|
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından düzenlenen Bitki Sağlığı ve Karantina Program Prensipleri Yıllık Değerlendirme Toplantısı, İzmir'in Çeşme ilçesinde yapıldı. Toplantıya Bakanlık Müsteşarı Vedat Mirmahmutoğulları, İzmir Valisi Mustafa Toprak, bakanlık çalışanları ve 81 ilden 330 kişi katıldı.
|
12.11.2013
480
|
Açılışta konuşan Müsteşar Mirmahmutoğulları, dünyada üç önemli mücadele verildiğini belirterek, “Su kaynakları, enerji, gıda arz ve pazarı için günümüzde ciddi bir mücadele var. Dünyada bugün 206 milyon hektar alan, başka ülkeler tarafından ya satın alınmış ya da kiralanmış durumda. Bu açıkladığım resmî rakam, bir de ülkelerin kendi firmaları vasıtasıyla kapatılan alanlar var. Bu öyle acımasız bir mücadele ki sekiz ülkenin kendisine ait toprakları yok. Kendi vatandaşlarının toprağı, başka ülkeler tarafından ya satın alınmış ya da kiralanmış durumda.” dedi. Bu durumun bazı ülkeler için ciddi tehlikeler arz ettiğini vurgulayarak, gıda sektöründe bazı alanların firmaların veya ülkelerin tekeline geçmesi durumunda dışarıya bağımlı olan, ürün ithal eden ülkelerin düştüğü durumun son derece tehlikeli olduğunu ifade etti. Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) rakamlarını da aktaran Mirmahmutoğulları, “FAO’nun rakamlarına göre 7,2 milyar insanın gıda ihtiyacı var. Bugünse 1,3 milyar ton gıda çöpe gidiyor. Bunun yanında her gün dünyada 10 milyon insan açlıktan hayatını kaybediyor, 900 milyon dolayında insan aç yatıyor, 1,2 milyar dolayında insan yetersiz besleniyor, 1,5 milyar dolayında insan da dengesiz beslenme nedeniyle sıkıntılar yaşıyor. Bugün 480 milyon insan, obezite hastalığıyla boğuşuyor. Karşımızda böyle bir dünya var. Üç gün üst üste her şeyi yapabilirsiniz ama aç kalamazsınız.” şeklinde konuştu.
Türkiye’nin dünya tarım ekonomisinde yedinci sırada olduğunu, Avrupa’da ise birinci sırada yer aldığını belirten Vedat Mirmahmutoğulları, 10 yıl önce 20 milyar dolarlık, şimdi 63 milyarlık hasılat yaptığını, 16 milyar dolarlık da ihracat kapasitesi bulunduğunu söyledi. Tarım sektörünün sekiz yıldır devamlı büyüdüğünün altını çizerek, güzel bir gidişat olduğunu ancak ülke olarak alınacak çok mesafe bulunduğunu belirtti. Tarımla uğraşanların görevini en iyi şekilde yapması durumunda korkulacak bir durum olmadığını da vurgulayan Müsteşar Mirmahmutoğulları, “Görevimizi iyi yapamazsak, o zaman kendi insanlarımıza ciddi zararlar veririz. İnsanlar bizlere güveniyor. Toplumumuzun sağlığı bizlerin elinde. O nedenle bu toplantı çok önemli. Bundanaltı yedi yıl önce yurtdışına gönderdiğimiz ürünleri, sakıncalı diye bize geri gönderiyorlardı. Şimdi ise durum çok farklı ve çok olumlu tepkiler alıyoruz.” dedi.
Vali Toprak ise İzmir’in bitkisel ve hayvansal üretimin çok önemli merkezî bir konumda olduğunu belirtti. Dışarıdan sanayi, kültür ve turizm şehri gibi göründüğünü ancak aynı zamanda bir tarım ve hayvancılık şehri konumunda olduğunu ifade ederek, “İzmir, tarımsal ve hayvansal ürünler ihracatının yapıldığı önemli bir merkez. Bunun nedeni, ortaya konulan olağanüstü çaba ve bu çabanın alana yansımasıdır.” diye konuştu. İzmir’in EXPO 2020 adaylığına da vurgu yapan Toprak, “İzmir’in EXPO hedefi var, onun için de hakikaten bu toplantıların burada yapılması çok isabetli olmuştur. 27 Kasım’da EXPO 2020 oylaması yapılacak. Bu oylamada İzmir, üç ülkeyle yarışmış olacak. Ülkemizin güzelliklerini, özellikle sağlıkla ilgili olan güzelliklerini tüm dünyaya anlatmış olacağız. Bu çok önemli. Birleşmiş Milletler'in bin yıl hedeflerinde ana başlıkların yüzde 50'sinden fazlası sağlıkla alâkalı.” dedi.