TBMM’ye sunulan elektrik piyasası kanun tasarısı ile Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı, zeytinliklerin rant odaklı faaliyetlere açılabileceği yönünde hükümler içeriyor.
Tasarıda yer alan “zeytinlik saha” tanımlaması ile 25 dekardan küçük alanlar artık zeytinlik sayılmayacak.
Oysa AB’nin ilgili mevzuatında, 1 dekarın üzerindeki alanlar “zeytin yetiştirilen parsel” olarak tanımlanıyor. Zeytin ağaçlarıyla kaplı alanlar ise asgari 100 metrekare olarak boyutlandırılıyor. Tasarı kanunlaşırsa zeytin alanlarının çok büyük bölümü madenciliğe ve enerji yatırımlarına açılacak. Tasarıda zeytinyağı fabrikası kurulmasıyla ilgili imtiyaz da kaldırılıyor. Tasarıya göre zeytinliklerin tek hâkimi Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı olacak. Madencilik faaliyetleri, elektrik üretimine yönelik yatırımlar, petrol ve doğalgaz arama ve işletme faaliyetleri, savunmaya yönelik stratejik ihtiyaçlar, doğal afet sonrası ortaya çıkan geçici yerleşim yeri ihtiyacı, kamu yararı gözetilerek yol altyapı ve üstyapısı faaliyetlerinde bulunulacak yatırımlara Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı izin verecek.
Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Komisyonu (UZZK) Başkanı Ümmühan Tibet , sektörün bütün aktörlerinin bir araya gelerek imza kampanyası başlattıklarını açıkladı. Tibet, “Geçimini zeytincilikten sağlayan, doğasını koruma endişesi taşıyanlar bu yasa tasarısına karşı çıkıyor. Bu tasarının yasalaşmaması için siyasi parti gözetmeksizin herkesin imza atmasını istiyoruz.” dedi. Tariş Zeytin ve Zeytinyağı Birliği Başkanı Cahit Çetin de bir an önce bu yanlıştan dönülmesi çağrısında bulunarak, “Yedi sekiz yıldır zeytinlikler üzerinde bir oyun oynanıyor. Zeytincilik Yasası, 2002’den bu yana tam altı kez değiştirilmek istendi. Tekrar tekrar gündeme gelmesinde bir art niyet arıyorum. Her torba yasanın içine zeytinciliği sokuyorlar. Biz bu torbada zeytinin olmasını istemiyoruz.” ifadelerini kullandı.
Tasarının zeytinlikler üzerindeki olumsuz etkilerini değerlendiren Zeytindostu Derneği Başkanı Abidin Tatlı da, tasarının zeytincilik sektörünün talepleri bir yana görüşü bile alınmaksızın, tamamen maden lobisinin girişimleriyle hazırlanmış bir düzenleme olduğunu ileri sürerek tasarının kanunlaşması halinde zeytinliklerin büyük oranda kayba uğramasının kaçınılmaz olduğunun altını çizdi.
Kanun çıkarsa ne olacak?
Türkiye’deki zeytin bahçelerinin ortalama büyüklüğünün 12 dekar olduğu dikkate alındığında, zeytinlik sahaların yarıdan fazlası kanunun koruyuculuğunun dışına çıkarılmış olacak.
Tasarı kanunlaşırsa zeytin alanlarının çok büyük bölümü madenciliğe ve enerji yatırımlarına açılacak.
Kamu yararı başlığı altında yol altyapı ve üstyapısı faaliyetlerinde bulunulacak yatırımlar için zeytinlik sahalarda yatırım yapılmasına Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından izin verilebilecek.
Sektöre yapılan son 15 yılda zeytin ağacı varlığını 90 milyondan 170 milyona çıkarma yatırımı bu tasarı yasalaştığı takdirde gözden çıkarılmış olacak.