|
Tarım arazilerinin miras yoluyla bölünmesinin önlenmesi için bazı kanunlarda değişiklik öngören kanun tasarı, TBMM'de görüşülmeye başlarken, Adana Çiftiler Birliği Genel Sekreteri Oana Çorat, tasarıyı değerlendirdi.
|
17.03.2014
505
|
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının hazırladığı tasarıya göre, 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu'na 14 yeni madde eklenirken bazı maddelerde de değişiklik yapıldı. Tasarıya göre, tarım arazileri bölge farklılıkları göz önünde bulundurularak il ve ilçelere göre belirlenen yeter gelirli asgari büyüklüklerin altında bölünemeyecek. Bu husus tapu siciline şerh edilecek. Bilimsel gelişmeler ve günün koşullarına göre tasarının ekinde yer alan yeter gelirli büyüklüklerde Bakanlığın teklifi üzerine Bakanlar Kurulu kararı ile değişiklik yapılabilecek. Tasarıda, tarımsal arazilerin mülkiyetinin devri konusunda mirasçıların anlaşmaları için bir yıllık süre veriliyor.
"DÜNYA ÇAPINDA KABUL GÖREN BİR UYGULAMA"
Adana Çiftçiler Birliği Genel Sekreteri Oana Çorat, konuya ilişkin açıklamasında, bu yöntemin dünya çapında kabul gören bir uygulama olduğunu belirterek, "Türkiye'de hatta bu uygulama için gecikti diyebilirim. Kanun taslağını biz de inceledik. Ancak, miras devrinde kardeşlerden birinin diğer kardeşlerin haklarının bedellerini ödeyebilmesi için uzun vadeli kredi kullandırılması gerektiğini bildirdi. Şimdi her zaman doğru şudur ki; aile ne kadar büyük olursa olsun, bu işi yapabilecek ehil kız veya erkek evlat hangisi ona karar verilip, toprakların bölünmemesi için miras yoluyla bir kişinin bu işletmeyi sürdürmesi gerekiyor. Yurt dışındaki uygulamalarda bir evlat bunu üstleniyor. Bunu üstlenen kişi, diğer kardeşlerin payını satın almak zorunda. Bunu satın alabilmesi için normalde bankalar kişiye uzun vadeli 20 senelik 30 senelik vadeler sağlıyor. Böylelikle hissedar kardeşler paraları peşin alıyorlar. Toprakları üstlenen kişinin kendisi bankaya borçlanmış oluyor" diye konuştu.
"AMAÇ ARAZİNİN PARÇALANMAMASI"
Miras toprakları devralarak, bankalara borçlanan kişinin borcuyla birlikte toprakları başkasına devredebileceğini de dile getiren Çorat, "Toprakları devralabilmek için kişi zaten bütün kardeşlerin hisselerini ödedikten sonra bankaya kendisi borçlanıyor. Borcuyla devir alan biri varsa tabi satabilir. Amaç yani arazi bin dönüm ise bin dönüm arazinin parçalanmaması, bin dönüm olarak kalması. Şirket adına ya da şahıs adınaysa diğer kardeşlerin hisselerini satın alacak. Bunun satın almasını da bankaların sağlaması lazım. Banklar uzun dönem bu krediyi verebilecek mi? Bütün bunlar da çok büyük bir soru işareti. İşletmeyi üstelenecek kardeşe kolaylık getirilirse işleyişte sorun yaşanmaz" ifadelerini kullandı.