Doğumdan hemen sonra, en kısa sürede buzağının annesinin yanından uzaklaştırılarak kuru, temiz ve havadar bir yere alınması gerekmektedir. Böylece özellikle ari işletmeler için buzağısını yalayan annenin salyasında bulunabilecek hastalık etmenlerinin buzağıya geçmesi engellenmiş olur. Annenin yanında kalan buzağının ne kadar süt içtiği tespit edilemez. Oysa buzağının ağız sütünü (kolostrum) içme oranı gelecekteki sağlığını ve dolayısıyla sağlıklı verim vereceği süreyi, yani damızlıkta kullanılacağı süreyi etkilemektedir. Çünkü ağız sütü doğumdan sonra bağışıklık (immun) sistemini güçlendiren, annenin daha önce karşılaştığı mikroorganizmalara karşı vücudunda hazırladığı koruyucu maddeleri (antikorları) yavrusuna aktarmasının yoludur.
Buzağının kolostrum sütünden faydalanabilme oranı doğumdan sonraki ilk dakikalarda maksimum seviyededir. Bu seviye saatler ilerledikçe azalarak 24 saatin sonunda minimuma iner. Bu nedenle doğumdan sonraki ilk yarım saat içinde buzağı en az 500 ml sütü içmiş olmalıdır. Doğumdan iki saat içinde 2 lt, ilk 18 saatin sonunda ise ortalama 6 lt süt içmiş olmalıdır. İkinci ve üçüncü günlerde kolostrum sütünden, 5 lt olmak üzere üç günün sonunda ortalama 15 lt içmiş olmalıdır. Dördüncü günden itibaren buzağıya normal süt ile birlikte buzağı başlangıç yemi (kesif yem) ve su serbest olarak verilmeye başlanmalıdır. Buzağıya verilecek günlük süt ve mama miktarı buzağı canlı ağırlığının %10'unu geçmemelidir. Buzağı erken sütten kesilecek şekilde beslenecekse 1-1,5 ay içinde ortalama 150-200 lt süt içmiş olmalıdır.
Buzağı kesif yemden sonra 4 haftalık yaştan itibaren kaliteli kaba yeme alıştırılmalıdır. Kaba yem mümkünse çiçeklenme başlangıcında biçilmiş (%10 çiçeklenmiş) yonca olmalıdır. Kesif yem, kaba yem ve su sürekli buzağının önünde olmalıdır. Yem kalitesi buzağı gelişiminde çok önemlidir. Yemin taze, kuru ve yeterli besleyici değerlilikte olması gerekir. Buzağının gelişimi sürekli izlenmeli ve işletme şartlarına en uygun bakım ve besleme yöntemleri belirlenmelidir. Buzağıya sütten kesilene kadar günde en az iki kere süt içirilmelidir. Beşinci haftadan sonra buzağıya verilen süt dışkının rengi ve kıvamı da göz önünde bulundurularak yavaş yavaş azaltılarak 2 aylık yaşta sütten kesilmiş olacak şekilde kısıtlanmalıdır. Buzağının sütten kesilme döneminde işletme koşullarına göre değişmekle birlikte mutlaka günlük 700 - 1000 gr kesif yem tüketiyor olması gerekir. Buzağınızı gözlemleyerek 2-3 gün üst üste günlük 700 - 1000 gr kesif yem tükettiğinden emin olduktan sonra sütten kesebilirsiniz. Buzağı sütten kesildiğinde günlük ortalama 500 - 600 gr canlı ağırlık artışı kaydediyor olmalıdır.
Su kesinlikle biberonla verilmemeli, Süt kesinlikle kovadan içirilmemelidir!!!
Buzağılar buzağı sütten kesilerek emme içgüdüsünü kaybedene kadar (ortalama 2,5 ay) ayrı buzağı kulübelerinde veya bölmelerde bakılmalıdır.
Buzağı doğduktan sonra ilk günden itibaren sağlıklı bir şekilde bilgilerinin tutulması gerekir. Doğumdan sonra kulak küpesi takılarak buzağı tartılmalı, doğum ağırlığı ölçülerek kaydedilmelidir. Daha sonra belirli periyotlarla buzağı tartılarak günlük kilo artışı izlenmelidir.
Buzağılar, iyi besleme ve bakım şartları sağlandığında 6-8 aylık yaştan itibaren ergenlik çağına girerek kızgınlık geçirmeye başlamaktadırlar. Normal şartlarda bu sürenin 8-12 aylık yaş olması beklenir. İstenmeyen gebelikleri engellemek için dişi ve erkek buzağıları 4-6 aylık yaşlardan itibaren ayırarak farklı bölmelerde büyütmek gerekmektedir.
Dişi buzağılarda ilk 8-10 aylık yaşa kadar beslenme çok önemlidir. Meme bezlerindeki gelişim bu dönemde oluşur ve gelişim oranı 8-15 aylık yaş dönemindeki gelişmeye göre 3 kat fazla gerçekleşir.
Buzağı doğmadan 2 ay önce veterinerle görüşülerek Buzağı septisemisi, Zatürre, anomoni, adi ishal gibi mantariyal, viral ve bakteriyel hastalıklara karşı buzağının aşı programları yapılmalı ve gerekli önlemler alınmalıdır. Dişi buzağı 4- 6 aylık yaş aralığında Brucella Abortus (Yavru Atma) S-19 aşısı yapılmalıdır. Doğum yapmış ineğe de ergin Brucella aşısı mutlaka yapılamalıdır.
Fazla meme basları 1-2 aylık yaşta yok edilmelidir. Buzağı doğduktan sonra boynuz düğmeleri belirginleştiğinde 7-10 günlük yaştan itibaren kostikle veya 2-6 aylık yaşta boynuz tüpü ile yakılarak köreltilmelidir.
Damızlık olarak kullanmayı hedeflediğimiz dişi danalar günde 700-750 gr canlı ağırlık kazancı olacak şekilde beslenmelidir. Bunun üzerindeki canlı ağırlık arışı meme bezlerinde, yumurtalıklarda ve uterusta yağlanmaya neden olabileceği için çok sakıncalı sonuçlar yaratabilir. Kaba yem 24 saat hayvanların önlerinde olmalıdır. Bunun yanında danaların günlük tüketmesi gereken kesif yem miktarı maksimum 2-3 kg dır.
Danalar ve düveler olabildiğince kaliteli kaba yemle beslenmelidir. Küflü, kızışmış, normal formunu kaybetmiş yemler kesinlikle yedirilmemelidir. Yaşları, mevcut canlı ağırlıkları ve hedeflenen canlı ağırlık artışı göz önünde bulundurularak yapılacak toplam yem rasyonuyla maksimum fayda sağlanabilecek bir besleme programı uygulanmalıdır. Toplam yem rasyonunda mümkün olduğu kadar kaba yemlerden faydalanılmalıdır. Bu kaba yemler ne kadar kaliteli olursa faydalanım o kadar artacak, yemleme maliyeti de o kadar düşecektir. İşletmelerin olmazsa olmaz kaba yem kaynağı silajdır. İşletme hasat zamanı bir yıllık silaj ihtiyacını mutlaka depolamalıdır.
Ekonomik Hayvancılık = Silaj
Şu asla unutulmamalıdır ki pelet yeme dayalı besleme yapan bir işletme mutlak zarar ediyor demektir. İşletmelerin buzağı, dana, düve, inek ayırt etmeden toplam yem rasyonlarında ki besin maddesi ihtiyaçlarını kaliteli kaba yemlerden karşılamaya çalıştıktan sonra dane yemlere yönelmeleri, eğer hala açık varsa pelet yemi tercih etmeleri gerekmektedir. Yapılan toplam yem rasyonunda kaba yem kesif yem oranı mümkün olduğunca kaba yemden yana yüksek olmalıdır. Düvelerde kaba yem oranı %80-90 iken yüksek verimli ineklerde ise kaba yem oranı minimum %40 olmalıdır. %40'ın altındaki oran önceleri problem yaşatmıyor gibi görünse de uzun vadede negatif enerji ve protein balansıyla birleştiğinde ketozis, asidozis gibi hastalıklarına dolayısıyla karaciğerde problemlere, ayak ve tırnak hastalıklarına neden olacaktır. Bu problemler verimi direk etkiler. Eğer ineğiniz bu hastalıklardan etkilendi ise içinde bulunduğunuz laktasyon döneminde o inekten alabileceğiniz maksimum süt verimini yakalayamayacaksınız demektir. Bu nedenlerden dolayı baştan yanlış yapmamak en akıllıcasıdır. Kaba yem olarak, yonca, fiğ, yulaf, korunga, fiğ-yulaf, silaj gibi kaba yem kaynakları tercih edilmeli, zamanında biçilmiş ve uygun şekilde kurutularak bol yapraklı balyalar halinde depolamaya dikkat etmelidir. Depolamanın yanında çok yıllık mera bitkileri ekerek kontrollü otlatma yaptırmak süt verimini arttırıcı etkenlerden birisidir.
Yaşı kaç olursa olsun, hayvanların önünde 24 saat taze ve temiz su bulunmalıdır. Su verimi etkileyen en önemli faktörlerden biridir.
Tuz ve mineral madde ihtiyaçlarına dikkat edilmelidir. Hayvanların 24 saat ulaşabilecekleri yemlik bölümlerine veya sizin belirleyeceğiniz kuru ve ağır içinde güneş almayan bir yere asılmalı veya kova içinde devrilmeyecek, kırılmayacak şekilde muhafaza edilerek hayvanlarınızın bunlara istedikleri an ulaşması sağlanmalıdır.
Hayvanların yemlikleri asla ıslanmamalı, yağmur-kar suyu almamalıdır. Islaklık yemlik dibinde kalan yemlerde kokuşma ve küflenmeye neden olur. Mümkünse hayvanların önünde 24 saat kaba yem olmalıdır. Yemlik yükseklikleri iyi ayarlanmalı, hayvanın yaşı ne olursa olsun yemlikten rahat faydalanması sağlanmalıdır. Bu özellikle gelişme çağındaki hayvanlarda gelişme geriliğine neden olurken, ineklerde verimde düşme, hızlı kilo verme ve kondisyon düşüklüğü sorunu ortaya çıkacaktır. Yemlikler içe doğru eğimli olmamalıdır. Fazla eğimli ve bombeli yemliklerde dipte kalan yem her gün temizlenmezse kokuşma, küflenme ve kızışmaya neden olur.
Barınaklar planlanırken aşırı soğuk havalarda hayvanların korunabileceği, rüzgar, yağmur, kar ve cereyandan aynı anda etkilenmeyeceği barınak tipleri tercih edilmelidir. Normal şartlarda tavsiye edilen sundurma tipi ahırlardır. Az maliyetle iyi performans sağlanır. Böylece hayvanlar aşırı güneşli ve sıcak havalarda gölgede dinlenirken, yağmurlu, rüzgarlı ve aşırı soğuk havalarda da cereyanda kalmayacakları sığınabilecekleri bir alan bulmuş olurlar. Aşırı sıcak havalarda yağmurlama sistemleri veya fanlar tercih edilebilir. Böylece hayvanın bedeninin çevresinde oluşan sıcak hava yoğunluğu uzaklaştırılmış olacaktır. Ağır, padok, gezinme alanları ve sağımhaneler pürüzsüz ve kaygan olmamalıdır. Bu konuya çok dikkat etmek istenmeyen kazaları önceden tahmin ederek gözlemlemek gerekir.
İşletmenizi kurmadan önce mümkün olduğunca fazla sayıda işletme gezin ve farklı farklı insanlardan fikir alın. Amerika'yı baştan keşfetmenize gerek yok. Yapılan hataları gözlemleyerek aynı hataları yapmamak karlı hayvancılık için çok önemlidir. İlk yatırım maliyetleri çok önemlidir. Lütfen mutlaka gözlem yapın ve uzmanına danışarak doğru yatırım yapın. Karlı bir hayvancılık için en yüksek paraları harcamak değil, en yüksek kaliteyi ve uluslar arası standartları sağlayabilirlik önemlidir.
Kaliteli, bol sütlü yüksek verimli günler dilerim.
Saygılarımla.