ÇAYKUR Genel Müdürü İmdat Sütlüoğlu, birinci sürgün döneminde 230 bin ton yaş çay aldıklarını bildirdi. Sütlüoğlu, ÇAYKUR Brifing Salonu'nda gazetecilere yaptığı açıklamada, birinci sürgün yaş çay alımlarının sonlarına geldiklerini söyledi.
Yüksek kesimlerden birkaç gün daha az miktarda çay geleceğini belirten Sütlüoğlu, "ÇAYKUR olarak 230 bin ton yaş çay aldık. Geçen yıl 209 bin ton almıştık. Özel sektör ise 190 bin ton almıştı. Özel sektör rakamları çok kesin rakamlar değil ama bu sene özel sektörün 215 bin ton civarında çay aldığını tahmin ediyoruz. Geçen yıl 399 bin ton olan birinci sürgün rekoltesi, bu yıl 450 bin ton civarında. Geçen yıla oranla rekoltede yaklaşık 50 bin ton artış var" diye konuştu.
ÇAYKUR olarak vatandaşı rahatlatmak ve sıkıntıya girmemeleri için bazı tedbirler aldıklarına dikkati çeken Sütlüoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Birinci tedbir olarak fabrikalarımızı çok erken açtık. Sezonu erken başlattık. 29 Nisan'a fabrikalarımızı açtık. Vatandaşımıza bu sene 'çay birden gelecek, çayınızı erken verin, fabrikalarımız hazır' diye birçok defa mesaj göndermiştik. 29 Nisan-13 Mayıs arasında 15 gün hiç çay gelmedi. 14-19 Mayıs'da 6 bin 900 ton çay alabildik. Sürgünü başlattığımız 29 Nisan ile 20 Mayıs arasında 10 bin 668 ton oldu. 21 Mayıs ile 3 Haziran arasında ise 114 bin ton çay aldık. 21 Mayıs itibarıyla vatandaşımız bir anda tarlaya girdi. Yoğun şekilde çay vermeye başladı. Biz bu takvim dilimi içerisinde günde ortalama 8 bin ton çay aldık. Yoğun şekilde çay almaya devam ettik. İkinci tedbir olarak kotayı çay tarihin en yüksek seviyesine, 450 kilograma çıkardık."
Sütlüoğlu, seçim haftasında fazla yoğunluk yaşandığına dikkati çekerek, "Bu yoğunluktan dolayı da maalesef özel sektör firmalarının büyük bölümü fiyatları aşağıya çekti. Dedik ki 'özel sektörün çaya ihtiyacı var. Bizim de çaya ihtiyacımız var. Acele etmeyin, çayınızı bekletin, hatta bir kaç gün vermeyin, bu fiyatlar yükselecek. Çayın tamamına yakınını biz alacağız', bunu taahhüt ettik. 'Sabredin' dedik ama pek sözümüz dinlenmedi. Bundan dolayı da fiyatlar bir miktar aşağıya doğru indi. Bu, 5-6 günlük zaman diliminde oldu. Seçimden sonraki günlerde fiyatlar tekrar yükselmeye başladı. Vatandaşımız bizi dinleseydi seçim haftasında da çayını ucuza vermeyecekti. Değerine verecekti" diye konuştu.
"Kapasite artışlarımız devam edecek"
Sütlüoğlu, geçmiş yıllarla bugünleri kıyasladıkları zaman çay altın dönemini yaşadığını belirterek, "Çayda biz huzur ve saadet dönemini yaşıyoruz. Geçmiş dönemler gibi olsaydı, kapasite artışları yapmasaydık, izdihamı vatandaş yoğun şekilde yaşasaydı, randevu alım sistemini uygulamaya sokmasaydık, vatandaş 'ben çayımı satamıyorum' endişesiyle panikleseydi, fiyatlar geçmiş yıllarda olduğu gibi çok daha aşağılara inerdi. Geçmişle kıyasladığımız zaman çayda aslında çok iyi bir noktaya geldiğimizi söyleyebiliriz" değerlendirmesinde bulundu.
Kapasite artışlarının devam edeceğini vurgulayan Sütlüoğlu, şunları söyledi:
"Daha güçlü kapasitelerle çay aldığımız zaman özel sektörü dizayn açısından elimiz güçlenmiş olacak. Çayımız çok değerlidir. Kimsenin elinde çay kalmayacak. Çayımızı değerinde alana verelim, almayana da vermeyelim. Bir tavrımız olsun. Üreticisiz çay üretimi olmaz. Fabrikalar çay alamazsa hiçbir şey yapamazlar. Birer demir yığını halinde paslanır, çürür, gider fabrikalar. Müstahsile hepimizin ihtiyacı var. Çay çok değerli bir üründür. Böyle güçlü bir ürün dünyada yok. Bu ürün sadece Rize ve çevresinde yetişiyor. Bir avuç yerde yetişiyor. Başka bir yerde yetiştirmeleri de mümkün değil. Bu ürünün alternatifi yok."