Başlık, Ziraat Mühendisi Asım Zihnioğlu’nun 1998 yılında TÜBİTAK yayınlarından çıkan “Bir Yeşilin Peşinde” kitabının ismidir.
***
Kitap, Rize ve çevresinde çayın hikâyesini anlatır. Kısaca değinirsek:
Yıl 1918: Rus işgalinden kurtulan Kars, Ardahan, Artvin, Rize ve Batum’a zirai incelemelerde bulunmak üzere bir heyet görevlendirilir. Bu heyette bulunan İstanbul Halkalı Ziraat Mektebi müderrislerinden Prof. Ali Rıza Erten (Ziraat Mühendisi), Rize ve havalisinde çay yetiştirilebileceğini tespit etmiş ve durum bir raporla İktisat vekâletine (bakanlığına) bildirilmiştir.
Yıl 1923: İktisat Bakanlığının ilk Tarım Genel Müdürü Zihni Derin öncülüğünde ilk çay fidanlığı kurulur.
Yıl 1924: 1918 tarihli rapor doğrultusunda, Zir. Müh. Zihni Derin önderliğinde hazırlanan 407 sayılı “Rize vilayeti ile Borçka kazasında fındık-portakal-limon-mandarin ve çay yetiştirilmesine dair kanun” çıkartılmıştır. Bu kanun ile çaylık tesisi için uzman yardımı, ucuz fidan temini ve tarıma açılan araziden 10 yıl süreyle vergi alınmaması gibi teşvikler getirilmiştir.
Yıl 1935: Başbakan İsmet İnönü’nün Rize’ye yaptığı ziyaretin ardından, bölgeye çay incelemelerinde bulunmak üzere teknik bir heyet gönderilir. Heyet içerisinde Prof. Dr. Şevket Raşit Hatipoğlu (Zir. Müh.) “Türkiye’de Çay İktisadiyatı” isimli bir eserle çaycılığın ilk plan ve projelerini çizer.
Yıl 1938: Kitabın yazarı Asım Zihnioğlu’nun Rize’ye tayini, bölgede çay fidanlıklarının kurulması, yöre insanlarına tanıtılması, ilk çay bahçelerinin kurulması, çay tarımının ve işleme tesislerinin gelişmesi.
***
Kitap, 1930’lu yıllarda, bölgenin sosyo-ekonomik yapısına da vurgu yapar. Kitaptan aynen alınan aşağıdaki paragraf bu bakımdan oldukça dikkat çekicidir. “…Bu anlamda Karadeniz’e işleyen vapurların güverteleri dolup taşar, gurbete gidenleri götürür, gurbetten izinli dönenleri yurtlarına getirir… Köylere çıktığımızda çok yaşlı veya hasta birkaç erkekten başka kimseyi bulamıyorduk. Ama cefakeş bölge kadını, evinin, çocuklarının ve evinin önündeki bayırda açılmış birkaç dönüm toprağının başındaydı…”
***
Kitabın tamamını okuduğumuzda o zamanki bölge insanının zor hayat şartlarına, bir lastik ayakkabıya muhtaç fakirlik durumlarına, kurulan çay bahçelerinin bölge insanına nasıl bir gelir kapısı yarattığına, nasıl bir umut olduğuna şahit oluyorsunuz.
***
Bu kitap, sabah kahvaltılarımızın, akşam keyiflerimizin, arkadaş sohbetlerimizin ve misafirlik ikramlarımızın vazgeçilmesi çayın kısa bir öyküsüdür. Bugün için çay, 1 milyon 230 bin tona ulaşan üretim düzeyi, ÇAYKUR (47) ve özel sektöre (230) ait toplam 277 yaş çay işleme fabrikasındaki günlük 16 bin tonluk işleme kapasitesi ile üretici, çalışanlar ve bunların aileleriyle birlikte 1 milyon insana geçim kaynağı olan bir sektör haline gelmiştir. Sıfırdan başlayıp, bugüne ulaşan bu başarıda, hiç kuşku yok ki, halkının yanı başında bulunan yukarıda isimler ile burada isimlerini zikredemediğimiz ziraatçı meslektaşlarımızın önemli katkıları vardır.
***
Bu, tarımın sadece bir alanındaki başarıdır. Tarımın diğer alanları da başarı öyküleriyle doludur. Bu yıl 10 Ocak tarihinde kutlayacağımız Tarım Öğretiminin 168. Yıl Dönümü vesilesiyle ebediyete intikal etmiş meslektaşlarımızı rahmet ve minnetle anarken, halen yeşilin peşinde koşmaya devam edenlere de şükranlarımızı bir borç biliriz.
Kaynak: www.pusulagazetesi.net