|
Küçük çiftlik sahipleri dünya yiyeceğinin yüzde 70'ini üretmelerine rağmen, dünyada açlık çeken yüzde 50'lik bir kesimi oluşturduğunu belirten Tüketici Hak Arama Derneği Genel Başkanı Nihat Altay, "Ne kadar destek ve teşvik olursa olsun profesyonelleşme olmadığı sürece sorun çözülmeyecektir" dedi.
|
4.03.2014
415
|
Tüketici Hak Arama Derneği Genel Başkanı Nihat Altay, konuyla ilgili olarak yaptığı açıklamada, "Birleşmiş Milletler, "dünyada gıda güvenliği ve fakirlik konularında çözüm olarak aile çiftçilerinin desteklenmesi gerektiğini belirterek, 2014 yılını 'Aile Çiftçiliği Yılı' seçti. BM, aile çiftçilerinin ve küçük üreticilerin desteklenmesinin, özellikle de kırsal bölgelerde, iyi beslenme, sağlık ve çevre korunması konularında en etkili çözüm olabileceğini" belirtti.
Ancak kol gücü ile çalışan çiftçi dönemi günümüz şartlarını kaldıramaz durumdadır. Teknolojiden faydalanılmadığı, arazilerin, miras, geçimsizlik, verese sorunu ve göçler nedeniyle çok parçalı olduğu düşünüldüğünde yüzde 50 oranında açlık çeken çiftçi karşımıza çıkmaktadır. Ülkemizde ki tarımda aile şirketi şeklindeki küçük ve orta ölçekli işletmelerle hem gereken verim alınamamakta hem de çiftçi kazanamamaktadır. Bu olumsuz tablo tüketiciye de olumsuz şekilde yansımaktadır" dedi.
Tarımsal faktörün önemli olduğu ülkemizde çiftçilerin bilinçli ve örgütlü olmadığını kaydeden Altay, "Tarım sendikaları ve kooperatiflerin durumu içler acısı. Üretilen ürünler değerinde satılamadığı gibi zarar eden çiftçi sayısı da küçümsenmeyecek kadar çoktur. Maliyetleri maksimum tutup, düşük üretim yapılarak tarım giderek kötüleşmektedir ülkemizde. ve bu durum gıda ürünlerini etkileyerek tüketiciye olumsuz yansımaktadır. Avrupa'da bazı ülkelerin ekonomisini tarım ayakta tutmaktadır. Aile çiftçisine ne kadar teşvik, ne kadar pirim verilirse verilsin Fransa'da bir dekar araziden alınan buğday ile Türkiye'de alınan buğday arasında çok fark bulunmaktadır. Buğday eken bir çiftçi tohum, gübre, ekme makinesi, mazot, bazıları icar, işçi giderleri, ödeyeceği faizler ve su giderleri ile zarar etmektedir. Bu nedenle de çiftçilerimiz bilinçsiz üretim yaptıklarından dolayı yıllarca tefecilerin kıskacında kalmışlardır. Tarım sigortası da olmadığı için sel, dolu, kuraklık nedeni ile de çiftçinin 1 yıllık emeği heba olmaktadır.
Kuzey Amerikalı çiftçi klimalı makine ile saatte 25 ton pancar toplarken, aile çiftçisi yani kol gücüyle çalışan çiftçiler 25 tonu, 10 kişi ile 4 güne toplamaktadır. Belki 200 dönüm tek parçalı arazi verim oluşturabilir. Ancak çok parçalı arazilerde kesinlikle verim alınamadığı yaptığımız araştırmalar neticesinde ortadadır.
Şili'de üreticilerin Türkiye'nin en az 3'te bir maliyetine fındık ürettiği, dünyanın en büyük fındık alıcısı firmalarının destek verdiği ve ilerleyen dönemlerde sektörün lideri Türkiye'ye ciddi rakip olacağı söylenmektedir.
Almanya tarım alanında faaliyet gösteren 5800 şirket 550 bin kişiyi istihdam etmektedir. Çözüm olarak Türkiye'de de tarım bu şekilde profesyonelleşip şirketleşerek daha çok verim elde edileceği gibi aile çiftçisi 10 veya 20 dönüm arazi için kendini 1 yıl heba etmek yerine hem kendi arazisinden yıllık kira alır, hem de sigortalı olarak sosyal güvenceli çalışabilir" şeklinde konuştu.