Çünkü sorunlar değişmez eklenerek çoğalır. Üretim maliyetleri yüksek, çiftçinin ürünlerini satış fiyatları düşük. Çiftçi kar edemiyor. Süt fiyatları yem fiyatlarını karşılamıyor. Et fiyatları aldı başını gidiyor ama üretici kazanamıyor. Gibi böyle gelmiş, böyle gider türünden sektör analizleri yaparız.
Hayatınızı, işinizi kötü etkileyen şey ne olursa olsun değiştirmeyi beceremiyorsanız veya gücünüz yetmiyorsa ona göre çözümler üretelim diyorum yalnızca.
Bu gün ne kadar ürettiğimizin bir önemi yok artık. Ne kadar kaliteli ve karlı ürettiğimiz önemli. Çünkü kar edemeyen işletmelerin yaşaması mümkün değil. Kendini yenileyemez, geliştiremez ve büyüyemez. Yok olur gider.
Paranızı karlılığa yatırın
Gereksiz inşaat masrafı yapmayın, paranızı betonarmeye gömmeyin
Hayvancılık işletmelerinin asıl yatırım maliyetlerini inşaat masrafları ve hayvan alımı kapsar. İşletme dönemi ana giderleri ise yem ve işçilik giderleridir. Yanlış yönetilen işletmelerde bu listeye ilaç masrafları da eklenir.
Yetiştiriliş amacına, bölgeye ve iklime uygun ırk ve kaliteli damızlık seçimi sürdürülebilir üretim için ilk adımdır. Damızlık materyal işletmenin temelidir. İster besi de ister süt hayvancılığında yanlış ırk seçiminden kaçınınız. İklim koşulları ırk seçiminde çok önemlidir.
Kışı ağır geçen bölgelerimiz hariç diğer bölgelerimizdeki ahırlar ve ağıllar yarı açık veya açık sistemde yapılabilir. Bu işletmelerde ki hayvanlar kış döneminde perde sistemleri veya basit önlemlerle korunabilir. Unutulmamalıdır ki doğru yatırım bize kar ettirir, gerisi zarardır. Küçükbaş işletmelerinde doğumlar kış döneminde olduğundan bu dönem için kullanılacak bölümlere özellikle dikkat edilmelidir. Oğlaklar ve kuzular üşümemelidir.
Hesap yapın, kar edin
Karlı bir üretim için kağıdı kalemi elimize alıp, takkeyi masaya koyup hesap yapmamız gerekir. Genellikle bu hesaplar orta ve büyük ölçekli işletmelerde yapılır. Küçük işletmeler hesap yapmaya pek alışık değildir. Ama ne olursa olsun karlı üretim yapmak için hesap yapmak şarttır. Giderlerinizle gelirlerinizi üst üste koyup sonuca bakmak, buna göre üretim yapmak en önemlisidir.
Örneğin, günlük süt ortalaması 30 lt olan sürüden elde ettiğiniz karla, günlük süt ortalaması 20 lt olan sürüden elde ettiğiniz kar aynı ise, neden daha fazla yorularak aynı parayı kazanasınız? Eğer cebinize giren para değişmiyorsa karlılığınız aynı ise neden direniyorsunuz?
Özellikle mera, otlak olanağınız varsa, ek yemlemeyle daha da fazla kar edebilirsiniz.
Kaba yeminizi kendiniz, doğru biçimde üretin
Yem giderlerini düşürmenin birinci yolu kaba yemini kendi imkânlarınızla ile üretmenizdir. Yonca, fiğ, yulaf, korunga gibi kaliteli kuru otları ve samanı üretmeniz, mısır silajı (mümkünse kendi ektiği mısırdan), bezelye silajı gibi silajları zamanında yapmalı ve depolamalısınız.
Bu arada küçük bir bilgi vermek isterim bezelye sapı silajı yapacaksanız sapları parçalanmış bezelye sapını alın ve çok iyi sıkıştırın. Hava zerresi bile kalmasın. Yoksa emeklerinize yazık olur. Protein oranı yüksek kıymetli bir hammaddedir.
Kesif yem sınıfına giren arpa posası, pancar posası gibi posalar, küspeler ve dane yemlerin zamanında depolaması artacak fiyatlardan etkilenmemenizi sağlayacaktır.
Yemlemede hammadde ve formlarını doğru ayarlayın
İstediğiniz kadar kaliteli yem verin ince kıyılmış ot, öğütülmüş dane yem, toz yem, patoz saman verirseniz paranız boşa gider. Saman yerine sapı tercih edin, otlar en az 5 cm uzunluğunda olacak şekilde parçalanmalıdır. Dane yemleri kırmayın ve öğütmeyin ezilmişini verin. Hayvanlarınızın önünde her zaman kaya tuzu ve vitamin blokları ya da yalama kovaları bulundurun.
Hayvanlarınızın gübresini kontrol ederek yemin değerlendirilip değerlendirilmediğini anlayabilirsiniz. %100 sonuç vermez ama bariz görünen yem maddeleri hangi hammaddenin ya da yemin hazırlanmasında hata yaptığınızı görmenizi sağlar. Gübredeki yem, boşa giden para ve emek demektir.
Hayvanları verimleri ve yaşlarına göre ayırmalı, buna göre besleme grupları oluşturmalısınız. Yüksek süt verimine sahip ineklerin, koyun ve keçilerin özel beslemeye ihtiyacı vardır. Örneğin 30 lt süt veren bir ineğin 20 lt süt veren inekle aynı grupta bulundurulmaması gerekir.
Koruyucu hekimlik, hastalandırmamak felsefeniz olsun
Koruyucu hekimliğe önem vermelidir. Hayvanları hastalandırmamak hastalıklı hayvanı iyileştirmeye çalışmaktan çok daha ekonomiktir. Zamanında yapılan aşılamalar ve uygulamalarla sorunsuz üretim yapabilirsiniz. Gereksiz masraf ve stresten kaçınmak gerekir. Küflü, bozulmuş, kokuşmuş yemleri hayvanlarınıza yedirmeyin. Unutmayın ki onların metabolizması da sizin metabolizmanız gibi sağlam gıda ister. Aksi takdirde sindirim bozuklukları, zehirlenmeler ortaya çıkabilir ve kayıplara yol açabilir.
Meranız yoksa amacınızın dışında hayvan bakmayın
Bu ne mi demek, üretim amacımıza uygun hareket etmek, sürümüzü buna göre oluşturmak demek. Bu gün elimizde avucumuzdaki tüm sermayemizi tüketip bize bir buçuk sene sonra kar ettirecek hayvanları zamanında değeriyle elden çıkarmak demek.
Bir örnek; Damızlık süt sığırcılığı işletmeleri.
Böylece 100 baş sağmallık bir işletmede bakılan hayvan gruplarına göre bir yıl boyunca işletmede kalan toplam hayvan sayısı ortalama 308 baştır. Bu tür işletmelerde ki hayvan grupları; Sağmallar, Kurudakiler, Dişi ve Erkek Buzağılar, Dişi ve Erkek Danalar, Gebe Düveler, Tosunlar, Kasaplık İnekler.
Aslında yalnızca süt üretmek amacıyla kurulan bu işletmede üretilen ürünler; Süt, Damızlık Düve, Kasaplık Dana-Tosun, Kasaplık İnek, Gübre.
Yalnızca süt üretimi için hayvan bakılsa idi işletmede yıl boyunca kalacak hayvan sayısı ortalama 140 baş olacaktı. İşletmedeki mevcut hayvan grupları; Sağmallar, Kurudakiler, Dişi Buzağılar, Gebe Düve.
Ürün çeşitleri fazla gibi görünse de bir dişi buzağının gebe düve olarak satışı en erken 18 aylık yaştır. Erkekler ortalama 16 aylık yaşta satılır.
Bu hayvanları beslemek için sağmal ahırına ek olarak genç hayvan ahırı, besi ahırı yapmak, kaba yem ve kesif yem depolarına eklemeler yapmak, foseptik çukurlarını büyütmek, daha fazla yem depolamak, daha fazla işgücü gerekir. Aşı, ilaç, tohumlama masrafları da cabası.
Eğer meranız varsa, geniş otlaklarda hayvan bakabiliyorsanız, kendinize suni mera yapabildiyseniz ne mutlu size, bu işi karlı yapabilirsiniz. Fakat eğer meranız, otlağınız yoksa hayvanlara ahırda bakıyorsanız o zaman büyük maliyetlerle karşılaşmış olursunuz. Tek bir alana yoğunlaşamazsınız. Bunun yanında hastalıklar, beslemedeki problemler derken ipin ucunu kaçırabilirsiniz. Süt veriminden gelen gelir görünmez olur.
Doğru insanlarla çalışın
İşletmenin idari kadrosu çok önemlidir. Bu ekip zooteknist, veteriner hekim, veteriner tekniker ve teknisyenleri, ziraat tekniker ve teknisyenlerinden oluşabilir. Bu ekip işletmenin ihtiyacına göre şekillenir. Konularında iyi oldukları, başarılı göründükleri için alakasız mesleklerden getirilip işletmenin başına oturtulan, hayvandan, sürü yönetiminden anlamayan, hayvanı makine ile karıştıran insanlar verileri değerlendiremez, geleceği inşa edemezler. Sürü, yönetilmek ister, deneyim ve iyi bir iş planı ister.
Bu demek değildir ki tüm zooteknisler, veteriner hekimler mükemmeldir.
Yemci kendine verilen rasyona göre istediği kadar yem hazırlasın rasyon yanlışsa sonuç hüsran olur.
Burada iş işletme sahibine düşmektedir. Tavsiyelere göre hareket edecektir ama insandaki ışığı doğru kavraması gerekir.
Çok sevdiğim bir söz var, “Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz”.
Sürçü lisan ettikse af olması dileğiyle…
Saygılarımla,