TarimsalPazarlama.com

Elazığ-Bingöl karayolunun 30. kilometresindeki Değirmenönü köyü mevkisinde modern serada üretim yapan Binap Tarım, ürettiği domatesleri İstanbul, Ankara, Bursa gibi büyük şehirlerdeki marketlere bayiler ve komisyoncular aracılığıyla pazarlıyor.

Bu dönem 200 tonluk üretiminin yüzde 90'ını büyük şehirlere gönderen firma, Rusya, Hollanda, Almanya ve Ortadoğu ülkeleri başta olmak üzere yurt dışına ürün ihraç etmeyi hedefliyor.

Firmanın ortaklarından Turan Apaydın, yaptığı açıklamada, ilk etapta 400 metrekarelik serada üretime başladıklarını söyledi.

Bu küçük serada yaptıkları Ar-Ge çalışmalarının olumlu sonuç vermesi üzerine ortaklarıyla 2012 yılında Değirmenönü köyü mevkisinde 30 bin metrekarelik serada 72 bin fideyle üretim tesisi kurduklarını ifade eden Apaydın, geçen yıl ekim ayında üretime başladıklarını belirterek, "Hollanda'da edindiğimiz bilgiyi, tecrübeyi denemek istedik. Küçük seralar kurarak yaptığımız Ar-Ge çalışmalarıyla bu işin burada yapılabilirliğini kanıtlamaya çalıştık. Bunu kanıtladıktan sonra yatırımımızı büyütmeye karar verdik" dedi.

Seraları kurdukları zaman insanların kendilerini yadırgadığını ve Elazığ'ın soğuk ikliminde seracılığın hem verimsiz hem de maliyetli olacağı eleştirisinde bulunduğunu anlatan Apaydın, gerçekleştirdikleri üretimle modern seracılığın bu bölgede de yapılabileceğini ispatladıklarını bildirdi.

Elazığ'ın ikliminin Akdeniz ve Ege bölgesinin iklimine göre daha soğuk olmasının kendileri için bir dezavantaj olduğunu ancak oralara göre avantajlarının da olduğunu dile getiren Apaydın, şunları kaydetti:

"Avantajlarımız; güneşimiz, ışığımız, temiz oksijenimiz, havadaki nemin çok düşük olması. Nem yükseldikçe mantarsal hastalıklar, böcekler, haşereler çoğalıyor. Dolayısıyla kimyasal ilaç kullanmak zorunda kalıyorsunuz. Bu da bitkide kalıntı bırakıyor ve ürünün katma değeri düşüyor. Ayrıca deniz seviyesinden yaklaşık 900 metre yükseklikte olmamız dolayısıyla bölgemiz, bakteri ve haşere anlamında temiz bir bölge. Bu nedenlerle herhangi bir kimyasal mücadele ihtiyacımız da doğmuyor."

Üretim yaptıkları bölgenin Akdeniz bölgesine göre daha soğuk olması nedeniyle serayı ısıtmada ortaya çıkan dezavantajı, kurulum çalışmaları süren biyogaz tesisiyle ortadan kaldıracaklarını belirten Apaydın, tesisin gelecek sezon faaliyete gireceğini aktardı.

Biyogaz enerjili sera sisteminin tam bir geri dönüşüm sağlayacağını ifade eden Apaydın, şunları söyledi:

"Kendi bitkisel atıklarımızı ve çiftliklerden alacağımız hayvan gübrelerini biyogaz tesisinde fermantasyondan geçirip metan gazına dönüştürdükten sonra jeneratör aracılığıyla elektrik enerjisine dönüştüreceğiz. Aynı zamanda bize geri dönüşüm olarak fermantasyondan geçmiş atıklar yüzde 100 organik gübre olarak geri dönüş sağlayacak. Bunu da bitkilerimize vereceğiz ve ciddi bir katma değer oluşturacak. Bu şekilde gübre ve ısıtma maliyetlerimizi minimuma düşürmüş olacağız. Böylelikle rakiplerimizle daha güçlü bir şekilde rekabet edebileceğiz."

"Bölgedeki girişimcilere örnek olduk"

Şirketin ortaklarından Rasim Bingöl ise 2012 yılında inşasına başladıkları serada 10 milyon lirayı bulan bir yatırım gerçekleştirdiklerini söyledi.

Serada, 2013 yılı ekim ayı itibarıyla üretime başladıklarını ve yaklaşık 2 aydır ürün aldıklarını aktaran Bingöl, bugüne kadar hasat ettikleri domatesleri Elazığ'ın yanı sıra İstanbul, Ankara ve Bursa gibi illerde pazarladıklarını kaydetti.

Domateslerinin aroma ve tat olarak piyasadaki ürünlerden farklı ve lezzetli olduğu yönünde geri bildirimler olduğunu belirten Bingöl, üretim kapasitelerini artırarak yurt dışına ihracat gerçekleştirmeyi hedeflediklerini ifade ederek, "Başta Rusya, Hollanda, Almanya ve Ortadoğu ülkeleri olmak üzere yurt dışına ihracat düşünüyoruz" diye konuştu.

Bingöl, Doğu Anadolu bölgesinde modern seracılık anlamında bir ilki gerçekleştirdiklerini belirterek, bölgedeki diğer girişimcilere örnek olduklarını sözlerine ekledi.