|
Geçen yıl Antep fıstığı üretiminin az olması nedeniyle tavan yapan fiyatların bu yıl mahsulün çok olmasıyla birlikte düşmesi bekleniyor.
|
22.08.2014
691
|
Antep Fıstığı Araştırma İstasyonu Müdürü Dr. Nevzat Aslan, rekoltenin beklenene yakın olduğunu belirterek, bu üretimin iç tüketimi ve ihracatı karşılayabileceğini söyledi.
Antep fıstığı üretiminin geçen yıl az olması ve spekülasyonlarla fiyatlar tavan yapmıştı. Bununla birlikte kuru Antep fıstığı ve baklava fiyatlarında önemli artışlar yaşandı. Fiyatlar aynı seviyede devam ederken bu yıl hasadın iyi olması çiftçilerin yüzünü güldürdü.
Antep Fıstığı Araştırma İstasyonu Müdürü Dr. Nevzat Aslan, bu yıl hasadın erken başladığını belirterek, "Çünkü hava sıcaklıkları yaklaşık 10-15 gün erken yükselmeye başladı. Şu an erken hasat yapan çiftçilerimiz 3 haftadır çalışmalarını yürütüyor. Takiben 2-3 hafta daha bu hasat sürecek. Şuan yaş kabuklu Antep fıstığı fiyatı pazarda 14 TL'ye alıcı buluyor" dedi.
Bu yılki rekolte ile ilgili tam bir rakam vermenin mümkün olmadığını ancak verimin beklenen civarda olduğuna işaret eden Dr. Aslan, "Şu an rekolte ile ilgili tam bir rakam vermek çok güç ama tahmin edecek olursak, 100 bin tonun üzerinde olmasını bekliyoruz. Normalde mart ve nisan aylarındaki soğuk vurgunu olmasaydı rekolte beklentimiz 150 bin rakamında olabilirdi çünkü geçen yıl ağaçlar dinlendi rekolte düştü. Fıstıkta böyle bir durum var. Bir yıl yüksek verdiği zaman, diğer yıl kendini dinlenmeye alıyor ve verimi az oluyor. Var yılı, yok yılı dediğimiz durum gerçekleşiyor. Bu yıl yüksek bir rakam beklerken. Soğuk etkisiyle biraz düştü ama bu geçen yıl kadar düşük değil. Yani 100 bin ton üzerinde beklentimiz var. Uzun yıl ortalamamız Antep fıstığı üretiminde 110-120 bin ton" diye konuştu.
Beklenen rekolte ile iç ve dış talebin karşılanabileceğini ifade eden Dr. Aslan, "İçte yaklaşık 80-85 bin ton tüketimimiz var. Diğer ülkelere göre iç tüketimimiz yüksek. Yani biz ürettiğimizi kendimiz yiyoruz. İhracatımız da gün geçtikçe artıyor ama tabii istenilen seviyelerde değil. Yaklaşık 8 bin ton ihracatımız var. Şu anki durum itibarıyla beklenen rekoltemiz hem iç tüketim ihtiyacımızı hem de ihracatımızı karşılayacak miktarda" şeklinde konuştu.
Düşük fiyatın geçmiş yıllarda çiftçileri zor durumda bıraktığını anlatan Dr. Arslan, "Biraz geriye dönüp baktığımız da 2011-2012 yılında yağış iyiydi. Ülkemizde Antep fıstığının tamamına yakın bir kısmı kuru şartlarda üretiliyor ve dolayısıyla yağmura bağımlı. 2011-2012 yıllarında bölgemizde yağış fevkalade güzeldi. İlkbahardaki yağış dağılımı güzeldi ve mevsim normalleri üzerinde yağış aldık. Bu ürüne yansıdı ve 2011-2012 de fiyat sabitlendi. Uzun süre fiyat aynı gitti, hatta 2012 yılının sonlarında fiyat düştü ama 2013 yılındaki piyasaya sunulan fıstıktaki daralma ve azalmadan dolayı fiyat sert bir çıkış yaptı. Önceki dönemde fiyat düşük olduğu için çiftçi zorla kurtarıyordu. 2013'teki aşırı yükselme bu yılki üründe de tam arzu edilen düzeyde olmaması fiyatlarda bir hareketlilik göstermedi. Artık bundan sonra piyasadaki dengeler etkileyecektir. Kesin düşecektir veya kalacaktır demek güç. Şu an piyasadaki alıcıların piyasadaki üreticilerin Antep fıstığı piyasaya sunması fiyatı daha da şekillendirecektir. Fiyatın aşağı çekilmesinden ziyade istikrar çok önemli" dedi.