Yıldırımtepe yaptığı açıklamada, Bayburt'ta özellikle son yıllarda hizmete alınan, yapımı devam eden ve planlanan göletlerle sulu tarım alanında ezberlerin bozulduğunu söyledi.
Demirözü Barajı'nın yapıldığını ve su tutulduğunu, çevresindeki tarım arazilerinin toplulaştırılacağını ifade eden Yıldırımtepe, "Mevcut 30 dolayındaki sulama göletimiz kapalı sistem borularla artık sularını tarlalarla buluşturacak. Yapımı devam eden göletlerimiz var, Masat Sulama Projesi Bayburt'un en önemli projesi" ifadesini kullandı.
Yıldırımtepe, il tarımında sulamanın önemine işaret ederek "Yapımı düşünülen, planlanan, devam eden tüm tesislerin çiftçiye hizmet edebilecek duruma gelmesini talep ediyoruz. Bayburt'ta yüzde 30 olan sulu tarım, bu yatırımların bitmesiyle yüzde 70'e çıkacak. Yani yüzde 70 sulu, yüzde 30 kuru tarımın yapıldığı bir il herhalde Türkiye'de yok, ilk olacağız. Önemli bir noktaya geleceğiz" diye konuştu.
Sulu tarım arttıkça hem hububat hem yem bitkisinde üretim ve kalitenin artacağını dile getiren Yıldırımtepe, "Belki ülke tarımında söz sahibi değiliz ama o zaman adından söz ettirebilecek, 'ben de buradayım, kaliteli, iyi üretiyorum, rekoltem her yıl yüksek çıkıyor' diyecek bir Bayburt olur" dedi.
Yıldırımtepe, 2014 yılının Türk tarımı için iyi geçmediğini kaydederek, "Bayburt 2014 yılında ülke geneline oranla iyi durumdaydı. Bu yıl da baharda ılıman geçen iklim, her gün yağan kısa yağmurlar, Bayburt tarımını olumlu etkiledi. Buna bağlı olarak Bayburt'ta buğday rekoltesinin yüksek olacağını tahmin etmekteyiz" diye konuştu.
Yıldırımtepe, 2005 ve 2007 yıllarında Tarım Müdürlüğü ile işbirliği yaparak çiftçileri sertifikalı tohum kullanımına yönlendirdiklerini, böylece kaliteli üretim konusunda Türkiye'de çok iyi noktaya geldiklerini söyledi.
Bayburt'ta yılda 500 ton sertifikalı tohum satıldığını ve bunun ülke geneline göre iyi bir rakam olduğunu belirten Yıldırımtepe, şunları kaydetti:
"Aynı zamanda sertifikalı tohum kullanımına destek de yapılıyor. Geçen yılki fiyatlarla tonu bin 400 lira olan buğdayın 400 lirasını geri alıyorsun, bu da önemli bir destek. Bunu geri alıp kendi ürettiğimiz mahsulü de sattığımız zaman arada çok az bir fark kalıyor, bu da üretim farkıyla kapatılıyor. Ben çiftçilerimize her yıl sertifikalı tohum ekmelerini öneriyorum. Hem işçiliği azaltıyor hem de üretimi, kaliteyi arttırıyor."