Çiftçilerin olmazsa olmazı, çıkardığı ses nedeniyle "pat pat" ismi verilen tarım aracı, Isparta'nın Senirkent ilçesinin Büyük Kabaca beldesinde her işte kullanılmasından dolayı "modern eşek" olarak isimlendiriliyor.
Büyük Kabaca Belediye Başkanı Ali İhsan Temurçin, yaptığı açıklamada, "pat pat"ın 1970'li yıllarda Afyonkarahisar'daki çiftçilerce pancar motoru kullanılarak geliştirildiğini söyledi.
Çıkardığı ses nedeniyle bu ismi alan "pat pat"ın tarım yapılan çoğu yerde olduğu gibi beldelerinde de yoğun şekilde kullanıldığını dile getiren Temurçin, su motoru kullanılarak daha işlevsel hale getirildiğini kaydetti.
"Pat pat"ın kendileri için "modern eşek" olduğunu vurgulayan Temurçin, "1980'li yıllarda her evin önünde bir eşek bağlıydı. Şimdi artık her evin önünde bir veya iki pat pat bulunuyor. Pat pat, bu anlamda bizim modern eşeğimiz. Çünkü pat pat çok kullanışlı, çok ekonomik" dedi.
Beldelerinde "pat pat" üreten sekiz atölye bulunduğunu, yurtdışına bile gönderdiklerini belirten Temurçin, diğerlerine göre daha büyük üç atölyede de ayda 65 araç üretildiğini anlattı.
"BELDEMİZDE 'PAT PAT'I OLMAYANA KIZ BİLE VERMEZLER"
"Pat pat"ın traktöre göre yedide bir oranında yakıt tasarrufu sağladığını bildiren Temurçin, şunları söyledi:
"Önüne takılan kasnak ile sulama yapılabiliyor, arkasına takılan römork ile insan taşınabiliyor. Bu nedenle pat pat, belde halkınca çok kullanılıyor. "Beldemizdeki bin 500 hanenin belki de tamamında bu araç bulunuyor. Türk töresinde at, avrat ve silah çok önemlidir. Büyük Kabacalıların atı 'pat pat' olduğu için, olmazsa olmaz şarttan biri tamamlanmış oluyor. Beldemizde pat patı olmayana kız bile vermezler."
Köy sakinlerinden Ömer Çelik de "pat pat"ın beldede tarım başta olmak üzere her işte kullandıklarını söyledi.
Beldelerinde her evin önünde "pat pat" bulunduğunu dile getiren Çelik, yakıt açısından da traktörden avantajlı olduğunu kaydetti.
Sanayi sitesinde 19 yıldır "pat pat" üretimi yapan Soner Demiralay da "pat pat"ta sulamada kullanılan ve pancar motoru da denilen tek pistonlu motor kullandıklarını anlattı.
Aracın diğer bölümlerini hurda malzemelerden oluşturduklarını söyleyen Demiralay, atölyesinde haftada dört "pat pat" ürettiğini sözlerine ekledi.