözönünde bulundurup kolları sıvadıklarını anlatarak, "İşlem hacminin büyük kısmını fındığın teşkil ettiği borsa olarak fındıkla ilgili üretimden, tüketim aşamasına kadar projeler uyguluyor, çalışmalar yapıyoruz. Bu doğrultuda, 'Fındıkta Verim ve Kaliteyi Arttırma Projesi'ni başlatıyoruz. Hedefimiz, Trabzon'dan başlattığımız verim ve kalite hareketinin tüm fındık bölgelerine yayılmasıdır. Trabzon merkez ile doğu ve batısında 9 bahçe belirleyerek, bu bahçelerin her birinde 3 dönümlük alan üzerinde çalışacağız. Diktiğimiz ağaçlar fındık verinceye, dekarda 200 kilonun üzerine çıkıncaya kadar projeyi sürdüreceğiz. Bu anlamda isteyen üreticilere de destek olacağız" dedi.
Toplantıda, Topbaş ve Kızılcı da projenin sağlayacağı faydalara ilişkin teknik bilgiler aktardılar.